AİHM cezaevlerinde binlerce tutukluyu mağdur eden disiplin kurullarının hukuki meşruiyeti olmadığına hükmetti. Tutuklulardan gelen yüzlerce başvuruyu karara bağlayan AİHM, Türkiye'yi tazminata mahkum ederek hükümete konuya ilişkin ne tür önlemlere gideceğini sordu.
Türkiye cezaevlerinde kalan binlerce siyasi tutuklu, hak arama mücadeleleri yüzünden pek çok kez cezaevlerindeki disiplin kurulları tarafından değişik cezalara çarptırıldılar. Cezaların giderek artması üzerine toplam 231 tutuklu, haksız yere disiplin cezalarına çarptırıldıklarını belirterek AİHM'e müracaat etti. Tutuklular, yaptıkları müracatlarda, disiplin kurullarında görev yapan kişilerin Adalet Bakanlığı'na bağlı kişiler olması dolayısıyla tarafsız ve bağımsız davranmadıklarını, verilen kararların bağımsız ve tarafsız yargılama sonucu verilmediğini vurgulayarak şu şikayetleri dile getirdiler: 'Kararlar evrak üzerinden verildi. Disiplin kararları verilirken tutuklular karar süreçlerine katılamadılar. Yargılamalar kapalı yapıldı. Bu yüzden aleni yargılama hakkı tutukluların ellerinden alındı. Suçlamalar konusunda yeterince bilgilendirilmedik. Suçlamalar sırasında hukuki danışman ve yardım alabileceğimiz kişilerden destek alamadık. Cezaların uygulandığı sürelerde haberleşme hakları elimizden alındı. Verilen cezalara karşı etkin bir hukuki başvuru mercii yaratılmadı.'
AİHM'den mahkumiyet kararı
AİHM'e başvuran yüzlerce kişiden biri de TKP-ML davasından tutulduğu Nevşehir Cezaevi'nde disiplin cezasına çarptırılan Ali Gülmez oldu. Gülmez'in dosyasını 20 Mayıs 2008 tarihinde karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) adil yargılama hakkını düzenleyen 6, özel hayat ve aile hayatının korunmasını düzenleyen 8 ve etkili başvuru hakkını öngören 13. maddeleri uyarınca Türkiye'yi mahkum etti. Gülmez'e tazminat ödenmesine karar veren AİHM, karardan sonra Disiplin Kurullarının benzer yöndeki yargılamalarına ilişkin çok sayıda kendisine başvuru yapıldığını belirterek tüm başvuruları Kasım 2008 tarihinde Türkiye'ye gönderdi, hükümetin konuya ilişkin görüşlerini sordu.
Karar Öcalan'ı da etkileyecek
Cezaevleri Disiplin Kurullarının verdikleri kararı AİHM'e taşıyarak binlerce tutuklunun yaşadığı sorunu AİHM nezdinde gündemleştiren avukat İnan Akmeşe, AİHM'in verdiği mahkumiyet kararının tutuklular açısından bir umut ışığı yarattığını belirtti. Tutuklulara verilen disiplin cezalarının hukuki yönü bulunmadığını, hukuksuz kararlarla da binlerce tutuklunun mağdur edildiğini, üç aylık görüş yasağı, mektup ve gazetelerin engellenmesi uygulamalarının bu durumun en açık örneği olduğunu vurgulayan Akmeşe, tutuklulara verilen disiplin cezalarının bu karardan sonra hukuksuz zemine dayanan meşruiyetini yitirdiğini belirtti.
ANF
Türkiye cezaevlerinde kalan binlerce siyasi tutuklu, hak arama mücadeleleri yüzünden pek çok kez cezaevlerindeki disiplin kurulları tarafından değişik cezalara çarptırıldılar. Cezaların giderek artması üzerine toplam 231 tutuklu, haksız yere disiplin cezalarına çarptırıldıklarını belirterek AİHM'e müracaat etti. Tutuklular, yaptıkları müracatlarda, disiplin kurullarında görev yapan kişilerin Adalet Bakanlığı'na bağlı kişiler olması dolayısıyla tarafsız ve bağımsız davranmadıklarını, verilen kararların bağımsız ve tarafsız yargılama sonucu verilmediğini vurgulayarak şu şikayetleri dile getirdiler: 'Kararlar evrak üzerinden verildi. Disiplin kararları verilirken tutuklular karar süreçlerine katılamadılar. Yargılamalar kapalı yapıldı. Bu yüzden aleni yargılama hakkı tutukluların ellerinden alındı. Suçlamalar konusunda yeterince bilgilendirilmedik. Suçlamalar sırasında hukuki danışman ve yardım alabileceğimiz kişilerden destek alamadık. Cezaların uygulandığı sürelerde haberleşme hakları elimizden alındı. Verilen cezalara karşı etkin bir hukuki başvuru mercii yaratılmadı.'
AİHM'den mahkumiyet kararı
AİHM'e başvuran yüzlerce kişiden biri de TKP-ML davasından tutulduğu Nevşehir Cezaevi'nde disiplin cezasına çarptırılan Ali Gülmez oldu. Gülmez'in dosyasını 20 Mayıs 2008 tarihinde karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) adil yargılama hakkını düzenleyen 6, özel hayat ve aile hayatının korunmasını düzenleyen 8 ve etkili başvuru hakkını öngören 13. maddeleri uyarınca Türkiye'yi mahkum etti. Gülmez'e tazminat ödenmesine karar veren AİHM, karardan sonra Disiplin Kurullarının benzer yöndeki yargılamalarına ilişkin çok sayıda kendisine başvuru yapıldığını belirterek tüm başvuruları Kasım 2008 tarihinde Türkiye'ye gönderdi, hükümetin konuya ilişkin görüşlerini sordu.
Karar Öcalan'ı da etkileyecek
Cezaevleri Disiplin Kurullarının verdikleri kararı AİHM'e taşıyarak binlerce tutuklunun yaşadığı sorunu AİHM nezdinde gündemleştiren avukat İnan Akmeşe, AİHM'in verdiği mahkumiyet kararının tutuklular açısından bir umut ışığı yarattığını belirtti. Tutuklulara verilen disiplin cezalarının hukuki yönü bulunmadığını, hukuksuz kararlarla da binlerce tutuklunun mağdur edildiğini, üç aylık görüş yasağı, mektup ve gazetelerin engellenmesi uygulamalarının bu durumun en açık örneği olduğunu vurgulayan Akmeşe, tutuklulara verilen disiplin cezalarının bu karardan sonra hukuksuz zemine dayanan meşruiyetini yitirdiğini belirtti.
ANF