Türkiye'de son yıllarda derin odaklar patinajıyla başlayan, güvenlik güçlerinin desteği ve siyasi iktidarın 'hoşgörüsü'yle tehlikeli boyutlara ulaşarak alarm veren faşist saldırılar ve yaratılan linç kültürü korkunç boyutlara ulaştı.
Kürtlere karşı yapılan her türlü saldırı ve linç girişiminin askeri ve siyasi erbapça taktirle ödüllendirildiği bu ortamda, toplumsal linç kültürü Kürtleri aşarak roman ve diğer etnik azınlıklara kadar sıçradı. Son olarak Manisa'da ortaya çıkan tablo faşizmin ayak seslerini ve linç güruhlarının tehlikeli oyunlarını gözler önüne seriyor. Öyle ki Kürtçe konuşmaktan, halay çekmeye, sigara içmekten resimli tişört giymeye, konvoy oluşturmaktan piknik yapmaya, doğulu otobüs firması olmaktan roman olmaya kadar her şey lince uğramak için mubah olur hale geldi.
SADECE KÜRTLERE 40 LİNÇ GİRİŞİMİ
Doğudan-batıya, kuzeyden-güneye Kürtlere karşı örgütlenen faşizan tutum hemen her ilde bir linç girişimi olarak sonuçlandı. Başbakanın açık hedef göstermelerinden tutalım, Genelkurmay başkanlarının açık saldırılarına kadar her türlü askeri, sivil, siyasi ve bürokratik mercilerce desteklenen bu ırkçı kültür nedeniyle son yıllarda sadece Kürtlere karşı 40'tan fazla linç girişimi meydana geldi.
İnsan hakları kuruluşlarının verilerine göre sadece 2009 yılında linç girişimleri sonucunda toplam 4 kişi yaşamını yitirirken, 43 kişi yaralandı. 13 kişi memleketlerine geri dönme kararı almak zorunda kalırken, 42 ev ve işyeri hasar gördü. Linç pratiklerinin kolaylıkla sergileniyor olması tüm yurttaşlar açısından kişi güvenliğini tehdit eden önemli bir sorun olarak ortada durmaktadır.
İktidarından muhalefetine kadar tüm devlet kurumlarının kışkırtma ve desteğiyle son yıllarda inşaat işçisi Kürtlerin, esnaf Kürtlerin, parlamenter ve siyasi Kürtlerin yanı sıra Kürtlere ait otobüs firmalarının otobüsleri bile geçtikleri illerde saldırıya uğramaya başladı. Bu şekilde sonuçlanan ve yankı bulan saldırıların bir kısmı şu şekilde:
6 Nisan 2005'te Trabzon'da bildiri dağıtan TAYAD'lı gençler linç edilmek istendi.
10 Nisan 2005'te 4 TAYAD'lı gencin tutuklanması üzerine, Trabzon'da basın açıklaması yapmak isteyen TAYAD'lılar yine linç edilmek istendi.
12 Nisan 2005?te Sakarya'da, TAYAD'lılara yapılan saldırıları protesto etmek için bildiri dağıtan beş genç yüzlerce kişi tarafından linç edilmek istendi.
21 Ağustos 2005'te İzmir Seferihisar'da 5 Kürt genci PKK'li diye linç edilmek istendi.
6 Eylül 2005'te Gemlik'te yapılması planlanan ve izin verilmeyen mitinge katılmak için yola çıkan otobüsler Bozüyük'te faşistlerin saldırısına uğradı. Otobüslerdekilerin diri diri yakılmak istendiği olaylarda yüzlerce kişi yaralandı.
10 Ekim 2005'te Kayseri'de ESP üyesi 15 kişi basın açıklaması yaptı ve faşistlerin saldırısına uğradı.
2 Kasım 2005'te Rize'de TAYAD üyelerine saldırıldı.
12 Aralık 2005?te Samsun'da bildiri dağıtan Temel Halklar Federasyonu üyesi dört genç linç edilmek istendi.
31 Aralık 2005'te Artvin'de bildiri dağıtan iki TAYAD'lı genç dövüldü.
25 Şubat 2006'da İzmit'te faşistler, bayrağı tekmelediğini iddia ettikleri bir genci linç etmeye kalkıştı.
