8 Aralık 2017 Cuma

İnsan haklarında Türkiye tablosu: "OHAL-KHK süreciyle, “özel bir rejime” geçildi"..!

İzmir Barosu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla İzmir Barosu Konferans Salonu’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Baro Başkanı Av. Aydın Özcan insan hakları ve demokrasi için demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütlerine güç birliği çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 69. yıl dönümü nedeniyle bir basın açıklaması yapan İzmir Barosu, OHAL ve KHK süreçlerinin toplumun bir çok kesiminde mağduriyetleri ve hukuksuzluğu artırdığına dikkat çekti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gündeme gelen OHAL-KHK süreciyle, “özel bir rejime” geçildiğine de vurgu yapılan açıklamada özellikle yargı mensuplarının güvenceden yoksun kılındığı ve baskı altında kararlar almaya zorlandığına dikkat çekildi.
Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin artarak devam ettiğini belirten Özcan yaptığı açıklamada “Basın yayın organlarına yansıdığı kadarı ile bu yıl içerisinde 365 çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı hayatını kaybetmiş, 267 kadın erkekler tarafından katledilmiş, yüzlercesi fiziksel şiddete maruz kalarak yaralanmıştır” dedi.
İş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olan Türkiye’de iş cinayetlerinin bitmek bilmediğini söyleyen Özcan ”İşyerlerinde sağlık ve iş güvenliği açısından etkin denetim mekanizmaları işletilmelidir” dedi.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE 4 SIRA GERİLEDİK’
Sınır Tanımayan Gazetecilerin yayımladığı 2017 dünya basın özgürlüğü endeksine de atıf yapan Özcan “Türkiye, geçen yıla göre 4 sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 155’inci sırada yer almıştır” şeklinde konuştu. Özcan ayrıca Türkiye’de 212 gazete çalışanının cezaevinde olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 2.9 milyon kişiyle dünyada en fazla sayıda mülteci ağırlayan ülke olduğuna da dikkat çeken Özcan “Temel insan hakkı olan iltica hakkına saygının geliştirilerek sürdürülmesi, pratikte karşılaşılan zorlukların ve özellikle avukatların mültecilere erişiminde karşılaşılan engellerin kaldırılarak adalete erişimlerinin sağlanmasında Baromuzun son derece etkili çalışmaları bulunmaktadır” dedi.
TAHİR ELÇİ UNUTULMADI
İzmir Barosu yaptığı açıklamada Tahir Elçi’yi de hatırlattı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “28 Kasım 2015 tarihinde Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare’nin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin failleri aradan geçen iki yıla rağmen bulunamamıştır. Bu durum yargı sürecinin adilane işleyeceği konusunda kamuoyunda ciddi kaygı uyandırmaktadır. Bu nedenle tüm sorumluları ortaya çıkarmaya yönelik etkin ve kapsamlı bir soruşturma yapılarak, adil bir yargılama ile cezasızlığın önüne geçilmelidir.” Trump’ın Kudüs kararına da tepki gösterilen açıklamada son olarak demokrasi ve insan hakları için güç birliği çağrısı yapıldı.
İşkence
"İşkence izleri silinsin diye polis gözetiminde merhem veriliyor"..!
Cezaevinden alınıp TEM’e götürülen ve işkenceye maruz kaldığı iddia edilen Mahmut Öngör'ün avukatı Mikail Yavuz, “İzler silinsin diye merhem veriliyor. Yarasına sürüp sürmediği polis tarafından kontrol ediliyor. Mahkemeye işkence izleri olmadan çıkması amaçlanıyor" diye konuştu.
Urfa’da 23 Kasım’da tutuklanarak Urfa T Tipi Cezaevine götürüldükten sonra 28 Kasım'da TEM Şube polisleri tarafından "ek ifadesi var" denilerek tekrar emniyet müdürlüğüne götürülen Mahmut Öngör, hala TEM Şube’de tutuluyor. Öngör’ün aynı zamanda avukat olan ağabeyi ve İHD Adana Şubesi Eşbaşkanı İlhan Öngör, kardeşine işkence yapıldığını söyleyerek İHD Urfa Şubesi’ne başvuru yapmış, işkencenin ayrıntılarına dair "elektrik verme, falakaya yatırma, kaba dayak fiziki işkence yapıldığı, sol elini kullanamadığını, burnunun yaralar içinde olduğunu, yaraların elektrik verme ile yapılan işkence izlerine benzediğini, konuşmakta güçlük çektiğini, kardeşinin bir önceki sorgusunda susma hakkını kullandığı için işkence yapıldığını, hala gözaltı ve işkencenin devam ettiği" bilgilerini vermişti.
Bugün TEM Şube'ye getirilişinin 11'inci günü dolan Öngör'ün avukatı Mikail Yavuz, dün müvekkili ile bir görüşme yaptı. Avukat Yavuz, Öngör'e yeni herhangi bir şeyin sorulmadığını söyledi.
- İşkence devam ediyor
Yavuz, müvekkiline yönelik işkenceye dair sağlık raporu almak istediklerini; ancak ayrıntılı bir rapor alamadıklarını belirtti. Yavuz, sadece "darp ve cebir yoktur" raporu verildiğini, bunun da hukuksal bir alt yapısının olmadığını kaydetti.
12 Aralık'ta ek gözaltının dolacağını belirten Yavuz, basında çıkan haberlerden sonra fiziksel işkencenin durduğunu, ancak Öngör’ün sürekli psikolojik işkenceye maruz bırakıldığını kaydetti.
- Merhem için başında polis bekliyor

Yavuz, önceki işkence izlerinin silinmesi için de her gün Öngör'e merhem verildiğini söyleyerek, "Merhemi yarasına sürüp sürmediği polisler tarafından kontrol ediliyor. Üstelik müvekkilim merhemi silmesin diye yarım saat boyunca başında polisler bekliyor. Amaç işkence izlerinin silinmesi ve mahkemeye işkence izleri olmadan çıkması" dedi.