26 Ocak 2009 Pazartesi

Patronlar tüm haklara göz dikti!

“4857 sayılı Yeni İş Kanunu ile esnek çalışma biçimleri, işçileri koruyucu hükümlerle çalışma yaşamına kazandırıldı. Ancak söz konusu düzenlemeler yapılırken, rekabet koşullarına uyum sağlamayı hedefleyen işletmelerin korunması ilkesi yeterince gözetilmedi.” Bu ifade, patron sendikalarının konfederasyonu TİSK’in yayını olan İŞVEREN dergisinde, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler imzasıyla yayınlandı. Şimdi ise patronlar, krizi fırsat bilerek taleplerinin hayata geçmesi için harekete geçti. Sendikaları ve işçileri kazanabilmek için de artan işsizliği ileri sürüyorlar. Hedefleri, esnek çalışmanın tüm yönleriyle hayata geçmesi.
Pirler’in yazısında bu net olarak yer alıyor: “Artık dünyada, klasik çalışma ve iş sözleşmesi türlerinden uzaklaşılarak, çağrı üzerine çalışma, kısmi süreli çalışma, iş paylaşımı, geçici iş ilişkisi, evde çalışma, tele çalışma gibi atipik iş sözleşmesi türleri yaygınlaşmakta; yıllık hesaplar, kayan iş süresi, telafi edici çalışma, yoğunlaştırılmış iş haftası, kısa çalışma gibi esnek çalışma süreleri uygulanmaktadır.”
Ve Pirler, koruma kavramının da değiştirilmesini istiyor. Rekabet gücü, üretim, esneklik, istihdamı koruma ve geliştirme gibi kavramlarla birlikte ele alınmasını istiyor.
Peki bu işçiler, kriz döneminde ve sonrasında ne anlama geliyor? Pirler şöyle devam ediyor: “Yıllık ücretli izin süresi konusunda yapılabilecek işler, ücretsiz izin kullandırılması, telafi çalışması, kısa çalışma, ücrette indirim yapılması, çalışma sürelerinin azaltılması.”
Kıdem tazminatı hedefte
Pirler’in genel bir politika olarak bahsettiği bu taleplerin, ayrıntılı olarak 28 Ocak’ta yapılacak olan Üçlü Danışma Kurulu’nda gündeme gelmesi bekleniyor. Patronlar, vergi ve prim ödemeleri başta olmak üzere üzerlerindeki mali yükümlülüklerin kaldırılmasını istiyor. Buna bağlı olarak sendikalardan da sözleşmelerde düşük ücrete razı olmaları ve kıdem tazminatı konusunda patronların üzerindeki yükü hafifletecek yeni bir uygulamaya imza atmaları talep ediliyor. Ama talepler bunlarla da sınırlı değil: Taşeronlaştırmanın ve belirli süreli iş sözleşmesinin yaygınlaştırılması, sürekli işyerine dönemsel çalışmanın önünü açan düzenlemelerin yasada yer alması, yıllık izinlerin patronların isteğine göre kullandırılması, telafi çalışmasının ve denkleştirme sürelerinin uzatılması...
Grev yasağı
Patronların kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğine ilişkin istekleri ise oldukça çarpıcı. Öncelikle, patronların kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalarının önündeki tüm engellerin kaldırılması hedefleniyor. Daha ötesi, kısa çalışmanın sürdüğü fabrikalarda sözleşme görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlıkların Yüksek Hakem Kurulu tarafından çözülmesi isteniyor. Bu talep, işçilerin grev haklarının da ellerinden alınması anlamına geliyor.
Patronların bu taleplerinin düğümlendiği nokta ise kamu sözleşmeleri. Çünkü bu sözleşmeler, işçiler için de patronlar için de örnek teşkil ediyor. Ve bu nedenle patronların, sözleşmenin hemen öncesinde hükümet, işveren ve işçi tarafları arasında imzalanacak olan ve bu talepleri içeren bir anlaşmayı gündeme getirmesi bekleniyor.