Cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş başlatan İHD'liler, yola çıktı.
İHD İstanbul Şubesi, cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla hazırladığı dosyayı Adalet Bakanlığı ve TBMM'ye iletmek için Ankara'ya yürüyüş başlattı. Yürüyüş öncesi Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yapıldı. 'Hapishanelerde ölümlere tecride baskılara yasaklara dur demek için yürüyoruz' yazılı pankart açan İHD'liler, 'Baskılar bizi yıldırımaz', 'Tecride son', 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek', 'İnsan hakları ile insandır', 'Susma sustukça sıra sana gelecek' dövizleri taşıdı.
'Öcalan'ın iletişimi engelleniyor'
Yürüyüşe ilişkin bilgi veren İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, cezaevlerinde insan onuruna uygun ve insan haklarına saygılı düzenlemelere halen geçilmediğini, baskı ve imha politikalarının halen devam ettiğini söyledi. Cezaevlerinde tarihi boyunca acı ve gözyaşının hiç dinmediğini belirten Yoleri, hiç bir genelge ve düzenlemenin insan hakları açısından güvence içermediğini, içerse de uygulamaya geçilmediğini söyledi. Cezaevlerinde verilen disiplin cezalarının tecrit içinde tecridi yarattığını vurgulayan Yoleri, 'Türkiye'de halen cezaevlerinde Kürtçe konuşmak yasak. Görüşlerde ailelerin çocukları ile Kürtçe konuşmaları sırasında iletişim kesiliyor. Bu hem mahpusun tekrar cezalandırılması hem de ailenin yeniden cezalandırılmasını beraberinde getiriyor' dedi. Yoleri, cezaevlerine Türkçe dışında başla dilde yayınlanan gazetelerin de 'çevrisinin yapılması gerekiyor' denilerek verilmediğini vurguladı. Türkiye'de kişiye özel uygulamaların varlığına da dikkat çeken Yoleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tutukluluk koşullarına ilişkin şunları söyledi: 'Abdullah Öcalan İmralı Adası'nda bulunan cezaevinde tek başına, dışarısı iletişimi engellenerek tutulmaktadır' dedi.
Talepler
Yöleri taleplerini de şöyle sıraladı. 'F tipi ve diğer yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılmalıdır. Bir insanlık suçu olan tecrit uygulamalarına son verilmelidir. Disiplin cezası uygulamaları, aile görüşü yaptırmama, telefon yasağı ve mektup yasağı uygulamalarına son verilmelidir. Kürtçe iletişim ve haberleşmenin sağlanması için gerekli düzenlemeler sağlanmalıdır. Mahpuslara düzenli sağlık kontrolleri yapılmalı, hasta olduğu belirlenen sağlığa erişim hakkını engelleyen koşullar kaldırılmalıdır. Cezaevinde kendi yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamayacak düzeyde hasta olan tutuklu ve hükümlüler tahliye edilmelidir. Adalete erişim hakkını kısıtlayan çoğu kere yok eden nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Demokratik kitle örgütleri, Barolar, Tabip Odaları, sendikalar, mahpus ailelerinden oluşan 'Bağımsız sivil cezaevi izleme kurulları' oluşturulmalıdır.'
Açıklamanın ardından aralarında tutuklu yakınları ile İHD İstanbul Şube Başkanı Yoleri'nin de bulunduğu yaklaşık 25 insan hakları savunucusu, Ankara'ya gitmek için yola çıktı. Bugün saat 13.00'da İzmit'te açıklama yapacak olan İHD'liler, saat 15.00'te de Sakarya'da açıklama yapacak. Geceyi Bursa'da geçirecek olan İHD'liler, yarın saat 12.00'da oluşturdukları heyet ile dosyayı TBMM ve Adalet Bakanlığı'na sunacak.
DİHA
