ABD'de görülen İran'a yönelik yaptırımları delme ve kara para aklama
itiraflarını sürdüren Reza Zarrab'ın ifadesi sona erdi. Davanın bugünkü
oturumunda Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, Mehmet Hakan Atilla'nın
yargılanmasına devam ediliyor.
New York'ta görülen ve Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan
Atilla'nın tek sanık olarak yargılandığı davanın üçüncü haftası başladı.
Geçen hafta içerisinde Türkiye ve İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab'ın
ifadesine devam edilmişti. Zarrab,Perşembe günü ifadesini tamamlayıp, tanık
kürsüsünden inmişti.
Davaya savcılık çağırdığı diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediliyor.
Cuma günü ABD Terör ve Finansal İstihbarat Dairesi'nden sorumlu Bakan
Yardımcısı David Cohen dinlendi. Cohen'in 2012 yılında dönemin Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan'ın Türkiye'nin petrol alımları karşılığında İran'a
milyarlarca dolarlık altın ihraç ettiği yönündeki açıklamalarının ardından
Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'a yazdığı mektup da kanıt olarak kayıt
altına alındı.
Cohen'in mektupta, "ABD Hazine Bakanlığı, (Babacan'ın açıklamalarına
dair) haberlerden rahatsız olmuştur. Halkbank'ın bu satış işlemlerinde aracılık
yapıyor olabileceğinden endişe duymaktayız... Bu ticaret mekanizması ve İran'a
diğer başka yollarla altın satışları konusunda Halkbank'ın rolüne dair bize en
kısa süre netlik sağlarsanız çok seviniriz" yazdığı görüldü.
Bugünkü duruşma da ABD Hazine Bakanlığı'nın finansal suçlarla ilgili
bölümünde görev yapan Joshua Kirschenbaum'un ifadesiyle başladı. Yeni tanık
Kirschenbaum ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı FinCen'de (Finansal Suçlar Uygulama
Ağı) çalışıyor. Daha önce Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi'nde (OFAC) çalışmıştı.
1. Gün ifadesi...
2. Gün ifadesi...
3. Gün ifadesi...
4. Gün ifadesi...
5. Gün ifadesi...
6. Gün ifadesi...
7. Gün ifadesi...
Mahkemeden gelişmeler;
- Atilla'nın avukatı Victor Rocco, Kirschenbaum'a, savcılarla yaptığı
toplantıları sordu. Kirschenbaum'un ifadesine göre toplantı bir aydan kısa bir
süre önce FinCen ofisinde yapıldı; yani Kirschenbaum ve savcılar, mahkeme
dışında görüştüler.
- Atilla'nın avukatı Victor Rocco, Kirchenbaum'a doğrudan sorguda elde
edilen deliller üzerinden sorular soruyor:
Rocco: Sizin ofisinizden Atilla'nın ofisi veya Halkbank telefonla aranmış,
bu görüşmenin kaydı burada.
Kirschenbaum: Arayan tarafın hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Kim kimi
aradı, hatırlamıyorum
Soru: Görüşme ne kadar sürdü, hatırlıyor musunuz?
Kirschenbaum: Birkaç dakikadan biraz fazla, ama saatlerce sürmedi.
- Kirschenbaum, görüşmenin 20 dakika mı yoksa bir saate yakın mı sürdüğünü
hatırlamıyor.
Rocco: Sizin ofisinizden Atilla'nın ofisi veya Halkbank telefonla aranmış,
bu görüşmenin kaydı burada.
Kirschenbaum: Arayan tarafın hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Kim kimi
aradı, hatırlamıyorum.
Kirchenbaum'un sorgusu bitti ve kürsüden ayrıldı. Kürsüye "emniyet
teşkilatında komser yardımcısı olduğu belirtilen, Türkçe ifade veren bir yeni
tanık geldi.
New York'taki davada eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz ifade veriyor
- New York'taki davada eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü
Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz ifade veriyor.
