
Şimdi artık demokrasi umuduyla AKP‘ye bel bağlayan bu liberallerin masalları da tükendi; AKP ve BD karşıtı beklentilerle bir askeri darbeden medet ummanın nasıl bir şaşkınlık olduğu da ortaya çıktı! Bu diğer bir konu fakat Bay Erdoğan ve Abdullah Gül kliğine övgüler dizen, bir yandan sırtını Soros’a son günlerde de komprador bir klik olan Fethullah’a bel bağlayan güya adı sol liberaller Hrant Dink için timsah gözyaşı döküyorlar. Hrant Dink’in sık sık dillendirmesine rağmen ‘suikast’ ve ‘öldürülme’ gerçeğini ret edenler, ver yansıları ciddiye almayanlar da bunlar değil miydi? Diasporanın kirli çamaşırlarını dillendirirken Hrant, kötü çocuk ilan edilmemiş miydi?
Bugün de dizginsiz bir hayal gücü eşliğinde süren dünyayı değiştirme cesareti tarihin en güçlü izi olarak zamanı ileriye doğru zorlamaya devam etmektedir. Devrim, suların akışı, günlerin doğuşu gibi, umudu, aşkı ve dünyayı sarıp sarmalayarak akarken; çağın her şeyi değersiz kılan karakterine de isyanla birlikte yeniliyor kendini.
Şimdiyse Hrant gibi asıl şimdi devrimcilik zamanıdır!