25 Nisan 2009 Cumartesi

HİNDİSTAN’IN TARIM DULLARI

Ramabai Katkar devam eden seçimlerin hevesle farkında. “Bizim gibi insanlara verilmek üzere BPL Antyodaya kartı (yoksulların en yoksullarına) olmalı. Tüm kız çocuklarının bisikleti olmalı. Buradan okula nasıl gidecekler? Tüm yoksul insanlar ev sahibi olmalı ve emekli maaşları daha iyi duruma gelmeli.”
Onun hissettiği sorun şu anki seçim kampanyasının yaşamlarına teğet geçmesi. 30’lu yaşlardaki Ramabai, Yavatmal bölgesinde borç altında ve tarımsal krizle ezilen sayısız çiftçi gibi intihar eden kocası Bandu Katkar’ı kaybetmiş. Eşleri devam eden tarımsal krizde canına kıyınca yıkıma uğrayanların sayısı ülke çapında 100 binden fazla. Ulusal Suç Kayıtları Bürosu’nun (NCRB) verilerine göre 1997-2007 yılları arasında ülkede en az 182 bin 936 çiftçi intihar etti. Sözkonusu kayıtlı vakaların yüzde 80’inden fazlasını evli ve çocuklu erkekler oluşturuyor.
Bu kadınların birçoğu eşlerinin ölümünden hemen sonra kocalarının aileleri tarafından evlerinden atılmış ve çocuklarına hiçbir kaynak olmaksızın bakmak zorunda bırakılmış. Aynı zamanda kocalarının köylerinden de yalıtılıyorlar. Birçoğu topraklarının gaspıyla yüz yüze geliyor. Kocalarının ölümünden hemen sonra her türden taciz başlıyor. Bazen kadınların çocuklarıyla birlikte canlarına kıydıkları da oluyor.
Buna rağmen çok sayıda kadın ve çocuğun, onurlarıyla ayakta kalmak için gösterdiği çaba hayranlık uyandırıcı. Birçoğu devletten hiç yardım almadan hâlâ topraklarını işlemeye devam ediyor. Çoğu para değil, tahıl karşılığında ağır işler yapıyor. Birçoğu da kocalarının borçlarını kapatmak için topraklarını satıyor. Eyalet hükümetleri tarafından verilen tazminatların büyük kısmına alacaklılar el koyuyor.
Kendisiyle aynı durumdaki kadınların çoğu gibi köyü Dahegaon’dan bir şekilde yalıtılmış biçimde olan Ramabai de toprağı tek başına işliyor. Tüm evli kadınlar gibi yaşadığı köy kocasının köyü. Dalit olması tecridini daha kötü hale getiriyor. Kocasının düşük kaliteli 12 dönümlük toprağını işlemeyi denerken her türlü taciz ve engellemeyle karşılaşıyor. 12 dönümlük bu toprakların 6 dönümü ona hiçbir yararı olmayan sözümona sulama projesiyle yok edilmiş. Üç küçük çocuğu var ve bunlardan biri okulu şoför olmak üzere bırakmış. Aynı zamanda bakması gereken eşinin anne-babası da var. “Ve taş çatlasa günde 50 rupiye haftanın iki günü ırgat olarak çalışıyorum” diyor.
Siyasetle ilgilenmeye can atıyor. Sadece köyünün muhtarı ve etrafına üşüşen diğer erkeklerin tavırları fırsat verilse seçimlerde yarışacağını açık biçimde söylemesine engel oluyor.
Pada köyü yakınlarındaki Anjubai, Vidarbha’daki sayısız kadının mustarip olduğu derde sahip. Hükümet kocası Gkuldas’ın ölümünün “düzmece intihar” olduğuna karar vermiş. Yani intiharının tarımsal hacze bağlı olmadığını belirtmiş. Bu, sorumluluktan kaçmaya yarayan zalimce ve kötü bir baştan savma süreci. Bir intihar böyle kaydedildiğinde hükümet, aileyi geçindiren kimsenin kaybından ötürü ailenin zararını ödemek zorunda olmuyor. Anjubai, şu anda felce uğramış olan yerel yardımlaşma grubunun bir parçası. “Ayda en fazla 7 ya da 8 gün, günlük 50 rupiye ırgat olarak çalışıyorum” diyor. 5 dönümlük toprağı zararına olan bir anlaşma altında. Burayı eken adam ona ekinin küçük bir bölümünü veriyor.
Okula giden iki çocuğu olan 36 yaşındaki Rekha Tag, eşinin intiharından sonra eşinin anne-babası tarafından işkenceye uğramış ve daha eşinin cenazesi kaldırılmadan kovulmuş. Şimdi üç aileye hizmetçilik yapıyor ve siyasi sürece dahil olmaya can atıyor. Talepleri Ramabai’ninkilerle benzer. Sadece içtenlikle şunu söylüyor: “Taleplerimiz tüm dullar için olmalı, sadece tarım dulları için değil.” Ve tüm dullar için 1500 rupi’ye sabitlenmiş aylık maaş istiyor. Rekha iki kez acı çekmiş. 2001’de de tarımsal krizin bir başka kurbanı olan babası intihar etmiş. Ocak ayında “tarımsal kriz tarafından dul bırakılanlar” kongresine katılmış. “Örgütlenmeye ihtiyacımız olduğu açık” diyor ve ekliyor: “Çocuklarımızı çiftçi yapmayacağız” diyor. “Babalarının başına gelen şey tekrar onların da başına gelmemeli.”
Pada’ya dönersek, Anjubai şöyle diyor: “Mücadeleye hazırım. Seçimlerle ya da başka bir yolla. Kendi haklarımızı almalıyız.” Bunun için zorlu bir mücadele gerektigi hatırladığında Anjubai gözünün içine dik dik bakıyor. “Benim gibi insanlar için mücadeleden başka seçenek yok. Tüm hayatım boyunca ne yaptığımı düşünüyorsunuz?”

Palagummİ Saİnath
Bu yazı, 23 Nisan 2009 tarihli
Gerçeğin Günlüğü blogundan derlendi.