Şişli Belediyesi ve Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı
(TÜSES) işbirliğiyle düzenlenen “Bir Arada Yaşamanın Ve Barışın İmkânlarını
Aramak” başlıklı Ortadoğu Konferansı’nın ilk gününde bölgedeki çatışmaların
nedenleri üzerinde duruldu. Mısır’dan Lübnan’a, Irak’tan Suudi Arabistan’a,
İran’dan Tunus’a kadar bölgenin çeşitli ülkelerinden uzmanların katıldığı
konferansta siyasal İslamcılığın bölgedeki çatışmalara yeni çatışmalar eklediği
ve tüm Ortadoğu’yu kaosa sürüklediği vurgulandı.
Birgün'den Meltem Yılmaz'ın haberine göre konferansa Mısır’dan katılan
uzmanlardan Hibe Rauf, Arap coğrafyasının ulus devlet sürecinde vaat ettiği
birlik, bağımsızlık, başarı ve özgürlük kavramlarının hiçbirini yerine
getirmediğine dikkat çekerek, “Siyasal İslam çok yoğun dini söylemleri
beraberinde getirdi ve sonunda da mezhepçilik ile mezhep kaynaklı çatışmalar
yükseldi” ifadesini kullandı.
ARAP ÜLKELERİNİN DÖRT TEMEL SORUNU
Günümüzde Arap ülkelerinin temel 4 sorunu olduğuna dikkat çeken Rauf, şöyle
konuştu:
“Arap yarımadasında kabilelerin çok önemli ve giderek artan rolü var.
Suriye ve Irak’ta mezhepçilik artınca kabileciliği üstü örtüldü ama son dönemde
tekrar ortaya çıkmaya başladı. Şimdi ve gelecekte Arap Yarımadası sistemi
tekrar inşa ederken yeni bir devlet kursa bile kabile gerçeği değişmeyecek.
İkinci önemli sorun dinin artan rolü. Aslında bu sorun yalnızca Ortadoğu için
değil, Batı için de geçerli. Üçüncü sorun kentsel alandaki adaletsizlik. Bugün
kentler, askeri stratejilerin bir parçası olarak yok ediliyor. Örneğin
Suriye’de savaş esnasında sırf halklar değil kentler de öldürülüyor. Son olarak
da düşünce üretimi... Bundan 100 yıl önce Arap bölgesel sistemi kuvvetli bir
entelektüel söyleme sahipti. Bugün ise böyle değil, zaten vizyon da yok.
Ekonomik uçurumlar ve popülist politikalar düşünce üretiminin önündeki en
önemli engeller. Postmodern dönemde Arap coğrafyası Ortaçağ’a dönmekte."
"ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ KABUL EDİLMİYOR"
Rauf, Erdoğan’ın Ortadoğu’nun liderliği iddiasının coğrafyada bir karşılığı
olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Arap dünyasında artık işler öyle yürümüyor. Duruma göre değişiyor. Örneğin
Erdoğan’ın Kudüs ile ilgili bir açıklamasına insanlar destek verebiliyor ama bu
onu halife olarak görecekleri anlamına gelmiyor. Örneğin 10 yıl önce Hizbullah
lideri Hasan Nasrallah’ı da kahraman olarak kabul ediyorlardı. Bugün ise durum
tümüyle değişti.”
Lübnan’lı konuşmacı Paul Halife ise İsrail’in Ortadoğu politikalarını
değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak
tanımasının İsrail’in Filistin üzerindeki sömürüsünü artıracağını ve yaygınlık
kazanmasına kapı aralayacağını savunan Halife, Suriye konusunda da İsrail’in
son derece pragmatist davrandığını söyledi. Halife, “İsrail için Suriye’de
yönetimde kimin olacağının bir önemi yok, kendi işine ne kadar yarayacağı
önemli” ifadelerini kullandı.