8 Şubat 2009 Pazar

İsrail’de ibre sağı gösteriyor

İsrail, Hamas ile arasındaki gerginliğin savaşa dönüşmesi ve geçen ocak ayını tümüyle savaş ağırlıklı bir gündemle geçirmesi sonrasında seçim sürecine gidi. Salı günü yapılacak seçimler öncesinde son kamuoyu yoklamaları, iktidar için mücadele veren Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’nin Kadima’sı ile muhalefetteki Binyamin Netanyahu’nun Likud’u arasındaki farkın kapandığını ortaya koydu. Likud hala önde olmasına rağmen, yayımlanan son anketler, aradaki farkın 2-3 milletvekilliğine kadar indiğini gösteriyor.
Gazze saldırısının kamuoyunu “sağa” doğru çektiği İsrail’de, bu eğilim, en fazla keskin sloganları ile büyük taraftar toplayan Avigtor Lieberman’ın Yisrael Beiteniu (İsrail Evimiz) partisine yarayacak gibi gözüküyor. Kamuoyu yoklamalarına göre partisi, 120 sandalyeli parlamentoda (Knesset) 18-19 milletvekilliğine kadar çıkabileceği tahmini yapılan Avigdor Lieberman ise daha iddialı konuşuyor ve 20 sandalye hesabı yapıyor.
ARAP KARŞITLIĞI YÜKSELİYOR
Seçim afişlerinde Lieberman’ın Arap karşıtı, “Sadakat yoksa, vatandaşlık da yok” sloganı göze çarpıyor. Rusya göçmeni Lieberman’ın hedefinde, İsrail’in yüzde 40’ını oluşturan Araplar var. Özellikle kendisi gibi halkın yüzde 20’sini oluşturan Rusya kökenli Yahudilerin desteğini alan Lieberman, Arap karşıtı söylemiyle puan toplamaya çalışıyor.
İsrailli Arapların İsrail ordusunda askerlik yapmasına karşı çıkan Lieberman, İsrail içindeki Araplarla Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerindeki Yahudilerin yerlerinin değiştirilmesi fikrini ortaya attı. Lieberman, bu konumuyla, yeni bir iktidar koalisyonunda, hem Likud Başkanı Binyamin Netanyahu’dan hem de İşçi Partisi’nden ortaklık tekliflerinin gözde ismi olmaya aday. Netanyahu, seçimleri kazanacak olursa Lieberman ve halihazırdaki Savunma Bakanı Ehud Barak’ı hükümet ortağı olarak görmek istediğini söyledi.
Aşırı sağın yükselişinin bir başka göstergesi de Ulusal Birlik Partisi’nin adaylarından Micheal Ben-Ari’nin parlamentoya girmesine kesin gözüyle bakılması. Ben Ari, İsrailli Arapların Venezuela, Türkiye gibi ülkelere gönderilmesini vaad ediyor. Micheal Ben-Ari partisinin Suriye ve Filistinlilerle diplomatik görüşme yolunu arayan bir koalisyonun parçası olmayacağını söylüyor.
Seçimler sonrasında koalisyonu kim kurarsa kursun küçük partilerin desteğine ihtiyacı olacak. Bu noktada Ulusal Birlik Partisi, ŞAS, Birleşik Torah Yahudileri gibi dinci partilerin koalisyona girme olasılığı yüksek.