Bu feryat Galatasaray Meydanı'na, Antalya L Tipi Cezaevinden ulaşıyor. Adli bir davadan tutuklu bulunan Gülay Çetin, son günlerini dışarıda geçirmek istiyor. İstiklal Caddesi'nde dün akşam, bir kez daha hasta tutsakların sesi çınladı. Hasta tutsaklara özgürlük talebiyle bir araya gelen sendikalar, ilericiler, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri Taksim tramvay durağında bir araya geldi, "Hasta tutsaklara özgürlük" istedi. Bileşenler, Türkçe ve ingilizce pankartlar taşıdı, hasta tutsakların isimlerinin bulunduğu kefenler giydi. Yaklaşık 200 kişi, Galatasaray Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti, Gülay Çetin, Erol Zavar, Aynur Epli, Hayati Kaytan ve diğer tüm hasta tutsaklar için attı sloganlarını.
Ali Aracı, adli bir davadan tutuklu bulunan Antalya L Tipi Hapisnanesi'nde tutulan Gülay Çetin'in gönderdiği mektubu okudu: “(...)tutsak olduğum tarihten itibaren yaşadığım olumsuz koşullar nedeniyle mide kanseri oldum. İki yıl süresince geçici tedaviler uygulandı.(...) muayenem 'araç yok' denilerek engellendi. İlk sevkimden dokuz-on ay sonra mide kanseri ve sol yumurtalık kanseri olmam gerekçesiyle bu organlarımı aldılar. Kesin tanı konmadan safra kesemi aldılar. Ameliyattan 3 gün sonra ceza evine getirildim. Enfeksiyon kaptım. Beni eğitim vakası olarak kullanıyorlar.(...) sesimin çığlığımın duyulmasını istiyorum. Benim de adımın hasta tutsaklar listesine eklenmesini istiyorum. Ne olursunuz beni ölüme terketmeyiniz. Güler Zere benim için umut oldu,şifa oldu. Benim için de yapabileceğiniz şeyler olduğu kanısındayım. Bu satırları umutla yazıyorum.”
Eylem “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür, tecrite son”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz” sloganları ile sona erdi.