DBP, HDP, HDK ve KJA, aralarında HDP ve
DBP yöneticilerinin de olduğu gözaltılara ilişkin basın açıklaması düzenledi.
HDP'nin İstanbul Tarlabaşı'daki il binasında gerçekleşen açıklamada dün sabaha
karşı yapılan operasyonların "Hayır" kampanyasını engellemek için
yapıldığına dikkat çekildi.
Dün sabah itibariyle İstanbul ve
Türkiye'nin çeşitli yerlerinde gerçekleşen ev baskınları ve gözaltıların
"Hayır" kampanyasının önünü almak için yapıldığını söyleyen HDK Eş
Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Hayırcıları terörist ilan ederek nasıl
bir tutum içinde olduklarını açıkça göstermişlerdir" dedi. Koçyiğit, iki
gün önce çıkarılan KHK ile 4 binden fazla kamu emekçisinin görevinden tasfiye edilmesini
ise "AKP'nin sona doğru giderken son çırpınışları" olarak
değerlendirdi. Koçyiğit, "15 Temmuz'dan bu yana FETÖ'cüleri tasfiye adı
altında ülkenin demokratikleşmesinde emeği olan insanları akademi ve bilim
dünyasından uzaklaştırdılar. Akademideki kadro tasfiyesi, AKP'nin dindar ve
kindar nesil yetiştirmesinden, 2023 hedefinden bağımsız değildir. Anayasa
taslağının bilime, hukuka, insan haklarına, evrensel hukuka aykırılığını dile
getiren insanlar tasfiye edildi. Bu eleştirileri bilimsel olarak ortaya
koyanları bertaraf ederek susturmaya çalıştılar" dedi. Akademi dünyasının
direniş ve gitmeme kararının arkasında olduklarını da söyleyen Koçyiğit,
"Gitmesi gereken ülkeyi karanlığa sürükleyenlerdir, Demokles'in kılıcı
gibi bilim insanlarının kafasında tutanlardır" diye konuştu.
'VARLIK FONU TALAN POLİTİKASIDIR'
"Bütün operasyonların arkasında
yatan koca bir güçsüzlüktür. AKP, Saray, MHP o kadar güçsüzler ki
savunamayacakları bir anayasa taslağına sahipler" diyen Koçyiğit, direniş
noktasında mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Koçyiğit konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Ölüm ve sıtmadan değil yaşamdan yanayız. Her birimizin yerini
dolduracak yüzlerce insan var, halkımız bu noktada sorumluluk almaya hazırdır.
Herkes referandumu konuşurken el Bab'da ölen asker ölümlerinin gözümüzden
kaçmadığını söylüyor ve tezkereye el kaldıran vekillerin o ölümlerin sebebi
olduğunu ifade etmek istiyoruz. Varlık fonu ile ülkenin zenginliklerine hükümet
el koyarak gözümüzün önünden kaçırmıştır. Bu bir talan politikasıdır. Demokrasinin
olmadığı yerde ekonomiye el konulur, kamusal denetimden kaçırılır, bütün
kamusal kazançlarımız bireylerin denetimine verilir." Koçyiğit son olarak
gözaltıların serbest bırakılmasını talep etti.
'HAYIR'LI BİR GELECEK İÇİN MÜCADELEYE
DEVAM'
KJA Koordinasyon üyesi Sebi İpek'in
okuduğu basın açıklamasında da hukuksuz gözaltılara dikkat çekilerek,
"Bugün iktidar olmanın verdiği güçle ayaklar altına aldıkları hukuk,
adalet ve insan hakları gün gelecek en çok bu iktidar sahiplerine lazım olacak.
Referandum öncesi 'Hayır' kampanyası yürüten demokratik siyaset kurumlarına
yönelik bu ve benzeri baskı ve saldırılar, referandumu şaibe altına sokmaktan
başka hiçbir sonuç vermeyecektir. Bizler en temel demokratik hakkımız olan
'Hayır'ı örgütlemek, ülkenin dört bir köşesinde toplumun her kesimine Hayır'ı
anlatmak ve hepimiz için ortak HAYIR'Iı bir gelecek için mücadelemizi ve
demokratik direnişimizi daha da büyüterek kazanacağız" dendi.