18 Ocak 2010 Pazartesi

PKK'den ilginç açıklama: Orduya haksız eleştiriler yapılıyor

PKK’nın şahinler kanadından Suriye kökenli Bahoz Erdal dün PKK’nın resmi sitesine şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Erdal’ın iddiasına göre AKP politikaları, orduyu PKK’ya karşı kışkırtıyor. Erdal’a göre bunun nedeni ise orduyu savaştırarak zayıf düşürüp tam bir iktidar sağlamak. Erdal, TSK’ya son dönemde yapılan eleştirilerin orduyu yıpratma amaçlı olduğunu ve orduya haksızlık edildiğini iddia etti.

Orduya haksız eleştiri yapılıyor
Erdal, çok enteresan açıklamalarda bulunduğu konuşmasında, son günlerde TSK’ya yapılan haksız eleştirilere cevap verdi. Erdal, TSK’nın PKK’ya karşı savaşmadığı iddialarına TSK’nın kendilerine karşı çok sert bir savaş yürüttüğünü anlatarak cevap verdi. Erdal şöyle söyledi: “Şöyle bir tartışma var: ‘25 yıl boyunca ordu niye PKK’yi bitiremedi?’ ‘Niye kayıp veriyor?’ ‘Tedbiri zayıftır, tekniği azdır veya ihmalkarlık vardır’ türünden eleştiriler var. Buna karşı çare olarak, daha fazla karakol, daha fazla teknik, daha fazla asker, daha fazla operasyon diyorlar. Bence bunlar Türk ordusuna yönelik yapılan haksız eleştirilerdir. 25 yıllık süreçte ordu az savaşmadı, zayıf da davranmadı. Türk ordusu NATO’nun önemli bir yere sahip bölgenin en güçlü ordularındandır. 25 yıl boyunca savaşın her türlü biçimini bize karşı yürüttüler. Bütün askeri operasyon türlerini kışın da yazın da gerçekleştirdiler. Hem büyük güçlerle, hem de küçük güçlerle, her türlü savaş tekniğini de kullanarak savaştılar. Hatta bütün uluslararası savaş kurallarını da ihlal ederek binlerce faili meçhul cinayet işleyerek, köyleri yakarak ve boşaltarak devlet terörüne de başvurdular. Eğer Türk ordusu buna rağmen başaramamışsa bunu ordunun bir zaafı, generallerin veya Genelkurmay’ın bir eksikliği, bir suçu olarak değerlendirmemek gerekir. Bu başarısızlık, sorunun yanlış teşhisinden ve yanlış tedavi yönteminden kaynaklanmaktadır. Sorun tarihsel, toplumsal, siyasal boyutu olan bir sorundur. Salt askeri yöntemle, imhayla bu soruna yönelmek, sorunu çözmeyeceği gibi daha fazla da körükleyecektir. Ne kadar savaş ve silah boyutuyla yönelirsen, o kadar sorunu derinleştirmiş oluyorsun.”
.
AKP orduyu zayıflatıyor
Erdal açıklamasında AKP’nin orduyu PKK’ya karşı sürerek, çeşitli eylemler ile kışkırttığını ve bu şekilde zayıflatmaya çalıştığını iddia etti. Erdal şöyle konuştu: “Son yıllarda AKP hükümeti sinsi bir kurnazlıkla ordunun bilinen psikolojik yapısını, komplekslerini kışkırtarak, onu tahrik ederek tekrar savaşa sürdü. Ordunun başarısız olacağını bildiği halde bizimle savaştırarak zayıflatmaya ve etkisini azaltmaya çalıştı. Nitekim son üç dört yılda yaşanan bu oldu: Ordu Kuzey ve Güney Kürdistan’a yönelik olarak yoğun saldırı ve operasyonlara başvurdu ancak başarılı olamadı. Mümkün de değildir. Ve bu savaşta ısrar, ordunun prestijini zayıflatır ve özgüvenini yitirtir. Ve bundan sonra savaşta ısrar edilirse en fazla zararı ordu görür. Sadece fiziki kayıp veya asker ölümü anlamında değil; maneviyat, özgüven ve moral olarak da zarar görecektir.”

Kürt sorunu ordunun değil hükümetin sorunu
Erdal, siyasi iktidarların Kürt sorununu çözemedikleri oranda sorunu orduya havale ettiklerini ve orduyu zor duruma soktuklarını şu sözlerle anlattı: “Kürt sorununun çözümü ordunun değil, hükümetin bir görevidir. Bu anlamda bugüne kadar AKP hükümeti de dahil tüm hükümetler, siyasal bir soruna karşı siyasal bir çözüm ve proje geliştirerek çözeceğine, en kolay yöntem olarak kendini sorumluluk altına koymadan, kendi görevini orduya havale ederek, orduyu saldırtarak, savaşı tahrik ederek daha fazla orduyu yıpratmıştır.”

