27 Aralık 2009 Pazar

'Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot'

İsrail’in 27 Aralık 2008’de başlattığı Gazze katliamının birinci yıldönümünde “Filistin için İsrail’e boykot girişimi” bileşenleri Levent’te bulunan İsrail konsolosluğu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirerek, “İsrail ırkçılığını durdurmak için İsrail’le tüm ilişkilere son verilsin” dedi. Eylem sonunda Pazar günü İstiklal Caddesi’nde yapılacak yürüyüşün duyurusu yapıldı.

Levent metro istasyonu girişinde toplanan yaklaşık 50 eylemci “Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot”, “Filistin halkı yalnız değildir”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atarak İsrail konsolosluğu önüne kadar yürüdü.İsrail konsolosluğunun bulunduğu plazanın bahçesinde polisin yürüyüşü engellemeye çalışması üzerine yaşanan kısa gerginliğin ardından basın açıklaması okundu. Okunan basın açıklamasında bir yıl önce yaşanan Gazze katliamının bir ilk olmadığı ve Siyonistlerin Filistin’e ayak bastığı günden itibaren gerçekleştirilen katliamların bir aşaması olduğu ifade edildi. Basın açıklaması Filistin’in işgaline son verilmesi ve Filistin halkının kendi kaderini tayini için “İsrail’le tüm askeri, ekonomik, diplomatik, akademik ve kültürel ilişkileri son verilsin” denilerek sona erdirildi.Basın açıklamasının ardından 27 Aralık Pazar günü saat 14.00’te İstiklal Caddesi’nde yapılacak yürüyüşün duyuru yapıldı.

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metnini aşağıda sunuyoruz: İsrail'e Boykot!Bir yıl önce İsrail ordusu Gazze halkına topyekûn bir saldırının ilk bombardımanına başlamıştı. 22 gün süren bu saldırı, dünyanın gözü önünde, arkasında 1500’ün üzerinde ölü ve 5300’ün üzerinde yaralı bırakarak Gazze’yi bir enkaza dönüştürdü. Gazze’de yaşayan bir buçuk milyon Filistinliyi temel ihtiyaçlarından mahrum bırakan ve Gazze’yi bir açık hava hapishanesine dönüştüren, insanlık tarihinin en utanç verici ablukalarından biri dördüncü yılını bitirdi. Ağır çekim bir soykırıma doğru ilerleyen bu abluka, başta İsrail'in hamisi ABD emperyalizminin, AB emperyalizminin ve gerici Arap rejimlerinin utanç verici desteğiyle gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor.

Gazze bir ilk değildi. Siyonistlerin yüz yıl önce Filistin'e ilk ayak basmasından beri süre giden ırkçı, sömürgeci kibrinin Nakba'dan, Deir Yasin'den, Kafr Kassım'dan, 1967 Savaşı'ndan, İntifadalardan, 1982 ve 2006 Lübnan işgallerinden tanıdığımız barbarlığının yeni bir aşamasıydı. İsrail, barış süreci aldatmacasıyla katliamlarına, toprak gaspına, yerleşimlere ve Batı Şeria'yı bantustanlara çeviren ırkçı Ayrım Duvarı'na, hız kesmeden devam ediyor.

Bütün bu saldırganlık, mültecilerin geri dönüşü, İsrail yerleşimlerini ve işgalini bitirmek, utanç duvarını yıkmak, İsrail zindanlarında tecrit ve işkence altında olan tutsaklarını özgürleştirmek, bağımsız ve egemen bir devlet kurmak ve özgürlüğüne kavuşmak için direnen Filistin halkının iradesini kırmak için büyük bir pervasızlıkla uygulanıyor…

"Ulusal çıkar" bahanesine sarılan Türkiye hükümetleri, ordusu ve kâr etme imkânlarından hiçbir biçimde vazgeçmeyen sermayesi İsrail'le ikili ilişkilerden taviz vermiyor. Filistin ve Lübnan halkına ölüm yağdıran uçakların pilotları Konya’da eğitiliyor, İsrail ekonomisini güçlendiren ticari bağlantılar kurulmaya devam ediyor, Siyonist İsrail devletinin bölge üzerindeki tahakkümünü arttıran, yükselen ırkçılığına, sömürgeciliğine ve katliamcılığına rağmen bu devleti normalleştiren ve meşrulaştıran diplomatik ilişkiler sürdürülüyor, İsrail silah sanayinin yağlı müşterisi olmaya devam ediliyor. Türkiye üniversiteleri, kimi kültür ve sanat çevreleri İsrail devletiyle akademik, kültürel ilişkiler yürüterek bu devletin meşrulaşmasına katkıda bulunmakta tereddüt etmiyor.

Ne Davos efelenmeleri ne göstermelik tatbikat iptalleri İsrail'in siyonist duvarında Filistinlilerin soluk alabilecekleri bir gedik açıyor. Eyleme geçmeyen sözler İsrail'i yaralamıyor...

Artık etkili bir şekilde eyleme geçme zamanı geldi!

Gazze ablukasının kaldırılması için

İsrail ırkçılığını durdurmak için

Filistinli mültecilerin yurtlarına geri dönmesi için

Batı Şeria ve Gazze'nin işgaline son vermek için

İsrail vatandaşı Filistinlilere uygulanan apartheide son vermek için

Filistin halkının kendi kaderini tayini içinİsrail'le tüm askeri, ekonomik, diplomatik, akademik, kültürel ilişkilere son verilsin!

Birleşik Metal-İş (DİSK), Dev Sağlık-İş (DİSK), Sine-Sen (DİSK), Türk Tabipleri Birliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, Çağdaş Hukukçular Derneği-İstanbul Şubesi, Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği, Alınteri, Devrimci Hareket, DSİP, Ekmek ve Özgürlük, Emek ve Özgürlük Cephesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Girişimi, Halkevleri, İşçi Cephesi, Kaldıraç, Küresel BAK, Öğrenci Kolektifleri, Proleter Devrimci Duruş, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonları, Toplumsal Özgürlük Platformu, Yeşil ve Sol.