Cemaat medyasının "kimsenin tanımadığı adam" olarak sunmaya çalıştığı Fevzi İşbaşaran, Özal'ın özel kalem müdürü. İşbaşaran'ın "polis içinde çeteleşme" iddiası ANAP kökenli Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Necati Çetinkaya gibi isimlerle yanyana konulduğunda meselenin trafik polislerine küfür basitliğinde olmadığı anlaşılıyor.Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından partiden kesin ihracı istenen AKP Elazığ milletvekili Fevzi İşbaşaran dün istifa etti. Erdoğan'ın İşbaşaran'ın trafik polisleriyle küfrederek tartıştığı kayıtları izleyip çok sinirlendiği ve hemen ihracını istediği belirtilmişti. Ancak İşbaşaran'ın sicili ve özellikle Fethullah Gülen cemaati yayın organlarında İşbaşaran'a karşı yürütülen kampanya bu gerekçenin inandırıcılığına gölge düşürdü. İşbaşaran'ın youtube'a düşen ve son örneğin gayet masum kalmasına yol açan bir başka küfür performansı daha bulunuyor. İşbaşaran, AKP Karakoçan İlçe Başkanı Mehmet Emin Aşan'a sövmüş, Aşan da bunları kaydetmişti.
İşbaşaran DP'den transfer edilen Karakoçan Belediye Başkan adayından 50 bin lira rüşvet istediği için Aşan'a küfrettiğini, hatta bu küfür kayıtlarıyla kendisine de şantaj yaptığını iddia etmişti. İşbaşaran, Aşan'ın zaten "hem Kürtçü PKK'lı hem de Milli Görüşçü" olduğunu da öne sürmüştü. Bu olay geçtiğimiz Şubat ayında yaşanırken İşbaşaran durumu AKP yönetimine ilettiğini, kendisinden yerel seçimler geçene kadar sabretmesi istendiğini de söylemişti. Sonra da konu unutulmaya terk edilmişti. Bir Ankaralı vekil klasiği olarak görülebilecek son örnekten çok daha ciddi bir skandalı affeden AKP yönetiminin bu sefer neden bu kadar hassas davrandığı ilk akla gelen soru oluyor. Üstelik yine Ankaralı bir vekil için şaşırtıcı olmayacak bir "alem dönüşü" intibaı vermek üzere "üç kadın, bir vekil" senaryosu da "eşi, kızı ve Çiğdem Tunç" şeklinde açıklığa kavuşmuş oldu.
Yayınlanan kayıtlarda çevirmenin "kurgusal" olduğunu düşündürten pek çok detay olduğuna da dikkat çekiliyor. İşbaşaran, AKP'nin ANAP kökenli vekillerinden. Fethullah Gülen cemaatine yakın Turktime haber sitesinde yapılan İşbaşaran haberi dikkat çekiciydi: "Bu güne kadar adını sanını duymadığımız AKP Elazığ Milletvekili Fevzi İşbaşaran bir anda medyaya aktı, açıklama furyasına tutuldu, 'Poliste çete var, Hükümetle TSK’nın arasını bozmaya çalışıyorlar' gibi laflar etmeye başladı. Olabilir… Benzer açıklamalar değişik kesimler tarafından dile getiriliyor… Doğruluğu ya da yanlışlığı başka bir tartışma konusu. Ancak ne olmuştu da kimsenin tanımadığı, hiçbir memleket meselesinde görüşlerini bilmediğimiz bir vekil bir anda doğruculuğa soyunmuş, birilerini hedef alabilecek, kızdıracak kadar kendini ortaya atmıştı. Öyle ya, bu mevzular bugünün mevzuları değil, yıllardır konuşuluyordu.
Aynı şekilde İşbaşaran da yıllardır vekildi" denildikten sonra bu işin altındaki bit yeniği açıklanıyor: İşbaşaran'ın küfür kaydı olduğu için kendini kurtarmak üzere böyle bir hamle yaptığı öne sürüldü. Ancak anlaşılan o ki İşbaşaran bulduğu her fırsatta küfretmeyi alışkanlık haline getirmiş ve muhtemelen büyük bölümü sümen altı edilmiş bir dizi kaydı bulunma ihtimali yüksek biri. Fethullah Gülen cemaatinin yayınlarında "bugüne kadar tanınmayan" gibi nitelemelerle sunulan İşbaşaran, Turgut Özal'ın eski özel kalem müdürü. Özal'a gelen tüm mektupları, istihbarat da dahil tüm raporları yıllarca okumuş kişi olduğu belirtiliyor. Ayrıca AKP içerisinde Cemil Çiçek, Necati Çetinkaya, Abdülkadir Aksu gibi isimlerle temsil edilen ANAP kökenli, "devletli" ekiple birlikte düşünülmesi gereken bir isim.
Çiçek'in açılım ve TSK ile gerilim gibi konularda zaman zaman Başbakan ile arasında mesafe oluştuğu biliniyor. İşbaşaran'ın polis içinde çeteleşme ve Arınç'a suikast ile ilgili açıklamaları da düşünüldüğünde bir ikinci soru daha akıllara düşmüş oluyor. (soL)