21 Nisan 2009 Salı

‘68 kuşağının kadın militanı Şirin Cemgil anıldı

1968 kuşağının önde gelen kadın militanlarından Şirin Cemgil, geçtiğimiz günlerde hayata veda ettiği Almanya’nın Duisburg kentinde anıldı. Duygulu anların yaşandığı anma etkinliğinde konuşan oğlu Taylan Cemgil, “Devrim bir maratondu ve annem kendi payına düşen kısmı gerçekten yokuş yukarı sırtladı” dedi.

Geçtiğimiz günlerde, 27 yıldan beri yaşadığı sürgünde yaşamını yitiren 1968 kuşağının öncülerinden Şirin Cemgil, Duisburg’taki Alte Feuerwache Salonu’nda bir toplantı ile anıldı. Oğlu Taylan, mücadele arkadaşları, sevenleri ve Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu YEK-KOM temsilcisinin katıldığı anma etkinliği, Şirin Cemgil’in çeşitli dönemlerinde çekilmiş fotoğraflarından oluşan bir sinevizyon ile başladı. Sinevizyon gösterimi esnasında duygusal sahneler yaşanırken, Cemgil’in söylediği türkülerden kısa dinletiler de yapıldı.

Ardından Cemgil’in yakın arkadaşları, katılımcılarla anılarını paylaştılar. Şirin ile Sinan Cemgil’in tek oğulları olan Taylan Cemgil, annesinin doğru bildiklerinden asla taviz vermeyen, çok demokrat bir insan olduğunu söyledi. Taylan Cemgil, konuşmasında “Can Yücel bir şiirinde Deniz Gezmiş için ‘O devrimin en güzel yüz metresini koştu’ diyordu. Ama devrim bir maratondu ve annem kendi payına düşen kısmı gerçekten yokuş yukarı sırtladı” dedi. 11 Mayıs 1945 Buldan doğumlu olan annesinin savaşın bittiği dönemlerde doğduğu için kendine “Ben barış çoçuğum dediğini” söyleyen Taylan Cemgil annesini şu sözlerle tanımladı: “Annem bağımsız bir kadındı. Türkiye’de devrimin maratonunu koştu. Ama çıplak ayakla, hiç bir kestirme yola sapmadan koştu. Hiç odun vermedi görüşlerinden ve mücadelesinden. Annemle gurur duyuyorum”.

Şirin ile Sinan Cemgil’in yakın dostu Atilla Keskin, Şirin Cemgil’in kendisine göndermiş olduğu bir mektuptan “Senin de bildiğin gibi insanın daha insan olmadığı bir dünyada statülerin, sınıfların, milliyetlerin arasında hala ve daha da beter düşük kaldığı bir dünyada onlar insanlaşmanın en güzel örneklerindedi” alıntısını yaptı ve “Sen de bunlardan biriydin Şirinciğim” dedi. Atilla Keskin Şirin Cemgil’in yakın arkadaşı olmasına rağmen hastalıklarını yeni öğrendiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Şirin hastalıklarını da anlatmazdı. Hayatı pozitif görmeye çalışırdı. Çok hoş bir ‘Doktorcu’ jargonu kullanırdı... Şirin dimdik yaşadı. Yalnız öldü. Her şeyi yazdı ama ölümü yazamadı”

Şirin Cemgil’in 15 yıllık genç arkadaşı olan Aysel Karayakas ise Şirin Cemgil için şu sözleri sarfetti: “Şirin ablam, tanıdığım insanlar arasında en devrimci, en dürüst ve en yaşam dolu olanıydı. Şirin ablam insanları asla yanıltmazdı, aldatmazdı. ‘Benim için hayatın merkezinde her zaman hayat vardır’ derdi. İnsanları çoğaltırdı ve onların hayata sarılmalarındaki enerjilerini artırırdı. Koca bir çınar gibiydi, ben onun gölgesinde hep dinlenirdim, öğrenirdim.” Anma etkinliğinde ayrıca Hüseyin Erdem de Şirin Cemgil, Sümeyra ve Ruhi Su ile birlikte yaşadıkları anıları paylaştı, Cemgil’in sevdiği türküler söyledi. 17 Nisan’da bağırsak düğümlenmesi ve bağlı zehirlenme sonucu hayata gözlerini yuman Şirin Cemgil’in naaşının işlemler bittikten sonra 25 Nisan’da Türkiye’ye götürülmesi bekleniyor. 1945 Denizli doğumlu olan Cemgil, İstanbul’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda mücadele ve hayat arkadaşı Sinan Cemgil’in yanına defnedilecek.