17 Ocak 2010 Pazar

Onbinler TEKEL direnişi için Ankara'da yürüdü!

On binlerce işçi, emekçi ve devrimci TEKEL işçilerinin direnişi için, tek yumruk olup Ankara da seslerini yükselttiler. Türk-İş, beklenen işçilerin üretimden gelen gücü genel grev kararını açıklamadı. TEKEL işçileri öfke dolu, kürsüyü işgal etti, ardından Türk-İş binasını işgal etti, yönetim odalarının kapılarını dövdü. Ankara ya akan On binlerin katıldığı mitingde tek ses vardı: GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!.

İş, ekmek ve özlük hakları için direnen TEKEL işçileri için Ankara'da miting düzenlendi. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun kararıyla, “Ekmek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar” sloganıyla düzenlenen mitinge On binlerce kişi katıldı. Maden, belediye, tersane, deri, tekstil işçileri, emekçi memurlar, mimar ve mühendisler, sağlık emekçileri, gençler, kadınlar, içinde DHB okurlarının da katıldığı, devrimci çevreler Ankara'ya aktı. Türk-İş yöneticileri, Ankara dışındaki illerden 500'ü aşkın otobüs geldiğini belirtti. Onbinlerce işçi, memur, öğrenci, devrimci, 34 gündür süren TEKEL direnişini selamlamak ve "yanınızdayız" demek için Ankara'daydı.

KESK, DİSK, TMMOB, demokratik kitle örgütleri ve devrimci dergi çevrelerinin de katılım gösterdiği TEKEL'le dayanışma mitingi 70 bine yakın katılımla 17 ocak 2010da Ankara'da gerçekleştirildi. Onbinlere işçi "TEKEL işçisi yalnız değildir" sloganıyla TEKEL'in direnişini sahiplendiğini gösterdi. Ankara'da oturma eylemi yapan binlerce TEKEL işçisinin de erkenden toparlanarak beklediği miting için çeşitli illerden otobüsler sabah saatlerden itibaren Hipodrom'a giriş yaptı. Türk-İş'e bağlı sendikaların yoğun katılım gösterdiği mitingde ağırlığı özelleştirme saldırısı altında olan Yol-İş, Tes-İş gibi sendikalardan geldi. Harb-İş, Basın-İş, Belediye-İş, Kristal-İş, Demiryol-İş, TÜMTİS, Deri-İş, Tez Koop-İş, Maden-İş'in yanı sıra KESK'e bağlı sendikalar da eylemde yerlerini aldılar. Sendikalar dışında itfaiye, Esenyurt, Sinter metal direnişçileri de eylemde direniş sloganlarını haykırdılar. Küçük illerden dahi pankartların açıldığı mitingde ayrıca AKP'yi teşhir eden ve istifasını isteyen sloganlar da miting kitlesinin talepleri arasındaydı.

Saat 10:00 sularında yürüyüşe başlayan kortejler 12:00 civarında alana giriş yapmaya ve hatta buraya sığmamaya başladı. Bu saatten itibaren de miting başlatıldı. Mitingde sendika başkanlarının yanı sıra bir TEKEL direnişçisine, bir itfaiye direnişçisine ve özelleştirme kapsamında olan şeker fabrikası işçisine söz verildi. TEKEL işçilerinin, faşist Türk metal tarafından kuşatılmış kürsüye ulaşmaları hayli güç oldu. İşçiler özellikle Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun konuşmasından genel grev sözü beklediler ancak bunu duymayınca Kumlu'yu yuhladılar. Mitingin dağılma saati sırasında ise bir grup TEKEL işçisi kürsüye çıkarak "Kumlu gelsin grev sözü versin, Genel grev genel direniş, Şalter inecek bu iş bitecek!" sloganlarıyla kürsü hakimiyetini ele geçirdi. İşçiler 1 saate yakın Kumlu'nun gelip söz vermesini istediler. Kürsüden aşağıda bekleyen işçiler de kürsüdeki işçileri destekleyen sloganlar attı, yer yer oturma eylemi yaptı. Ardından kürsüye tek tek sendika ağaları çıkmaya ve işçileri ikna konuşmaları yapmaya başladılar. Uzun süren ikna çabalarından ve sendika ağalarının eyleme katılan devrimci çevrelere yönelik hoşnutsuzluğu artıcı konuşmalarından sonra eylemci kitle yavaş yavaş dağılmaya başladı. Sendika ağalarının "Mücadelemizi baltalayanlar sola, mücadelemizi yürütenler sağa!" şeklindeki dışlayıcı konuşmaları karşısında devrimci çevrelerde pankartları ve flamalarıyla Türk-İş yönüne doğru işçilerle birlikte yürüdüler ve miting işçilerin bu kısa kürsü müdahalesinden sonra bitti.

Bu sırada, kürsünün önüne gelen devrimci, ilerici siyasi parti ve platformlar, Tek Gıda-İş yöneticisi tarafından engellenmek istendi. TEKEL işçileri dışında kimsenin konuşamayacağını iddia etti, pankartlara müdahale etmek istedi. Tek Gıda-İş yöneticisinin bu tavrı da protesto edildi. TEKEL işçilerinin istemlerini karşılamayan ve durumu geçiştirmeye çalışan Türk-iş ağalarının tavrı, TEKEL işçilerinin direnişinin önünde engellerin sendikala ağalarında geleceğini gösteriyor. Ankara mitingi, devrimcilerin sürece ne kadar aktif olarak müdahale etmelerinin, olası yasak savmacı durumun aşılması ve direnişin militan bir hatta yürümesi bakımından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Mitingin açığa çıkarttığı önemli bir gerçeklik sendika ağalarının TEKEL direnişini yarı yolda bırakmada önemli bir eylem kırıcı rol oynamaya aday olduğunu açığa çıkarttı ve aynı zamanda sendika ağalarının işçilerle devrimciler arasına barikat örmede sinsi bir çaba içinde olduklarını gösteriyor. Görev bundan sonrası TEKEL işçilerinin direnişiyle her alanda dayanışmayı yükseltmek ve başarı için sıkıca çalışmak olmalıdır. Biliyoruz ki faşizmin ve sermayenin saldırısı işçilerin, emekçilerin ve Kürtlerin birleşik mücadelesiyle geri püskürtülecek ve TEKEL direnişi zafer kazanacaktır.

Yaşasın TEKEL işçilerinin direnişi!
DHB Okurları