27 Ocak 2009 Salı

YOLUMUZA IŞIK OLAN ŞEHİTLERİMİZİ MEZARLARI BAŞINDA ANDIK




26 Ocak günü yolumuza ışık olan şehit yoldaşlarımızı Gazi mezarlığında ziyaret ederek andık. Bir grup yoldaş önce Kiliste şehit düşen Müslüm Akyol ve Saim Bozkurt, kanser hastalığında kaybettiğimiz Gazi Akyol yoldaşların mezarlarını karanfilerle süsledik. Ardından bir yoldaş saygı duruşuyla mezar anmasını başlattı. Yumruklarımız havada şehit yoldaşlara selam durduk. Anılarına bağlı kalacağımız sözleriyle konuşmasına devam eden yoldaş, şehitlere bağlı kalmanın ve Onların ideallerini yaşatmanın ne demek olduğunu ortaya koyan konuşmanın ardından hep birlikte atılan “ Şehitlerimiz Ölümsüzdür, yaşasın devrim ve sosyalizm mücadelemiz” şiarlarıyla anma etkinliğimiz sona erdi.
Gazi mezarlığında yatan Dursun Karataş’ın ve diğer devrimcilerin mezarlarını ziyaret edip anıları önünde saygılarımızı dile getirerek, Onlara verdiğimiz devrim sözüne bağlı kalacağımız ve gelecek yıl daha güçlü olarak şehitlerimizi anmaya geleceğimiz sözüyle mezarlıkta ayrıldık. Mezar anmasında yoldaşın yapmış olduğu konuşmanın özetini veriyoruz;
“ Değerli yoldaşlar, emekçiler;
Sosyalizm için ölümü hiçe sayan şehitlerimize bin selam. Sizin için en iyi şiirlerini yazıyor şairlerimiz. Şiir yazıyor sokaklarda, barikatlarda, savaş siperlerinde. Destansı yaşamınızla bayraklaştınız ellerimizde. Bu yürek biraz da sizin için çarpıyor.
Bir Ocak ayındayız yine. Kavgayı yüreklerinin derinliklerinde yeşerterek, toprağa düşenlerleyiz. Sizinleyiz. Sizi tanıştırıyoruz genç yüreklerle. Kavganın tam ortasında, karanlıkları aydınlatıyoruz. Ve siz oluyoruz kavganın en asi nehrinde.
Kavganın gür sesinde emekçilerin öfkesinde ,sizin sesiniz yankılanıyor düşmana atılan her yumrukta. Özgürlük için karşı isyanda, burjuvaziye karşı kinde, emperyalizme karşı öfkede hep siz oluyorsunuz yanı başımızda. Çetin kavgalara soyunuyor bilincimiz.
Her Ocak ayında oturup muhasebe yapıyor yoldaşlarımız. İnşamız muhasebe yapıyor; Paris Komünü’nden Ekim Devrimine, Latin Amerika’dan Irak’a, Yunanistana Filistine ezilenlerin ve sömürülenlerin idealleri için bayraklaşanların bakışları altında. Eğip bükülmeden, her şeyi yalın gerçekliğiyle ele alıyor yoldaşlarımız. Şehitlerimizin uğruna düştükleri, ellerimizde bayraklaşan yayınları kaç kişiye götürdüm? Kaç yoksul sofralara konuk oldum? Kaç yürek aydınlattım? Ocak’ın kavga dolu, yoldaşlık dolu mevsiminden geçiyoruz. Örgütleniyor, kavgaya atılıyor ve daha skı sarılıyoruz kavgaya . Her adım sancılı, her adım acılı; hepsi habercisi oysa ki. Bu sancı, başarının sancısı. Her gün yeniden doğuyoruz, her gün öğreniyor, gelişiyor, öğretiyoruz. Daha bir ustalaşıyoruz kavga içinde. Sizin mirasınızla güçleniyor ışığımız.
Ocak bir aynadır kavgada artık. Kendi gerçekliğiyle yüzleşmek, kendini yeniden örgütlemek, gerçeklerin yakıcı bakışları altında kendini bilince çıkarmaktır, Ocak. Ocak kavgadır. Ocak, Ali haydar Yıldız yoldaşın bedenini siper eden önderlik bilinci, Ali Aktaşın, Kemal Yazarın, Kilis şehitlerinin, Ali Ekber Barış’ın “İlk ben olmalıyım” diyen feda ruhudur. Sözle eylemin uyumudur. Münirin yoldaş sıcaklığı, İrfan Çelik yoldaşın direngenliği, Mustafa Tunç’un emekçiliği, Yücel Hazarın,Meral Yakar ’ın özverisidir. Bir Ocak ayında daha çok onları dinliyoruz, onlardan öğreniyoruz; yoldaşlarının dilinden ve kendi dillerinden. Kavgalarını örnek alacak ve anılarını zafere dek yaşatacağız.

Devrim ve komünizm şehitleri Ölümsüzdür
Faşizme Ölüm Halka Özgürlük!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz !

DHB İstanbul Okurları