10 Ocak 2009 Cumartesi

KONTRGERILLA GOZ DAGI VERIYOR

İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bulunan Sarıgazi ilçesinde kar maskeli ve uzun namlulu silahlı kontrgerillalar, 7 ve 8 Ocak tarihlerinde güpegündüz yol ortasında iki genç devrimciyi kaçırdılar. Demokratik Haklar Federasyonu'na bağlı Anadolu Demokratik Haklar Derneği üyesi olan Hüseyin Arslan ve İnan Çoşar isimli devrimciler, kaba dayak ve çeşitli işkence metodlarına maruz bırakılıp, tehdit edilerek yol kenarlarına atıldılar. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde yapılan bir basın açıklaması ile kontra saldırıyı kamuoyuna duyuran DHF, yaşanları şöyle aktardı.

"7 Ocak Çarşamba günü saat 11.00 civarında Sarıgazi Demokrasi Caddesi'nde yürüyen Hüseyin Arslan isimli üyemiz tanımadığı genç bir kadın tarafından adres sormak bahanesiyle ara sokağa getirilmiştir. Sokakta konumlanan kar maskeli kontrgerilla üyeleri tarafından siyah Şahin marka bir aracın içine sokularak gözleri bağlanmış ve uzun namlulu silah doğrultulmuştur. Dört kişi oldukları sanılan kişiler tarafından ormanlık alana götürülen Arslan, üzerindeki elbiseler çıkartılarak darp edilmiş ve yere yatırılmıştır. Çeşitli işkence metodları uygulanan üyelerimize; 'sizi biliyoruz, ensenizdeyiz, bir daha ki sefere böyle kurtulamazsınız' gibi psikolojik saldırı yöntemleri uygulanmıştır. Tekrar araca bindirilen üyemiz Sarıgazi'de bulunan bir okulun önüne atılmıştır.

8 Ocak Perşembe günü İnan Çoşar isimli üyemize dönük benzer bir saldırı gerçekleşmiştir. Evinden çıkarak Demokrasi Caddesi'ne doğru yürümekte olan üyemiz arkasından yaklaşan Hyundai marka bir aracın içine zorla sokulmuş ve gözleri bağlanmıştır. Yine kar maskeli olan sivil unsurlar tarafından aracın içinde kaba dayak, darp, küfür ve çeşitli işkencelere maruz kalan üyemizin vücudunun çeşitli bölgelerinde bıçak yaralanması bulunmaktadır. Benzer şekilde yapılan psikolojik saldırıların yanı sıra bir başka dernek üyesinin ismi telafuz edilerek 'sıra onda, onunda hesabını göreceğiz' denmiştir. Taşdelen Köprüsü civarında otoyol kenarına atılan üyemiz hastaneye kaldırımıştır."

Saldırıya uğrayan gençler açıklamada aktarılan bu bilgilerin dışında kendilerine uygulanan başka bir işkence yöntemini de şöyle anlattılar:Gözlerime sünger koydular. Sigara dumanını burnuma tuttukça gözlerimden yaşlar geliyordu ve sünger o yaşları çekiyordu. Aynı esnada yüzümde bıçak gezdirip, batırıyorlardı. Diğer yandan da sopalarla, yumruklarla vuruyorlardı. Bu böyle 1.5 - 2 saat kadar sürdü.
Demokratik Haklar Federasyonu adına yapılan açıklamada bu kontra saldırının, "Ergenekon" adı altında devlet içindeki çetelere dönük operasyonlar yapıldığının afişe edildiği bir dönemde gerçekleştirildiğine dikkat çekilerek, mevcut düzenin ve faşizmin gerçekliğinin geldiği boyutun Sarıgazi'de yaşananlarla bir kez daha tüm çıplaklığı ile görüldüğü belirtildi ve "Çeteleri derinde aramaya gerek yok. Derin devlet denilen şey devletin ta kendisidir" denildi.

Devrim güçlerinin bu ve benzeri saldırılarla ilk kez karşılaşmadığının belirtildiği açıklama şu ifadelerle son buldu: "Halkımızın, emekçilerin bilinçlenmesinden, demokrasi mücadelesinin gelişmesinden korkuyorlar. Bu saldırının asıl amacı bizim şahsımızda gelişen demokrasi mücadelesini baltalamak, kendi saltanatlarını devam ettirmektir. Bu saldırılar bizleri, devrimcileri ve ilerici güçleri yıldıramayacaktır."