Nuriye
Gülmen, tahliye olup eve gidince kendisini karşılayan yol
arkadaşları Semih Özakça, Veli Saçılık, Acun Karadağ ve Esra
Özakça’ya “Sizi bir daha göremeyeceğim sandım” dedi.
Nuriye Gülmen’i sağlık kontrolünü yapmak üzere dün ziyaret
eden Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Doktor Benan Koyuncu,
“Kritik bir durumda. Her an her şey olabilir. Her geçen gün onun
aleyhine işliyor. Ama ailesinin, dostlarının, sevdiklerinin
arasında olması ve dışarıda olması ona iyi gelmiş” diye
bilgi paylaştı. Önceki gece tahliye kararının verilmesinin
ardından Nuriye Gülmen’in tedavi gördüğü Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi önünde bekleyiş başladı. Yüksel
Caddesi’nde Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ya destek
verenlerin de Sincan Cezaevi’ndeki duruşmadan çıkıp gece
saatlerinde hastaneye gelmesiyle polisin müdahalesi başladı. Gelen
destekçilerin slogan atmayacaklarını söylemesine rağmen polis
ekipleri, “alkışlama ve slogan atma” gerekçesiyle hastane
önündeki bekleyişi dağıttı. Sincan Cezaevi önünde 3 kişi
gözaltına alınırken, polis ekipleri, hastane önünde
bekleyenleri Ankara Adliyesi karşısına kadar sürükledi. Ardından
hastaneye giden yollarda önlem aldı, girişler engelledi. Acun
Karadağ, Cumhuriyet’e, “Aylardır beklediğimiz arkadaşımızı
alamayacak mıyız, onun elini tutamayacak mıyız? Onu engellemeye
çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu direnişin önüne
geçemeyecekler. Biz başından beri söyledik. Biz haklıydık.
Kazanacağımızı biliyorduk. Bugün kazandık, yine kazanacağız.
İşimize de döndüğümüzde gerçek zaferi kutlayacağız. Hiçbir
zaman inancımızı kaybetmedik” ifadelerini kullandı. Veli
Saçılık ise “Bizi ne kadar baskı altına alırlarsa alsınlar
direneceğimizi, irademizi teslim etmeyeceğimizi gösterdik biz. Ve
Nuriye ile Semih tarihi bir direniş gösterdi. Hepsi bizleri
terörist ilan ettiler. ‘Mutlaka kazanacağız’ dedik. Bugünkü
karar Yüksel direnişinin haklılığını göstermiştir. Bizim
için açılan davaların düşmesine sebep olacaktır. Biz işimizi
istedik. Onlar arkasında başka bir şey aradılar. Şimdi bize
işimizi geri vereceksiniz. Arkasında ne var göreceğiz” dedi.
‘Bir
daha göremem sandım’
Hastane
önündeki müdalenin ardından öğretmen Acun Karadağ ve sosyolog
Veli Saçılık ile beraber tüm destekçiler Gülmen’in evine
geçti. Mahallelilerin de destek verdiği bekleyişte, “Mahallelileri
de uyandırdık” diyenlere Acun Karadağ, “İnsanlar uyansın
diye direniyoruz” karşılığını verdi. Gülmen’in evine
tekerlekli sandalye ile gelen yol arkadaşı Semih Özakça, basın
mensuplarına zafer işareti yaparak “Biz kazanacağız” dedi.
193 günlük tutukluluğunun ardından ambulans aracılığıyla
sedyeyle gelen Nuriye Gülmen, alkış ve gözyaşları içinde
karşılandı. Oldukça zayıfladığı gözlemlenen Gülmen’in
arkadaşlarına ifade ettiği ilk cümlesinin “Sizi bir daha
göremeyeceğimi sandım” olduğu öğrenildi. Gülmen’in annesi
Cemile Gülmen ile babası Şaban Gülmen, kızlarının fiziki
olarak bitkin olduğunu belirterek tahliye için sevinçli
olduklarını daha iyi günler görmek istediklerini söyledi.
Yine
müdahale
Yüksel
Caddesi’nde 389 gündür yapılan “İşimi geri istiyorum”
eylemi önceki gün verilen tahliye kararının ardından devam etti.
Karadağ, Nuriye Gülmen’i gördüğünde çok sarsıldığını
söyleyerek, “Bu çocuğun nasıl bu hale getirildiğine
inanamıyorum ama bugün güneşe çıkabildi” dedi.Eylem yapmaya
başlayan 8 kişiye, polis ekipleri darp ederek müdahale etti.
Görüntü alınmasını engelleyen polis ekipleri, eylemcileri darp
ederken kalkanlarla set çekti. Karadğ’ın da içinde olduğu
gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı.
‘Her
gün aleyhine işliyor’
Gülmen’i
sağlık kontrolünü yapmak üzere dün ziyaret eden Ankara Tabip
Odası Yönetim Kurulu üyesi Doktor Benan Koyuncu, “Açlık
grevinin 269. gününde ciddi bir kilo kaybı var. Nasıl zarar
olduğu ve ne kadarı kalıcı olur onu şu an bilemiyoruz. Kritik
bir durumda. Her an her şey olabilir. Her geçen gün onun aleyhine
işliyor. Ama ailesinin, dostlarının, sevdiklerinin arasında
olması ve dışarıda olması ona iyi gelmiş” diyerek bilgi
paylaştı.
HÂLÂ
İŞİMİZİ İSTİYORUZ
Dava
sonucunu değerlendiren Semih Özakça, kendisi ile Nuriye Gülmen ve
Acun Karadağ arasında bir fark olmadığını belirterek “Nuriye
Abla iki tanığın ifadesi birbiriyle ve kendi içinde tutursız
olan ifadeleri göz önünde bulundurarak bir ceza aldı. Ben tüm
suçlamalardan beraat ettim, bu beni sevindirdi fakat biz direnişe
başlamadan önce de terör suçlamalarıyla ilgili bir davamız
yoktu. İşe dönme açısından bu bir kazınımdır, umuttur. Ancak
bunu nihai kazanım olarak görmüyorum hala işimi geri istiyorum”
ifadelerini kullandı. Adaletli bir karar olmadığını dile getiren
Özakça, “Açlık grevim devam ediyor. Hücre hücre eriyorum.
Suçsuzluğum kanıtlandığına göre işime derhal döndürülmek
istiyorum. Bunun için gerekenin acilen yapılmasını istiyorum”