15 Aralık 2017 Cuma

Necla Yoldaşı Ölümünün 13.Yılında Mezarı Başında Andık..!

ZOE'ydi adı,
ismim TANYA, dedi onlara.
Tanya,
sen asılan partizan,
ben hapiste şair.
Sen kızım, sen yoldaşım.
Resminin üstüne eğiliyor başım:
kaşların incecik,
gözlerin badem gibi,
ama renklerini fotoğraftan anlamam mümkün değil.
Nazlı, uzun boynuna ilmiği geçirdiler.
Bir subay fotoğrafa meraklı,
bir subay, elinde makina : Kodak,
bir subay resim alacak.
Tanya seslendi kolhozlulara ilmiğinin içinden
"- Kardeşler, üzülmeyin.
Gün yiğitlik günüdür.
Soluk aldırmayın faşistlere,
yakın, yıkın, öldürün..."
Bir Alaman vurdu ağzına partizanın,
genç kızın beyaz, yumuk çenesine aktı kan.
Fakat askerlere dönüp devam etti partizan :
"- Biz iki yüz milyonuz.
İki yüz milyon asılır mı?
Gidebilirim ben.
Ama bizimkiler gelecekler.
Teslim olun, vakit varken..."
Kolhozlular ağlıyordu. Cellat çekti ipi.
Boğuluyor nazlı, boynu kuğu kuşunun.
Fakat dikildi ayaklarının ucunda partizan
ve hayata seslendi İNSAN:
"- Kardeşler
hoşça kalın.
Kardeşler
kavga sonuna kadar.
Duyuyorum nal seslerini
geliyor bizimkiler!"
Cellat bir tekme attı makarna sandıklarına.
Sandıklar yuvarlandılar.
Ve Tanya sallandı ipin ucunda.”

15 Aralık 2004 yılında kanser hastalığında kaybetmiş olduğumuz kadının özgürlük yürüyüşünün öncülerinden olan Şefika Necla Kaya yoldaşı, ölümünün 13.yılında mezarı başında andık. Her yıl gelenekselleştirilen anma etkinliği bu yılda sürdü. Yoldaşları olarak 15 Aralık günü Necla yoldaşın mezarını önce temizleyip, çiçeklerle donatıp ardından anma etkinliğine geçildi. Bir yoldaş Necla yoldaşın nezdinden devrim ve sosyalizm için ölümsüzleşen kadın ve erkekler anısına saygı duruşuna çağrı yaptı. Ardından yoldaş Necla yoldaşı ve şehitleri anma ve onların erdem ve  mücadelelerinden öğrenmenin ne kadar önemli olduğuna değinen konuşmasın  içinde geçtiğimiz zorlu süreçte Necla yoldaşı anmanın ne anlama geldiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti ; AKP dinci faşist iktidarı dönemin de emekçilere özellikle de kadınlara yönelik saldırıların, kırımın ve  çalışma yaşamından uzaklaştırılarak eve kapatılıp, erkeğin kulu kölesi olması dayatılıyor. Dini gericilik dayatılarak kadınlar üç-beş çocuk doğurmaya zorlanarak çocuk doğruma makinası olarak görülen kadınlar AKP iktidarı döneminde kazanımlarını kaybettikleri gibi aynı zamanda iş ve sosyal yaşamında dışına itildi. Bu koşullarda kadınların  örgütlenip kavgaya katılması daha bir önem  ve aciliyet kazanıyor.
Necla yoldaşın kişiliğini şekillendiren temel olgu kadının özgürlük mücadelesinin örgütlü bir zeminde kendini yaratma eylemine dönüşmüş olmasıdır. Sınırsız, sürekli anlam kazanarak büyüyen, ütopyalarla yoğrulduğu kadar yeni yaşamın hayallerini bunları gerçekleştirme mücadelesiyle birleştiren, bulduğu kadar yeniye yönelen, sonsuz anlama ve yaratma merakıyla arayışlarını sürekli canlı tutan, salt arayışların rüzgarında kalmayıp ulaştığı özgür yaşam damlalarını derinliğine yaşayan, yaşattıran ve soluduğu havaya yayan, bunu günlük yaşamında sürekli bir akışa dönüştüren bir yaşam tablosudur Necla yoldaş.
Şefika Necla yoldaş “ Özgür Kadın Mücadele eden kadındır ” şiarını kendi yürüyüşünün pusulası yapan özgür kadın kişiliğidir.
 Yok oluşun eşiğine getirilen halkın ve kimliksizleştirilen kadının hakikatini çağırırlar. Hakikat ve ikiyüzlülük, karanlık ve aydınlık, güzellik ve çirkinlik, barış ve savaş, özgürlük ve kölelik olguları damla damla onların içinde yaşanır ve süzülerek onların öz kişiliğini oluşturur. Onlar her güne yeni bir doğumu sığdırırlar ve duruşlarıyla yeni bir mücadele ilanı yaparlar tüm egemenlik kuşatmalarına karşı. Güzelliklerin nöbetçisi olma kararlılıklarını ne kar ne fırtına ne de hiç bir tufan engelleyemez.
Konuşmacı yoldaş, yaşamak için yaşamayı öğrenmek, öğrendiklerini anlamak, anladığını uygulamak, uyguladıklarının sonuçlarını değerlendirmek ve bu değerlendirme ışığında yaşamayı ne kadar hak edip etmediğinin muhasebesini yapmak gerekmektedir, sözleriyle  Necla yoldaşın kendi bedenini devrim ve sosyalizm mücadelesinin terazinde de tartmış, ruhunu buradan çıkan sonuçlarla anı anına muhakeme etmiş ve kendini, kendisiyle bu zorlu mücadelenin sonucunda yaratmıştır.
 İşte bugün yoldaşları olarak Necla yoldaşın bize bırakmış olduğu devrimci görevlere sıkıca sarılarak, emekçileri ve kadınları örgütleyip savaşıma seferber ederek, devrimci görevlerimizi yerine getirebilir ve geriye düşüşe son vererek yeniden ayağa kalkmayı başarabiliriz. Yoldaş konuşmasını;  dönem her bir yoldaşı kendisiyle hesaplaşıp yenileyip eksik ve yetmezliklerine savaş açarak savaş açarak, şehitlerimize verdiğimiz devrim sözlüne bağlı kalabilir ve başarının yolunu döşeyebiliriz; Şefika Necla Yoldaş Ölümsüzdür, Kadınlar Makus Tarihlerini değiştirmek için örgütlenip yağa kalkmalıdır, Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz şiarıyla konuşmasını sonlandırdı.

Avrupada Halkın Birliği Okurları