14 Ocak 2009 Çarşamba

Silahlar nerede kullanıldi

Mavioğlu: Boşuna silah depoları kurulmuyor. Zamanı geldiğinde kullanmak için varlar. Maraş’ı hatırlayalım...
Ergenekon kazılarında bulunan silahlar, Türkiye tarihindeki katliamları akıllara getirirken, silahların hangi amaçlarla kullanıldığı sorusu yanıt bekliyor. Konu ile ilgili Radikal Gazetesi Haber Koordinatörü Ertuğrul Mavioğlu ile görüştük. “Silahların örneğin Maraş katliamında kullanılan silahlarla bir ilgisi var mı bilemiyorum ama bu depolar oralara gerekli görüldüğünde birileri kullansın diye kuruluyor” diyen Mavioğlu, “Maraş’ta meydanlara toplanan insanlar, o kadar kısa sürede nasıl silahlandılar, o silahları nereden buldular?” diye sordu.
Ergenekon davasını değerlendiren Mavioğlu, Veli Küçük gibi çarpıcı isimlere ulaşıldığını ama onunla ilgili yapılan soruşturmanın ciddi bir kapsam içermediğini söyledi. “Soruşturma ne JİTEM’i, ne faili meçhulleri, ne halka ve demokrasiye karşı, hareketleri içeriyor” diyen Mavioğlu, İbrahim Şahin’in ve bir takım muazzaf subayların gözaltına alınmasının, Türkiye gladyosu içinde, ‘en azından’ bir kanadın tasfiye edilmesi yönünde bir eğilimin ortaya çıktığını gösterdiğini belirtti. Mavioğlu, “İbrahim Şahin ve Yarbay Mustafa Dönmez’in evinden çıkan krokilerle, ulaşılan gizli cephanelikler, silah depoları çok tipik bir gladyo örgütlenmesidir. Tüm dünyada, gladyo örgütlenmelerinin gerektiğinde kullanıma hazır silahları bulundurdukları silah depoları ve bu silahları kullanacak sivil militanları olur. Bu gladyo Türkiye’de ki adaletsizlikler toplamını stabilize etmek, korumak ve bu adaletsizlikleri devam ettirmek üzere oluşturulmuş bir örgütlenmeydi. Halk üzerinde sadece yasalarla kurulan baskı mekanizmalarıyla yetinilmiyor. Aynı zamanda yasa dışı örgütlenmelere ihtiyaç duyuyorlar. İşte Türkiye’de ki gladyo bir anlamda bu işlevi görüyor” diye kaydetti.
Bir iç savaş örgütlenmesi
“Gladyo derken bir iç savaş örgütlenmesini kastediyorum. Türkiye’de devlet çok uzun yıllar öncesinden iç savaşa göre örgütlenmiş durumda. Düşük yoğunluklu savaş konsepti denilen şeyde budur” diyen Mavioğlu, “Bu neyi içerir; gizli silah depolarını içerir, özellikle kritik illerde heran harekete geçirilebilecek bir militan kadroyu gerektirir” şeklinde konuştu. Tüm dünyada gladyo örgütlerinin gerektiğinde kullanılmak üzere gizli cephanelikler ve onları kullanacak sivil militanlar oluşturduğuna dikkat çeken Mavioğlu, “silahların balistik incelemelerinin sonucunda eskiden yaşanmış olaylarla bağlantıları tespit edilir mi bilemiyorum. Ama örneğin Susurluk’ta yakalanan silahların neredeyse tamamının namlularının değiştirildiğini bizzat savcı, Mehmet Ağar’la ilgili hazırladığı fezlekede dile getirmişti. Bunlar yakın geçmişimizde olan şeyler. Türkiye bir çok cinayetin yaşandığı bir ülke. Ciddi bir inceleme yapılırsa karanlık günlere ışık tutulabilir” şeklinde konuştu.
Sorgulayanında, sorgulananında devlet olduğunu dile getiren Mavioğlu, “Bu nedenle bu incelemelerin ne kadar sağlıklı yapılacağından emin değilim. Soruşturmanın çok titiz yürütüleceğine inanmıyorum” şeklinde konuştu.
Siviller silahı nereden buldu?
“Silahların tarihdeki büyük katliamlarla bağlantılı olup olmadığını bilemem ama bu Ergenekon’un Türkiye’deki büyük katilamlarla ilişkili olduğuna dair ciddi veriler var” diyen Mavioğlu, 16 Mart katliamı, Bahçelievler katliamına, Abdullah Çatlı’nın bağlantılarına, daha sonra Çatlı’nın Ergenekon soruşturmasında adı geçen insanlarla arasındaki ilişkilere dikkat çekti. Mavioğlu, “Maraş’ta önemli rol oynadıkları söylenen, böyle bağlantıları ortaya çıkan Çatlı ve Haluk Kırcı gibi isimlerin, daha sonra Susurluk’ta da adı geçti. Bu oluşumun kendisi oralarda da rol oynamış olmalı” şeklinde konuştu. “Bu silahların geçmişte yaşanan Maraş, Çorum gibi olaylarla bağlantısını bilemeyiz ama şu çok açık ki bu depolar varsa, böyle olaylarda kullanılmak üzere var. Boşuna oralarda silah depoları kurulmuyor. Bu depolar oralarda, zamanı geldiğinde birilerinin kullanması için var. Maraş’ı hatırlayalım. Komünistler camiye bomba attı denildi. Meydanda bir kalabalık birikti. Peki bu kalabalık o kadar kısa süre içerisinde nasıl silahlandı? Tüm o silahları o kadar kısa sürede nereden ve nasıl buldular?” diye sordu.
Ergenekon ile Türkiye’nin gladyodan temizleneceği umudunun “safça” olacağını söylerek, gladyonun bir kısmı tasfiye edilirken, diğer taraftan daha güçlü bir örgütlenmeyi var ettiğine dikkat çekti. “Bu adaletsizlikler, eşitsizlikler ortadan kalkmadan, iç savaş gerçeği ortadan kalkmadan, gladyo örgütlenmesinin ortadan kalkabileceğini düşünmek gerçekten saflık olur” diye konuştu.