4 Ocak 2010 Pazartesi

Kozmik oda "sınırlı" aranacak

ANKARA - Mahkeme ret kararında, Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğince yapılan işlemin CMK'nın 125. maddesi kapsamında, devlet sırrının incelenmesi işlemi olmayıp, CMK'nın 119. maddesi kapsamında bir arama kararı ve uygulaması olduğu ifade edildi. Bu nedenle itirazların reddedildiği belirtilen kararda, ''arama konusu işlemlerin soruşturma konusu fiille sınırlandırılmasına ve soruşturmanın niteliği, arama yapılan yerin özelliği ve yapılacak işlemlerin kapsamı gibi nedenler de gözetilerek, aramanın en kısa sürede tamamlanmasına karar verildiği'' kaydedildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, arama tamamlandığında ''tutulacak tutanağın sadece suça konu delillerle ilgili bilgi ve belgelerle sınırlı olmasını'' da kararlaştırdı. Mahkeme, kararını oy birliğiyle verdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığındaki aramaya ilişkin ret kararında, ''isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerektiği'' ifade edilerek, ''Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir'' denildi.

Kararda, ''Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir'' ifadesine yer verildi. Mahkemenin kararında, Milli Savunma Bakanlığı Adli Müşavirliği ile Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazların birleştirilerek, değerlendirildiği anlatıldı.

BİR DEFAYA MAHSUS ARANABİLİRLER
Kararda, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğince, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında Bölge Başkanı odası, subay ve astsubay odaları, muhabere ve brifing odası, çalışma odaları, arşivler, nöbetçi subay odaları, özel işlem odaları, idari işler ve tüm binada gerektiğinde şifreli ve çelik kapılı tüm odaların da açılarak CMK'nın aramalara ilişkin 116. ve devamı maddeleri gereğince gece ve gündüz, bir defaya mahsus olmak üzere arama yapılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Bu doğrultuda, 25 Aralık 2009'da arama başlatıldığı belirtilen kararda, ancak bir gün sonra Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığınca binanın birinci katında bulunan 11 ve 16 numaralı, çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde ve devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden CMK'nın 125. maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğinin belirtildiği kaydedildi.

Kararda, CMK'nın 125. maddesinin işletilmesinin bildirilmesi üzerine, devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belge içeren odalar haricindeki diğer mahallerdeki arama kararına uygun işlem yapılarak, arama işleminin sonlandırıldığı ve bunun tutanak altına alındığı ifade edildi. Bunun üzerine, bu belgelerin ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebileceği nazara alınarak, nöbetçi hakimden arama ve inceleme yapması, ele geçecek suç unsurlarına el konulması, bilgisayar kayıtlarının kopyalanmasının talep edildiği kaydedilen kararda, nöbetçi hakimlikçe de gerek Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığının itiraz gerekçesi, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısı nazara alınarak, istem doğrultusunda, hakim tarafından incelemeye karar verildiği anlatıldı.

Kararda, CMK'da devlet sırrı niteliğindeki belgeler bulunan yerlerin hakim ya da savcı tarafından aranmasına yönelik açık bir düzenleme bulunmadığı, kanunun 125. maddesindeki düzenlemede ise ''arama'' kararından değil, ''inceleme'' kararından bahsedildiği ifade edildi.