19 Aralık 2009 Cumartesi

19 Aralık 2000 F Tipi Hücre Zindan Katliamını unutmadık, unutturmayacağız!


Faşizmin devrimci tutsakları teslim alma ve tecrit ederek iradelerini kırma amaçlı 19 Aralık faşist operasyonunun 9.yıldönümü Bundan tam 9.yıl önce faşist MGK diktatörlük” Hayata Dönüş operasyon”u adı altında 19 Aralık 2000 tarihinde, Türkiye ve Kuzey Kürdistan zindanlarında , devrimci tutsaklara karşı, tarihinin en büyük katliamlarından birini uyguladı. Aynı anda yirmi cezaevine birden saldırarak, 28 devrimci tutsağı hunharca katletti ve devrimci tutsakları teslim almak ve zindanları ihanet yuvalarına dönüştürmek için F Tipi Hücre Zindanlarını açtı.

Faşist TC devleti, 19 Aralık 2000 tarihli saldırısı ile Türkiye Kuzey Kürdistan devrimini darbelemeyi ve zindanları ihanet merkezleri haline getirmeyi hesaplıyordu. Ve bunun içinde saldırısını zindanlarda başlatarak, halkın en ileri devrimci ve komünist öncülerini etkisiz hale getirmeye çalıştı. Faşizmin hesabı, devrimci tutsakları birbirinden soyutlayıp, hücrelere kapatarak devrimci örgütlülüğü dağıtıp direnişi yok etmekti.

Ne ki faşizmin bu ihanet dayatması zindanlarda devrimci tutsakların Ölüm Orucu(ÖO) ve süresiz Açlık grev eylemiyle karşılandı ve büyük devrimci direnişte içinde KP-İÖ savaşçısı AliEkber Barış yoldaşın da bulunduğu 122 devrimci ve komünist tutsak ölümsüz ordusuna katıldı, yüzlercesi gazileşti. 9. yılını geride bıraktığımız Ölüm Orucu direnişi faşist diktatörlüğün saldırı ve dayatmalarına karşı ,devrimci tutsakların kan ve can bedeli direnişleri ve feda eylemleriyle karşılandı. Büyük Ölüm Orucu direnişiyle zindanların teslim alınarak ihanet yuvalarına dönüştürülmesi politikası darbelenirken, tecrit ve izolasyon hala sürüyor.

Faşist diktatörlük ve emir eri AKP hükümeti zindanlarda Ö.O direnişiyle boşa çıkartılan teslimiyet dayatmasını, yeni faşist yasalarla zindanlarda yaşamı daha da çekilmez hale getirerek sürdürdü. Ne ki, faşist diktatörlük, Türkiye coğrafyasın da zindanların, bütün bir mücadele tarihi boyunca, her zaman devrimin en ileri cephelerinden olduğunu unutuyorlardı . Nitekim egemen sınıflar , zindanlar da süren devrimin sesi ve onurunu susturmadan, zindanları etkisiz hale getirerek, bu alanda etkinlik kurmadan, işçi ve emekçilere, halka yapacakları ekonomik ve politik saldırıların zeminini yakalamaları güçtü..

İşte bunun içindir ki faşizmin ilk hedefi devrimci tutsakların kapatıldığı zindanlar oldu. Onun içindir ki devrimci tutsaklara faşizm vahşi saldırdı.

Onun içindir ki zindanlarda katliamda sınır tanımadılar.

Karşılarında, insanlığın mutlu geleceğini yaratmak, insanlık onurunu bayraklaştırmak için savaşan devrimci ve komünistler vardı. Yüzlerini görmedikleri, seslerini duymadıkları emekçilerin kurtuluşu için savaşıyorlardı devrimci tutsaklar. Ve F Tipi zindan uygulamasına karşı öyle bir karşı koyuş sergilediler ki, direnişin başında, devrimci türküler ve marşlar söyleyerek, gülerek gittiler ölümün üzerine ve bayrağı kapma yarışı içinde oldular. Bir an olsun tereddüde düşmeden yürüdüler kan kusan silahların üzerine,bedenlerin ölüme yatırdılar ikircimsizce devrimci tutsaklar. Çünkü onların korudukları siperlerin gerisinde halklarımızın devrim ve sosyalizm umudu, geleceği, yarını ve devrimin onuru vardı...

İşte faşist diktatörlük tüm militarist gücüyle saldırdı zindanlara, katlettiler yetmedi, Ölüm Orucunda 122 devrimci feda ruhu içinde ileri atılarak ölümü yere çalmalarına ve yüzlerce gaziye rağmen faşist diktatörlük F tipi zindan politikasında geri adım atmadı. Devrimci tutsaklar teslimiyeti boşa çıkarttılar ama F tipi hücre dayatmasını geri püskürtemediler. Zindanlarda devrimci direniş, F tipi hücrelerinin parçalanması hedefiyle, faşist baskı, kuşatma ve izolasyona karşı sürüyor.

Yaşasın Büyük Ölüm Orucu Direnişi!

F Tipi hücre zindanları parçalamak için safları sıklaştırıp birleşik mücadeleyi geliştirelim!

Yaşasın Devrimci Dayanışma !

Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz !

19 ARALIK 2009 / DEVRİMCİ HALKIN BİRLİĞİ