27 Ocak 2009 Salı

Bolivya'da "sosyalist anayasa"ya halktan ezici onay

Bolivya’da Evo Morales’in iktidara gelmesinin ardından oluşturulan Kurucu Meclis’in üç yıldan bu yana yoğun halk katılımıyla çalışmalarını yürüttüğü yeni anayasanın kabul edilip edilmemesine dönük olarak 25 Ocak’ta gerçekleştirilen referandumdan yüzde 60 “evet” cevabı çıktı. Sosyalist bir toplum inşa etmeye dönük kritik düzenlemeleri içeren anayasanın onaylanması Bolivya ve Latin Amerika tarihinde yeni bir eşiğe işaret ediyor.

Yer altı ve yerüstü kaynaklarının toplumsal yarar yönünde ve devlet kontrolünde bulunmasını düzenleyen anayasada, halkın devlet yönetimine katılımını kurumsallaştıracak eyalet ve mahalle meclislerinin varlığı, büyük toprak parçalarının tek elde toplanamaması, eğitim ve sağlığın her aşamada ve herkese ücretsiz sunulması, ülkedeki 36 ayrı yerli dilinin tanınması, bütün yerli topluluklara atalarının yaşadıkları toprakların tapusunun verilmesi ve özerkliklerinin güvence altına alınması da öngörülüyor.

ABD destekli oligarşik muhalefetin uzun süredir engellemeye çalıştığı referandum zaferi, aynı zamanda Evo Morales’in ve sosyalist hükümetin meşruluğunu da bir kez daha teyit etmesiyle ayrı bir önem taşıyor. Referandumu izleyen uluslar arası gözlemciler, oy verme işleminin tamamen şeffaf ve demokratik bir ortamda yapıldığını rapor ederken, yeni başkan Barack Obama yönetimindeki ABD hükümetinin referandum kararına nasıl bir tepki geliştireceği merakla bekleniyor.

“Devlet başkanı iki dönemden fazla görev yapamaz” maddesini de içeren yeni Bolivya anayasası aynı zamanda eyaletlerin kendi idari ve ekonomik kararlarını almasında geniş bir özerklik alanı da tanımlıyor. Ancak anayasa, muhalif eyalet valilerinin istedikleri ülkeyi istikrarsızlaştırma amaçlı özerklik talebinden daha farklı bir düzenleme öngörüyor.

Buna göre ülkenin doğalgaz, petrol ve madenler gibi stratejik kaynakları üzerinde tasarruf sahibi olan merkezi hükümet olarak düzenlenirken, eyalet valilikleri halkın katılımı, adil bölüşüm ve güvenlik gibi başlıklarda inisiyatif sahibi oluyorlar. İnsan haklarını ayrıntılı biçimde tanımlayan bir “haklar bildirgesi”ne de sahip olan anayasada, yerli halka kendi bölgelerindeki doğal kaynaklardan “öncelikli pay” sağlanırken, yerli dillerinin ve kültürlerinin varlığı devletin güvencesi altına alınıyor, anayasa farklı dillerde eğitim yapılmasını da düzenliyor.

[Latinbilgi – S.T.]