'1 NUMARA RECEP TAYYİP ERDOĞAN'
- Korkmaz, 17-25 Aralık 2013'te yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili
açılan soruşturmalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "bir numara"
olarak bahsettiklerini söyledi.
- Hakkari'de ve İstanbul'da görev yaptığını belirten tanık, 'Zarrab'ın
lideri olduğu örgüt ile ilgili soruşturmanın' başında olduğunu söyledi. Tanık,
örgütün çatısı altında üç grup olduğunu belirtti. Üçüncü grubun başında, Zafer
Çağlayan ve Süleyman Aslan, ikinci grubun başında ise Muammer Güler'in olduğunu
belirten tanık, '1 Numara' dedikleri kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
olduğunu söyledi.
- Korkmaz, Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle
tutuklanmış ve Şubat 2016'da serbest bırakılmıştı. Korkmaz ayrıca polislikten
de ihraç etmişti.
- Savcılık, iddianamede yer alan ve duruşma sırasında kanıt olarak sunulan
telefon dinleme kayıtları, tape ve belgelerin bir bölümünün 17 Aralık
soruşturmalarında elde edildiğini ve bunların toplanmasıyla ilgili bilgi sahibi
Türk emniyet görevlilerinin tanık olarak dinleneceğini söylemişti.
"Zarrab ilk etapta kaçakçılık ve para aklama soruşturmasının başlıca
şüphelisiydi"
- Mahkeme salonundan bildiren Law360'ın muhabiri Pete Brush, "Hüseyin
Korkmaz, kaçakçılık ve kara para aklama iddialarıyla ilgili açılan soruşturmada
ilk etapta Zarrab'ın başlıca şüpheli olduğunu söylüyor. Korkmaz, daha sonra
polisin odağına 'rüşvet ve evrakta sahtecilik' şüphelerinin oturduğunu
aktarıyor" dedi.
"Süleyman Aslan, Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan da zamanla
soruşturmaya eklendi"
- Hüseyin Korkmaz, ifadesinde Zarrab ile ilgili yürütülen soruşturmanın
zaman içerisinde genişletildiğini ve rüşvet ile evrakta sahtecilik iddialarının
gündeme alınmasıyla birlikte yeni şüphelerin de eklendiğini söyledi.
- Korkmaz, 17-25 Aralık 2013 döneminde yürütülen soruşturmaya zamanla
eklenen isimleri Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski İçişleri
Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan olarak sıraladı.
Korkmaz 17-25 Aralık soruşturmaları sırasında kullanılan teknikleri
anlatıyor
- Gazeteci Adam Klasfeld'in aktardığına göre, Korkmaz 17-25 Aralık 2013
döneminde yürütülen soruşturmalarda kullanılan teknikler arasında "fiziki
takip, güvenlik kamerası görüntüleri, e-postaların incelenmesi, kurumlardan
elde edilen belgeler, denetçi ve uzman raporlarının" yer aldığını
belirtti.
- Savcılık, Korkmaz'a bir fotoğraf gösterdi ve Korkmaz bunun Aralık 2013'te
Süleyman Aslan'ın evinde bulunan ve Reza Zarrab tarafından içine para konularak
gönderilen ayakkabı kutularının görüntüsü olduğunu söyledi.
- Savunma bu ifadeye itiraz etti. Ancak itiraz yargıç tarafından
reddedildi.
- Korkmaz, "Bunları yaptığımız operasyon sırasında ele geçirdik"
dedi.
- Başka bir fotoğraf gösterildi.
- Korkmaz, "Bu 100 dolarlık banknotlardan oluşan bir para yığını.
Ayrıca 500 Euro tutarında destelerden oluşan para yığınları var. Korkmaz,
ayrıca Türk lirası desteleri de olduğunu söyledi. Korkmaz, bunların Aslan'ın
evinde bulunduğunu belirtti.
- 30 Ağustos 2013 tarihinde teslim edilmiş başka bir para yığınına ait fotoğraf
gösterildi.
