Adana Mahkemesi, Newroz kutlamalarına katıldıkları gerekçesiyle 17 yaşındaki iki çocuğu "örgüt üyeliği"nden mahkum etti. İHD "Sanıklar çocuk, çocuğa özgü koşullarda yargılama yapılmalı" dedi.
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Gaziantep'te geçen yıl bir eyleme katıldıkları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulan 17 yaşındaki F. S. ve 17 yaşındaki A. B.'yi toplam 21 yıl 4 ay hapse mahkum etti.
Çocukların avukatı Vedat Özkan, bianet'e, kararı temyize götürdüklerini açıkladı. 20 Mart'ta düzenlenen Newroz kutlamasına katılan çocuklar "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına eylem düzenlemek"le suçlanıyordu.
Özkan, mahkemenin kolluk kuvvetlerinin ifadelerine dayanarak çocukları mahkum ettiğini, savunmasında atılı suçu kanıtlayacak yeterli delil olmadığını öne sürdüğünü anlattı.
Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMY) 2006'da yapılan değişiklikle, 15-18 yaş grubundaki çocukların çocuk mahkemeleri yerine Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nde yargılanmalarının önü açılmıştı.
Aynı suçlamayla Diyarbakır ve diğer illerde yargılanan onlarca çocuk bulunuyor. Hak savunucuları, çocukların çocuklara özgü adalet sistemi içinde yargılanmasını talep ediyor.
İHD'den tepki
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, "caydırıcılık adına" çocuklara çok ağır cezalar verildiğini söyleyerek, "Bu ağır hapis cezaları bizde 2009 yılının da çocuklar açısından engizisyon dönemi olacağı hissini uyandırıyor" açıklaması yaptı.
İHD Şube Başkanı Ethem Açıkalın imzasıyla yapılan açıklamaya göre mahkeme, F. S. ve A. B. isimli çocuklara, 15 Ocak'ta "örgüt üyeliği"nden 5'er yıl, "örgüt propagandası yapmak"tan 8'er ay, "molotof kokteyli bulundurmak"tan 3'er yıl 4 ay, "mala zarar vermek"ten 1'er yıl 4 ay ve "insan yaralamak"tan 4'er ay hapis cezası verildi.
İHD: Çocuk çocuktur....
Türkiye'deki tüm çocukları korumanın herkesin sorumluluğunda olduğuna işaret eden İHD Adana Şubesi, 18 yaşına kadar tüm bireylerin, yargı süreçlerinde de "çocuk" olarak değerlendirilmeleri ve çocuğa özgü koşullarda yargılanmaları gerektiğini bildirdi.
"Suça yöneltilen çocuklar için özgürlüğünden yoksun bırakma son çare olmalı, hiçbir çocuk haklarından mahrum kalmamalı ve her koşulda eğitim hakkını kullanabilmelidir. Ancak yasa uygulayıcıları başka alternatiflerinin olmadığını ve çocukları caydırmanın tek yolunun ceza vermek olduğunu düşünüyorlar. Türkiye'de özellikle de çocuklara ceza verilerek ısla edilmeye çalışılıyor. 2008 yılında çocuklara verilen ve haklarında istenen cezalar bize engizisyon dönemini anımsatmıştı. Bu kadar ağır hapis cezasının verilmesi kabul görülecek bir durum değil."
Bianet /