12 Ocak 2009 Pazartesi

Ya sev ya terk et!

Ya sev ya terk et!
Ücretleri düşürmeyi dayatan demir çelik patronları, kabul etmeyen işçilere kapıyı gösteriyor
2001 krizinde girdi çıktılarla ücretleri düşüren patronlar, yine işçilerin kazanılmış haklarına saldırıyor. ‘Ya sev ya terk et’ mantığıyla hareket eden patronlar, çeşitli kılıflar altında işçilere yasadışı koşullar dayatıyor.
MESS’e bağlı olmayan birçok fabrikada sıfır zamla üretimi sürdürmeye çalışan demir-çelik patronları, bununla da yetinmeyip ücretleri aşağıya çekmeye çalışıyor. Cebitaş ve Egeçelik’te örneklerinin yaşandığı uygulamalarda en büyük koz olarak işsizlik kullanılıyor.
Cebitaş’ta baskı yapılıyor
Çelik-İş’in örgütlü olduğu ve toplusözleşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığı Cebitaş’ta, işçiler 8 Ocak’ta grev oylaması yaptı.
Üretime ara verilen fabrikada, işçiler ücretlerinin yarısını alarak izine çıkarılmıştı. Grev oylamasının yapılacağı gün işçiler servislerle fabrikaya götürüldü ve sendikanın isteğiyle “hayır” oyu kullandı. İşveren vekillerinin, bir grup işçi ve idari kadronun oylamaya katılmasını engellemesiyle çoğunluk yakalanamadı ve uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) gitme şansı da kalmadı. YHK’de MESS’le Türk Metal arasında imzalanan sözleşme örnek olarak gösterilecek ve bunun uygulanması istenecekti.
Patronun, sıfır zam dayatması ve yüksek hakeme gidilmemesi için yaptığı bu hamleye, işçiler kendi aralarında tepki gösterse de sendikacılar dan ise ses çıkartan olmadı.
Yaşananlarla ilgili bir Çebitaş işçisi, “Ücretli izindeyiz ama ücretlerimizin yarısını alıyoruz. Şimdi de sıfır zam veriyorlar. 1 Mart’a kadar böyle sürecek, 1 Mart’tan sonra, ‘MESS’in sözleşmesini uygularız’ dediler. Bari enflasyon zammı yapılsaydı” diye konuştu.
Ege Çelik’te ücretsiz izin zorlaması
Bölgenin önemli fabrikalarından Ege Çelik’te ise 15 Ocak’tan itibaren ücretsiz izin uygulamasına başlanacak.
Fabrikada üç ocakla süren üretim, tek ocağa ve tek haddehaneye düşürülerek üç vardiya şeklinde sürecek ancak işçi sayısı azaltılacak. Ocak, Şubat ve Mart aylarında 1 ay süreyle 200–250’şer kişiyle fabrikanın tümü izne çıkarılacak.
İŞKUR’la anlaşmalı yapıldığı söylenen uygulamada, işçiler izinde olduğu süre boyunca İŞKUR’dan işsizlik parası alacak. Fabrikada işçilere, “Ücretsiz izin uygulamasını kabul ediyorum” yazılı kâğıtlar imzalatılmak istenildiği, fabrikayla davalık olan işçilerin bunları imzalamadığı, genç işçilerinse imzalamak zorunda kaldığı belirtiliyor. İşçiler izin dönüşünde başlarına ne geleceğini ise bilmiyorlar.
Söz konusu kağıtları imzalamadığını söyleyen bir işçi, “Ücretsiz izin diye bir şey olmaz. Üstelik izin boyunca İŞKUR’dan para alacakmışız. Bu uygulama işten çıkarma anlamına gelmiyor mu?” dedi. İşten çıkarma gibi bir durum varsa bir ay geçtikten sonra yasal olarak itiraz etme haklarının olmadığını belirten işçi, Türk Metal temsilcilerinin de işveren vekilleri gibi davrandığını söylüyor.
Fabrikada çalışan bir başka işçi ise, “Siparişlerin durduğunu söylüyorlar ama fırsatçılık yapmak istiyorlar bence” diyerek patronların hükümetin verdiği sıfır faizli kredi ve diğer yardımlardan yararlanmak için böyle bir uygulama yaptığını düşündüğünü söylüyor.
“İşçilik maliyeti bir fabrika için yüzde 2-3’ü geçmez, başka şeyler yaparak da bu kadar tasarruf yapılır. Ama işverenler hükümetin sağladığı hakları kullanmak istiyor. Sigorta primlerini devlet yatıracak, işsizlik parasını devlet verecek, devletten sıfır faizli kredi alacak. Bütün bunarı kullanabilmek için, bunları yapıyor” diye konuşuyor.
Eski işçiler hedefte
Yaşadıklarının ne anlama geldiğini anlamadığını söyleyen genç bir işçi ise siparişlerin azaldığını ve kendisine izin verildiğini söyleyerek, “Böyle bir dönemde işsizlik kötü bir şey. Evliyim ve evim kira, iş bulmak kolay değil. Bu uygulamalar hoşumuza gitmiyor ama kimse ne yapacağını bilmiyor. Sendikacılar da yok sanki” diyor.
İşçiler arasında yaygın kanaat ise bu uygulamadan sonra işçi çıkartılacak olması. Patronların eski işçileri, davalarından rahatsız olduğu için çıkartmak istediği, ancak haksız işten çıkarma davalarından çekinerek bunu yapamadığı belirtiliyor.
HABAŞ’ta üretim patlaması var
HABAŞ’ta ise üretimde bir azalma olmadığı gibi havzadaki diğer haddehaneler de HABAŞ’a çalışıyor. Buna rağmen HABAŞ patronları bile, rutin bakımlar için üretimde yapılan kesintileri krize bağlayıp işten atmalar olabileceğini söyleyerek işçilere korku salıyor. Eski işçiler, bu dönemin arkasından HABAŞ’ta daha önce olduğu gibi ücretsiz izinler vb uygulamaların gelebileceğini söylüyor. Üretimin durduğu SİDAR AŞ’de ise fabrikanın Erol Evcil’e devredilmesinin neler getireceği tartışılıyor.