10 Aralık 2009 Perşembe

Rehine gezegenin iklim zirvesi

Kapitalist sürecin 'sömürgesi' dünya atmosferi yok oluş sınırlarına varmak üzere.

Atmosfere karbondioksit salımı son dokuz senede rekor düzeye ulaştı.

Bu gazların sera etkisi özelliğiyle tehlikeli iklim değişiklikleri sürecine girdik.

Yüzyılı aşkın süredir doğal kaynakları tüketerek dünyayı kirli bir çöplüğe çeviren kapitalist sistemin baş aktörleri Kopenhag'da tarihin en büyük iklim zirvesinde bir araya geldi.

Geriye dönüşsüz kaybedilmiş su, toprak ve atmosfer kapasitesiyle dünya, kapitalizmin rehinesi bir gezegen...

Eko-sistemin çöktüğü zehirlenmiş doğa, bu haliyle bile amansız rekabeti ve kar yarışını durduramıyor.

Birleşmiş Milletler tarafından organize edilen zirvede 'insanlığın mı' yoksa lobileriyle 'küresel şirketlerin mi' kollanacağı merak konusu...

Eğer karbondioksit salınımıyla ilgili bağlayıcı karar çıkmazsa 'yeşil fantezi' bir gösteri olacak.

'Küresel ısınmanın' nedeni, karbondioksit salımıyla atmosferde oluşan sera etkisi ve tamamen insan etkinliğinin sonucu.

Sera etkisiyle iki santigrat derecelik ısı artışıyla kuraklık, çölleşme, buzul erimelerine bağlı su baskınları, aşırı iklim değişimleri ortaya çıkacak.

Küresel ısınma bilimsel gerçeklik olarak 'tüketim kapitalizmi' tarafından dışlanıyor.

Gelişmekte olan G-77 ülkeleri felaketin farkında; açlık, seller, susuzluk, tehdidindeki insanlık için 'ahlaki çağrıda' bulunuyorlar.

1850'den beri dünyaya salınan karbondioksit miktarının üçte ikisinden sorumlu kapitalist ülkeler.

Şu anki karbondioksit salımı düzeyini korumak için %60 kesintiye gitmek gerekiyor....

Mevcut gaz, petrol ve kömür rezervlerinin dörtte birinin hala kullanılmamış olması olası felaketi geciktirirken, bir yandan da bu kaynaklarla ilgili kıran kırana savaşlar sürüyor.

ABD, Çin ve Hindistan halen dünyayı en çok kirleten üç ülke.

Yani en büyük ekonomiler en çok kirliliği yaratıyor.

Amerikan Çevre Koruma Dairesi, karbondioksit ve diğer beş gazın insan sağlığına zararlı olduğu kararını daha hafta başı aldı.

Kopenhag'da sera etkisiyle ilgili bilimsel tezlerin karşısındaki blok; kapitalist devletler ve enerji-petrol şirketleri.

Fosil enerji, üretim, ekolojik kirlilik ve yüksek karlılık hattında konuşlanmış küresel devler çözüme yanaşmayacaklar.

ABD, Çin, Hindistan ve Rusya, ulusal ve ekonomik güçlerini zora sokacak maliyetli kararlara katılmazlar.

Çin ve Hindistan ucuz üretimlerini riske atmazlar.

Rafineriler, kömür ve petrol şirketlerinin çıkarları öncelenecek.

Daha fazla tüketim için daha fazla üretimi düşürecek, küresel karlılığı engelleyecek kararlar kulis faaliyetleriyle durdurulacak.

Velhasıl, özelleştirilmiş su kaynakları, küresel tohum tekelleri, tarım için Afrika'da şimdiden kapatılmış toprakları olsa da 'özelleştirilmiş atmosfer mülkiyetleri' olamayacağı herkesçe biliniyor.

İnsanoğlunun tarihinde yaşayacağı en büyük iklim değişikliği felaketleriyle birlikte geliyor.

Akşam / 10.12.09