31 Mart 2006: Sakarya Üniversitesi'nden dokuz öğrenci, Çark Caddesi'nde duvarlara Mahir Çayan ile ilgili afiş asmaya çalışırken 2 bin kişinin saldırısına uğradı.
8 Nisan 2006'da Erzincan'da oturma eylemi yapanlar linç edilmek istendi.
Kürtlere karşı yapılan her türlü saldırı ve linç girişiminin askeri ve siyasi erbapça taktirle ödüllendirildiği bu ortamda, toplumsal linç kültürü Kürtleri aşarak roman ve diğer etnik azınlıklara kadar sıçradı. Son olarak Manisa'da ortaya çıkan tablo faşizmin ayak seslerini ve linç güruhlarının tehlikeli oyunlarını gözler önüne seriyor. Öyle ki Kürtçe konuşmaktan, halay çekmeye, sigara içmekten resimli tişört giymeye, konvoy oluşturmaktan piknik yapmaya, doğulu otobüs firması olmaktan roman olmaya kadar her şey lince uğramak için mubah olur hale geldi.
SADECE KÜRTLERE 40 LİNÇ GİRİŞİMİ
Doğudan-batıya, kuzeyden-güneye Kürtlere karşı örgütlenen faşizan tutum hemen her ilde bir linç girişimi olarak sonuçlandı. Başbakanın açık hedef göstermelerinden tutalım, Genelkurmay başkanlarının açık saldırılarına kadar her türlü askeri, sivil, siyasi ve bürokratik mercilerce desteklenen bu ırkçı kültür nedeniyle son yıllarda sadece Kürtlere karşı 40'tan fazla linç girişimi meydana geldi.
İnsan hakları kuruluşlarının verilerine göre sadece 2009 yılında linç girişimleri sonucunda toplam 4 kişi yaşamını yitirirken, 43 kişi yaralandı. 13 kişi memleketlerine geri dönme kararı almak zorunda kalırken, 42 ev ve işyeri hasar gördü. Linç pratiklerinin kolaylıkla sergileniyor olması tüm yurttaşlar açısından kişi güvenliğini tehdit eden önemli bir sorun olarak ortada durmaktadır.
İktidarından muhalefetine kadar tüm devlet kurumlarının kışkırtma ve desteğiyle son yıllarda inşaat işçisi Kürtlerin, esnaf Kürtlerin, parlamenter ve siyasi Kürtlerin yanı sıra Kürtlere ait otobüs firmalarının otobüsleri bile geçtikleri illerde saldırıya uğramaya başladı. Bu şekilde sonuçlanan ve yankı bulan saldırıların bir kısmı şu şekilde:
12 Nisan 2005?te Sakarya'da, TAYAD'lılara yapılan saldırıları protesto etmek için bildiri dağıtan beş genç yüzlerce kişi tarafından linç edilmek istendi.
21 Ağustos 2005'te İzmir Seferihisar'da 5 Kürt genci PKK'li diye linç edilmek istendi.
6 Eylül 2005'te Gemlik'te yapılması planlanan ve izin verilmeyen mitinge katılmak için yola çıkan otobüsler Bozüyük'te faşistlerin saldırısına uğradı. Otobüslerdekilerin diri diri yakılmak istendiği olaylarda yüzlerce kişi yaralandı.
10 Ekim 2005'te Kayseri'de ESP üyesi 15 kişi basın açıklaması yaptı ve faşistlerin saldırısına uğradı.
2 Kasım 2005'te Rize'de TAYAD üyelerine saldırıldı.
12 Aralık 2005?te Samsun'da bildiri dağıtan Temel Halklar Federasyonu üyesi dört genç linç edilmek istendi.
31 Aralık 2005'te Artvin'de bildiri dağıtan iki TAYAD'lı genç dövüldü.
25 Şubat 2006'da İzmit'te faşistler, bayrağı tekmelediğini iddia ettikleri bir genci linç etmeye kalkıştı.