Soru: Bu tarihin özel bir önemi var mı?
Korkmaz: Evet.
Soru: Önemi nedir?
Korkmaz: Zafer Bayramı.
- Tanık Korkmaz , dönemin AB Bakanı Egemen Bağış'tan bahsetti.
- Soruşturmadaki izleme ekibinin AB Bakanlığı'nda çektiği başka fotoğraflar
da delil olarak sunuldu.
"Muammer Güler'e oğlu aracılığıyla 200 bin dolar verildi"
- Korkmaz ifadesinde, Muammer Güler'e, oğlu Barış Güler aracılığıyla 200
bin dolar tutarında ödeme yapıldığını söyledi.
(Muammer Güler, 17-25 Aralık operasyonları sırasında içişleri bakanıydı.
Güler 25 Aralık 2013'te görevinden istifa etmişti. Muammer Güler'in oğlu Barış
Güler de operasyon sırasında gözaltına alınmış, eski Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ve Reza Zarrab ile birlikte 28 Şubat
2014'te tahliye edilmişti.)
- Gazeteci Klasfeld, bu ödemenin daha önce duruşmada tutanaklara geçen 100
bin dolarlık ödemeden ayrı bir ödeme olduğunu da söyledi.
- Duruşmayı takip eden gazeteci Pete Brush, Hakan Atilla'nın avukatlarının
Hüseyin Korkmaz'ın açıklamalarının davayla alakasız olduğunu söyleyerek itiraz
ettiğini, ancak yargıcın itirazı reddettiğini söylediğini aktardı.
- Korkmaz, Türgev Vakfı'ndan ve Erdoğan ailesinin bu vakıfla olan
ilişkisinden bahsediyor. İfadenin yazılı dökümünü inceledikten sonra
detaylarını aktarılacak
- Duruşmada zaman planlaması açısından bir değişiklik oldu: Önceki
oturumdaki tanık David Cohen'in ifadesi, programı nedeniyle yarıda kalmıştı.
Cohen şimdi geri döndü ve Atilla'nın avukatı Rocco'nun Cohen'e çapraz sorgusu
devam ediyor.
- Cohen, Atilla'ya, Zarrab hakkında soruşturma yürüttüklerini veya
Halkbank'ın Zarrab'la çalışmaması gerektiğini söylemediğini belirtti. Ancak
"görüşmedeki ana konunun"Zarrab veya diğer müşteriler konusunda
dikkatli olunması gerektiği olduğunu söyledi.
- Rocco, Cohen'e, 17 Aralık 2013 tarihinde Aslan ile önceden planlanan
ancak Aslan'ın tutuklanması nedeniyle yapılamayan bir toplantı olup olmadığını
sordu. Cohen, o gün trafikte sıkışıp kaldığını, toplantıdan da vazgeçildiğini
söyledi.
- Cohen, bu olayın, Aslan'ın ayakkabı kutularındaki paralarla tutuklandığı
dönem yaşandığını söyledi. Ancak tam tarihten emin olmadığını ifade eden Cohen:
Tutuklama benim varış tarihimden bir gün önce mi oldu yoksa gittiğim gün mü
oldu, hatırlamıyorum.
- Savunma makamı, Cohen ile Atilla arasında geçen, Sarraf ve altın
ticaretiyle bir görüşmeye ilişkin notu delil olarak sundu.
- Sarraf, İran'a yönelik yaptırımları ihlal ettiğinden şüphelenilen
kişilerin olduğu özel listede bulunmuyordu. Atilla'nın avukatı Rocco, Cohen'i
bu noktada sıkıştırarak Atilla'nın neyi bilip neyi bilmediği konusuna doğru
gidiyor.
- Savunma makamının çapraz sorgusu sona erdi. Savcılar Cohen'e yeniden
doğrudan sorgu yapacak, yani çapraz sorguyla ilgili sorular soracak.