Mersin polisi eylemi engelleyemeyince tuhaf cezalar kesti. Polisin tahammülsüzlüğünden ve cezalarından, davulcu ile zurnacı da nasibini aldı.
Artık davul da zurna da yasak. Davul-zurna eşliğinde çekilen halay ‘ideolojik’ oluyor, soruşturma açılıyordu. Şimdi çalana da ceza kesiliyor! Hakkını arayan gençlerin, emekçilerin karşısına her defasında farklı yöntemlerle çıkan polis, şimdi ‘davul-zurna’ için bulduğu yeni yöntemle karşımızda: Para cezası.
Kısa süre önce ülke genelinde yarım gün iş bırakan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi, polisin tahammülsüzlüğünden payını aldı. Polis, Mersin Defterdarlığı önündeki eylemi engellemeye çalıştı. Ancak emekçilerin ısrarlı tutumu karşısında başarılı olamayan polis, taktik değiştirdi. Önce “kaldırım işgali yapılıyor” dedi, yetmedi. Sonraki hedef ise davulcu ve zurnacı oldu.
ACISINI DAVUL
ZURNADAN ÇIKARDI
Polis, “davul-zurnadan çevreye rahatsızlık veriliyor” dedi. Müziğin ve halayın durdurulmasını isteyen polise, Şube Başkanı Yusuf Kaya “Mehter ekibi ve bandoyla yapılan eylemler ile etkinlikler çevreyi rahatsız etmiyor, emekçilerin hak arayışı sırasında davul-zurna çalarak halay çekmesi neden rahatsızlık veriyor?” diye sordu. Soruya yanıt veremeyen polis, acısını davulcu ve zurnacıdan çıkardı. Hüseyin Demirbilek, Hüseyin Gezer ve Yusuf Kurşunsaçan adlı davulcular ve zurnacıya, “çevreyi rahatsız etmek” gerekçesiyle 69’ar TL para cezası kesildi.
DAVULCULAR ŞAŞKIN
Demirbilek, Gezer ve Kurşunsaçan, şaşkın. Çünkü hayatlarını davul-zurna çalarak kazanan bu müzisyenler, ilk defa ekmek teknesi nedeniyle ceza aldı. Başta düğünler olmak üzere pek çok etkinliğin vazgeçilmezi olduklarını belirten müzisyenler, bu cezaya anlam veremiyor.
Yaşananların yeni olmadığını vurgulayan Kaya, yaptıkları her eylem, etkinlik ve açıklamada polis engeliyle karşılaştıklarını söyledi. Kendilerini engellemek için her defasında yeni yöntemlere başvurulduğunu söyleyen Kaya, kamu emekçileri olarak meşru hakları için mücadele ettiklerini ve baskılardan yılmayacaklarını vurguladı. (Mersin/EVRENSEL)
