Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), özel öğretimde hangi kurumlarda
uygulanacağı ve öğretim düzeyi belli olmayan Kuranı Kerim müfredatı tartışma
yarattı. Devlet okulları programlarında olmamasına karşın okul öncesi ve
ilköğretimdeki çocuklara “serbest etkinlik” adı altında dini eğitim vermenin
önünü açan programda, dersin hangi kurumlarda uygulanabileceğine ilişkin bilgi
yer almadı. Programın özel kurslara dönüşebileceği eleştirilerine karşın Talim
ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, “Bu program devlet okullarındaki
ders yerine, özel okullarda dersi seçen öğrencilere sunulacak program. Bu
müfredatın kurslarda uygulanmasına imkân yok” iddiasında bulundu.
DEVLET OKULLARINDA MÜFTÜLÜK, ÖZEL OKULLARDA MÜFREDAT
Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre MEB, devlet okullarında
müftülüklerle işbirliği yaparak okul öncesi çocuklara din eğitimi verme
uygulamasını, özel kurumlar için ‘yeni müfredat’ ile kısa yoldan ‘halletti.’
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü ve Talim ve Terbiye Kurulu tarafından
onaylanan “Özel Öğretim Kurumları Kuranı Kerim Öğretim Programı” ile ucu açık
bir din eğitimi modeli yaratıldı. Bakanlığın özel öğretim kurumları için
hazırladığı diğer ders programlarının aksine, Kuran müfredatının hangi kurum ve
sınıf düzeyinde verileceği açıklanmadı. Müfredatla okul öncesine yeni başlamış
5 yaşındaki çocuklara Türkçeden önce Kuran üzerinden Arapça öğretilebilecek.
İlkokullardaki çocuklara ise Kuran eğitimi; bu düzeyde seçmeli ders olmadığı
için, “velinin isteği doğrultusunda okul yönetiminin kararına” göre “serbest
etkinlik” olarak verilecek.
DİNİ DÜŞÜNSÜNLER’
Bakanlık küçük yaştaki çocuklara verilmesi planlanan dersin amacını,
‘Kuranı Kerim’i okuyabilmeleri, Kuran okuma alışkanlığı kazanmaları, namazda
okunan dua ve sureleri usulüne uygun okumaları, millî, manevi, ahlaki değerlere
önem vermeleri ile dini duygu ve düşüncelerini güçlendirmeleri’ olarak
açıkladı. Öğrenme birimi olarak sınıf düzeyi yerine “kur” mantığı ile
şekillendirilen derste, Türkçeden önce çocuklara 5 farklı kurda Kuran harflerini
tanıyabilmelerine, duyduğu seslerle harfleri eşleştirebilmelerine, harfleri
doğru söyleyebilmelerine, ayırt edebilmeleri, tanıyabilmeleri ve harfleri
harekelerine uygun; üç harf ve daha fazla harften oluşan kelimeleri
okuyabilmeleri bekleniyor. Çocuklara ‘Kuran okumanın adabının’ anlatılması,
kurallar ezberletilmeden harflerin ‘tenvinli, cezimli ve şeddeli’ okunmasını,
öğretimin ayet ve hadislerle desteklenmesini amaçlayan MEB, ayrıca okuma
çalışması için “koro halinde” çalışma yapılmasını istedi.
DÜZEY BELLİ DEĞİL
Bakanlığın hazırladığı Kuran öğretimi programında öğrenim düzeyinin
belirlenmemesi de dikkat çekti. Bu kapsamda bir kurdaki kazanımlara yüzde 70
düzeyinde ulaşılmadan diğer kura geçilmemesi koşulu getiren bakanlık, okul
öncesi çocuklarda telaffuz konusunda ısrar edilmemesini istedi. Tüm
etkinliklerin oyunlaştırılarak aktarılması gerektiğini kaydeden bakanlık, 4-10
yaş grubu çocukların bilişsel gelişim özelliği gereği etkinliklerde
somutlaştırmanın önemsenmesi talimatı verdi. MEB, programda “kazanımlar hem
okul öncesi hem de ilkokul için aynıdır”
ifadeleri ile öğretim düzeyini okul öncesinden başlatarak diğer ders
müfredatlarının aksine ucunu açık bıraksa da MEB Özel Öğretim Genel Müdürü
Kemal Şamlıoğlu, yeni müfredatı “Büyük emekler ile hazırlamış olduğumuz okul
öncesi ve ilkokullar için Kuranı Kerim Dersi Öğretim Programı özel okullarımıza
hayırlı olsun. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” ifadeleriyle duyurdu.