31 Mart 2006: Sakarya Üniversitesi'nden dokuz öğrenci, Çark Caddesi'nde duvarlara Mahir Çayan ile ilgili afiş asmaya çalışırken 2 bin kişinin saldırısına uğradı.
8 Nisan 2006'da Erzincan'da oturma eylemi yapanlar linç edilmek istendi.
8 Nisan 2006?da Isparta'da bildiri dağıtan gençlere PKK'li oldukları iddiasıyla linç girişiminde bulunuldu.
12 Mayıs 2006'da Mersin'de, bildiri dağıtan TAYAD'lılar faşistlerin saldırısına uğradı.
21 Mayıs 2006'da İzmir Kemalpaşa'da Kürtlere saldırıldı. Saldırı esnasında Ülkü Ocakları 2. Başkanı öldü. Bunun üzerine ilçede Kürt kökenli insanlara karşı linç kampanyası başlatıldı. Yaklaşık 100 Kürt ilçeyi terk etmek zorunda kaldı.
27 Nisan 2008: 'Barış ve Kardeşlik Şöleni' düzenleyen DTP'lilere ülkücüler saldırdı, 65 yaşındaki Ebubekir Kalkan kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
15 Ekim 2009 Sakarya'nın Arifiye ilçesinde bindiği şehiriçi dolmuşta telefonda Kürtçe konuşan Halis Çelik, araçtakiler tarafından 'Burası Türkiye Kürtçe konuşamazsın' denilerek, linç edilmek istendi. Çelik 15 gün iş göremez raporu aldı.
26 Kasım 2009 Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde yaklaşık 2 bin 500 kişi Kürtlere linç girişiminde bulundu. Kürtlerin yaşadığı Harmanlık mahallesi önünde toplanan binlerce kişi Kürtlerin ilçeyi terk etmesini istedi.
Malatya merkez çevreyolu üzeri Eski Köy Garajlarına yakın bir mesafede meydan gelen son olayda, Muş'tan Mersin'e gitmekte olan Sadullah Tekse yönetimindeki 34 BU 8953 plakalı yolcu otobüsüne 2 kişi oldukları belirlenen saldırganlar taş atarak kaçtı. Otobüsün sağ tarafındaki yan cama isabet eden taş, camı kırarak içeri düştü. Taş şans eseri otobüsteki yolculara isabet etmedi.
Yine Malatya'da 15 Aralık gecesi de Urfa'dan Trabzon'a gitmekte olan Mustafa Özdemir yönetimindeki 61 S 0171 plakalı yolcu otobüsü seyir halinde iken, yola çıkan bir kişi otobüsün ön camına taş atmıştı. Çevreyolu Sanayi Üst Geçidinde meydana gelen olayda ön koltukta oturan yolculardan Yasin Mines yaralanmış, olayın faili de bulunamamıştı.
26 Aralık'ta meydana gelen olayda ise, Bitlis'ten İstanbul'a gitmekte olan yolcu otobüsüne 2 taş atılması sonucunda otobüsün ön camı kırılmıştı.
SON KURBANLAR, ROMANLAR
Söz konusu kültürün son kurbanı ise roman vatandaşlar oldu. Manisa'nın Selendi ilçesinde Roman bir genç, yılbaşı gecesi gittiği kahvehanede işletme sahibi Ramazan Yıldız tarafından dövüldü. Durumu öğrenen Romanlar, kahvehaneyi basarak tahrip etti. Bunun üzerine kahvehanenin toplanan 2 bin kişi, Romanların evlerini taşlayıp otomobillerini ateşe verdi. Linç olmaktan son anda kurtulan Romanlar, ilçeyi terk etmek zorunda kaldı, olaylarda 3 kişi yaralandı.
Rawin STERK - ANF