23 Aralık 2009 Çarşamba

Suikast timi salak çıktı

Bülent Arınç’a suikast girişimi haberiyle Türk medya dünyası yine ikiye bölündü. Ergenekon'a inananlar ve Ergenekon'a inamayanlar... Ergenekon'a inanmayanlar suikast iddiasını da kabul etmiyor. Basit bir dinleme olayı diyerek geçiştiriliyor. İnananlar ise olayın vehametine vurgu yapıyor. Suikast değil de basit bir dinleme olayı ise bile "Yargı dinleniyor" diye ortalığı ayağa kaldıranlar bu olayı görmezden geliyorlar. Türkiye'nin gündemine damga vuran iddia bugün yazarlarında gündemindeydi Mehmet Yılmaz Milliyet'teki köşesini bu konuya ayırdı...

YA BİZİ SALAK SANIYORLAR YA DA..
Bülent Arınç’a suikast girişimi haberinden bir şey anladınız mı? Valla ben anlamadım.. Haberi okudum, gülsem mi, ağlasam mı bilemedim.. Ya birileri bizi salak zannediyor ya da hakikaten bu işlere kalkışanlar gerçekten salak.. Nedenini anlatayım.. Cumartesi akşamı 23.40’ta güvenlik birimleri bir ihbar üzerine Çukurambar 1424’üncü caddede bulunan iki aracı durduruyor.. Araçlardan birinde albay, ötekinde binbaşı var.. Binbaşının üstü aranırken, yutmak için ağzına bir kâğıt attığı görülüyor.. Hemen üstüne atlıyorlar, ağzından kâğıdı çıkarıyorlar.. ‘Cadde 1424’ diye devam eden bir adres yazılı.. Bakıyorlar, Bülent Arınç’ın evi!.. Adamlar özel harpçiymiş.. Yani iyi yetişmiş, iyi eğitilmiş subaylar.. Peki bu kadar iyi yetişmiş insanlar üç kelimelik bir adresi akıllarında tutamamış mı? Yazıp yanlarında taşıyorlar? İkide bir bakıyorlar? Aynı zamanda bu kadar salaklar mı?

NBAŞI BİR SATIRLIK BİLGİYİ EZBERLEYEMİYORSA..
Sabah gazetesi Arınç’ın evinin adresini açık açık yazmış..1424’üncü cadde bilmem ne apartmanıymış.. Binbaşı düzeyine gelmiş özel eğitimli asker bu bir satırlık bilgiyi bile ezberleyemiyorsa vay ordunun haline!.. Manzara şöyle miydi.. Öndeki araçta binbaşı, arkadaki araçta albay.. Binbaşının evinde suikast yapacakları veya suikast planlayacakları kişinin adresi.. Kâğıda baka baka ilerliyor.. 1424’üncü cadde.. İhsan apartman değil, Yüksel değil.. Kâğıda baka baka Arınç’ın evini arıyorlar.. Küt diye enseleniyorlar.. Bu kadar mı salaklar.. Köşedeki bakkala sorsalardı bari.. Şu adresi tarif etsene deseler.. Daha kolay bulurlardı..

SALAKLIK VALLA
Bir gazeteye göre iki subay 20 gündür izleniyormuş.. Demek ki albay ile binbaşı 20 gündür 1424’üncü caddede keşif yapıyor.. 20 gündür Arınç’ın oturduğu apartmanın adını öğrenememişler hâlâ kâğıda bakıyorlar.. 20 gündür ezberleyememişler veya 1424’üncü caddedeki koca apartmanı 20 gündür bulamıyorlar.. Salaklık valla! Üç satırlık adresi akıllarında tutamıyorlar ama tedbiri elden bırakmamışlar.. Enselenince de küt mideye.. Herhalde kolay yutsun diye yanlarında şaşal da vardır!

BU İŞTE BİR ACAYİPLİK VAR
Başka ne olmuş olabilir? Olay pek bu şekilde değildir ama birileri böyle bir senaryo yazıp tedavüle sürmüştür.. Enteresan olsun diye! Heyecan yaratsın diye! İyi güzel de beşinci sınıf Amerikan filmlerinde bile bu kadar kötü senaryo yoktur.. Herhalde senaryoyu yazanlar milleti salak zannediyor.. Ne versen gidiyor! Millet film izleye izleye bu işleri öğrendi.. Suikast hazırlığındaki iyi yetişmiş bir subayın gideceği adresi kâğıda yazıp sokak sokak aramayacağını herkes bilir.. Her neyse bu işte bir acayiplik var.. Her yönüyle salakça dedik ama boş değil.. Altında bir bit yeniği var.. Kokusu yakında çıkar.. Başbakan Yardımcısı Çiçek olayın önemli olduğunu söyledi.. Yani basit bir kâğıt yutma hadisesi değil.. Bekleyelim!..