Ergenekon soruşturması kapsamında 6 Temmuz’da tutuklanan Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un, önceki gün gerçekleşen tahliyesinin sağlık sorunları nedeniyle değil, “delil yetersizliği” gerekçesiyle gerçekleşmiş olması, bazı soruları da gündeme getirdi. Ergenekon’un 10. dalga operasyonlarında biri MGK Eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, diğeri de Kemal Yavuz olmak üzere iki orgeneralin de gözaltına alınması, ‘AKP 28 Şubat’ın rövanşını mı almaya çalışıyor?’ sorularına neden olmuştu. Bu gözaltılardan sonra Genelkurmay’ın harekete geçmesi üzerine başlayan tahliyelere önceki gün de emekli Orgeneral Hurşit Tolon eklendi.
TAHLİYE SAĞLIK NEDENİYLE DEĞİL!
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan, ardından sağlık sorunları nedeniyle 23 Ocak’ta GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’nde tedavi görmeye başlayan 67 yaşındaki Emekli Orgeneral Hurşit Tolon önceki gece tahliye edildi. Tolon’un tahliye nedeninin sağlık sorunları olduğu sanılıyordu. Ancak bugün mahkemenin tahliye kararını açıklamasının ardından, Tolon’un sağlık sorunları nedeniyle değil delil yetersizliğinden serbest bırakıldığı anlaşıldı.
Avukatlarının başvurusunun üzerine verilen tahliye kararı, Silivri Cezaevi’ne ve Tolon’un tedavi gördüğü hastaneye gönderildi. Tolon’un delil yetersizliği nedeniyle tahliye edildiği öğrenildi.
Tolon, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, hastalığının teşhis ve tedavi için üç ay boyunca hastanede kalacak.
Halen GATA’da tedavisi süren Hurşit Tolon’un Avukatı İlkay Sezer, 3 Şubat 2009 tarihinde İstanbul Nöbetçi 12’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunarak müvekkilinin tahliyesini istedi.
SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Nöbetçi mahkeme, Avukat Sezer’in tahliye talebini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndererek bu konudaki görüşünü sordu. Savcılık, Tolon’un tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Ancak nöbetçi mahkeme, savcılığın talebini yerinde bulmayarak, Tolon’un delil yetersizliğinden tahliyesine karar verdi. Tolon hakkındaki soruşturma evraklarını inceleyen mahkeme, tahliye kararını şöyle açıkladı:
“Şüphelinin avukatı tarafından verilen dilekçe ile tutuklama kararına esas alınan 29 sayfalık Ergenekon yapılanmasını içeren kitap fotokopisinin daha önce çeşitli basın kuruluşlarında haber konusu yapıldığı yapılan incelemede söz konusu belgenin gizliliğinin bulunmadığı kamuca bilinen bu belgenin fotokopisinin şüphelide bulunmasının tek başına şüphelinin suç örgütüne üye olduğuna veya yönetici olduğuna dair bir delil niteliğinde bulunmadığı gibi şüphelinin yaptığı telefon görüşmelerinin örgütle bağını gösterecek unsur içermediği ayrıca örgütün gerçekleştirdiği iddia edilen eylemlerle şüphelinin bağının kurulamadığı gözetlenmiştir. Şüphelinin yurt dışına çıkış yasağı konarak tahliyesine karar verilmiştir.”
BUGÜNE NASIL GELİNDİ
10. dalga zirveyi hareketlendirmişti
Ergenekon sürecined devletin zirvesinde en ciddi hareketlenmeye yol açan 7 Ocak 2009 günkü 10. dalga operasyonuydu. Gözaltına alınanların bir kısmı şunlardı: Eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, Eski Genelkurmay Hukuk Müşaviri Tümgeneral Erdal Şenel, Yarbay Mustafa Dönmez, Muvazzaf Yüzbaşı Muhammet S., Eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin, Emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Emekli Kurmay Albay İlyas Çınar, Emekli Albay Hüseyin Vural, Muvazzaf Albay Cengiz K., Muvazzaf Binbaşı Erbay Ç., Albay C.K. ile F.K. Aynı gün olağanüstü toplanan Genelkurmay, gezi ve toplantı programlarını iptal etmişti. Polisin aramaları sürerken toplanan komuta kademesi, ertesi gün de Başbuğ, Abdullah Gül ile randevusunu bir buçuk saat erteleterek Başbakan Erdoğan’la sürpriz bir görüşme yaptı. Bu görüşme trafiğinin sonrasında, eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile Emekli Kurmay Albay İlyas Çınar, serbest bırakıldı. Emekli Orgeneral Kemal Yavuz ile Emekli Albay Hüseyin Vural da serbest bırakıldı. Bu isimlerin bırakılması sürecinin hemen ardından Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile Başbakan Erdoğan’ın her hafta düzenli olarak görüşecekleri kamuoyuna duyuruldu. Emekli Orgeneral Tolon’un tahliyesi de bu görüşme trafiğinin başlamasının ardından gerçekleşti.