PKK açılıma nasıl bakıyor
Erdal, AKP’nin açılım politikasına PKK’nın bakış açısını ise şu sözlerle ifade etti: “AKP ve Erdoğan “Açılım yapıyorum, çözüyorum diyerek, Kürt Özgürlük Hareketimizi yeni bir ad ve söylemle tasfiye planını gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu söylemin amacının PKK’nin tasfiyesi olduğunu kendileri de açıkça dile getiriyorlar. Bu tasfiye planlarını Kürtler içinde PKK ve Öcalan karşıtı bir oluşum yaratarak gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bunu da bazı, ruhlarını ve onurlarını satmış hain Kürtleri yanlarına çekip bir araya getirerek yapmak istiyorlar. Açılım dedikleri sürecin, sinsi bir tasfiye ve katliam konsepti olduğu halkımız açısından artık bir sır değil.”

AKP dini istismar ediyor
Bahoz Erdal, AKP’nin dini kullandığını iddia ederken çok sert ifadeler kullandı: “AKP hükümeti, halkımızın dini duygularını etkilemeye ve kullanmaya çalışmıştır. Ancak AKP’nin dindarlığının sahte olduğu, gerçek din ve İslam’la hiçbir alakasının olmadığı artık bilinmektedir. Bu konuda AKP gerçeği deşifre edilmiştir. Özellikle Erdoğan’ın Müslümanlık anlayışı ve İslam’a yaklaşımı Museylemet-ül Kezzab’ın yaklaşımıyla aynıdır. Biliniyor, İslam tarihinde vardır: Hz. Muhammed vefat ettiğinde Museylemet adında birisi çıkar “ben bundan sonra peygamberim” der; bir sürü ayet uydurur. Ancak daha sonra yalancı ve sahte olduğu ortaya çıkınca Müslümanlar topluluğu tarafından Kezzab yani yalancı Museylemet adı verilerek lanetlenmiştir. Erdoğan’ın Müslümanlığı da Museylemet’in ki gibidir.”

AKP’li Kürtler’i tehdit etti
Bahoz Erdal, AKP’ye yakın olan Kürtler’i ise açıkça tehdit eden şu ifadeleri kullandı: “Onun için özellikle AKP’ye umut bağlayan, AKP’de yer alan Kürtlere söylemek istiyorum: Artık AKP’nin gerçek dinle hiçbir alakasının olmadığı, en fazla dine zarar verenin, en fazla dini çarpıtanın ve münafıklık yapanın AKP ve Erdoğan olduğu açığa çıkmıştır. Eğer dini duygularla AKP’ye umut bağlamış iseniz şu ana kadar ortaya çıkan bu gerçeklerden hareketle, bunu görmeniz ve bu hatadan vazgeçmeniz gerekiyor. Eğer Kürt sorununu çözebilir ya da çözecek umuduyla bu tutum içine girmişseniz, -bunun da ne kadar gerçek dışı ve yanıltıcı olduğu da artık ortaya çıkmış bulunmaktadır- AKP’ye oy vermiş veya AKP politikasına girmiş iseniz bu gerçeklik karşısında bu yanlış tutumdan vazgeçmeniz gerekiyor. Yok eğer para için, rant için, çıkar sağlamak için AKP tarafında yer alıyorsanız bu şu demektir, demek ki dinini, imanını, yurtseverliğini, halkını ve onurunu para karşılığında satmış insanlar konumuna düşüyorsunuz. Halkımızın emeği ve şehitlerimizin kanı üzerinde rant yapmış ve çıkar sağlamış oluyorsunuz. Bunun da tehlikeli bir yol olduğunu ve halkımızın bunları unutmayacağını herkesin bilmesi gerekiyor. Onun için kandırılmış, yanılmış, gerçek dindar ve yurtsever Kürtlere bunu görüp doğru yola girmelerini söylüyoruz. Israr edenlerin de onursuz, iradesiz, işbirlikçi, koruculuktan daha beter insanlar olduğunu; halkımızın böyle tanımlayacağını ve bileceğini ve öyle tarihe geçeceklerini ve bu temelde onlara yaklaşılacağını herkesin bilmesi gerekiyor.” / Kaynak: OdaTv.Com