Kadınların yüzde 39’u aile içinde şiddete maruz kalıyor. 10 gebe kadından biri şiddete ve kadınların yüzde 15’i cinsel şiddete uğruyor. Şiddet en çok Kuzeydoğu Anadolu ve İç Anadolu’da
AB’nin desteği ile 51 ilde yürütülen kadına yönelik şiddet araştırması, kadınların yüzde 39’unun aile içinde şiddete maruz kaldığını gösterdi. Araştırmaya göre, şiddet karşısında resmi kurumlara gidemeyen mağdur kadınların yarısı, yaşadıklarını ailesiyle bile paylaşamıyor.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce (KSGM) AB mali desteği ile 12795 kadın ile yüzyüze görüşülerek yürütülen, “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nın sonuçları, dün Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun da katıldığı toplantıyla açıklandı.
Duygusal şiddet
Araştırma kapsamında, 51 ilde 24 bin haneye gidildi. Temmuz-Eylül 2008 döneminde, 15-59 yaşları arasında 12 bin 795 kadınla görüşüldü. Evli kadınlara, eşleri tarafından uygulanan şiddetin, yabancılar tarafından uygulanan şiddetten daha fazla olduğunu gösteren ilk resmi istatistiklerin elde edildiği araştırmanın çarpıcı sonuçları şöyle:
- Kadınların yüzde 39’u fiziksel şiddete (tokatlama, itme, yumrukla vurma, boğaz kısma, yakma, silah ya da bıçak kullanılması) uğruyor.
- Yüzde 44’ü duygusal şiddete (hakaret, küçük düşürme) maruz kalıyor.
- Yüzde 40’ı ekonomik şiddetle (para vermeme, çalışmasına izin vermeme) yüz yüze geliyor.
- Evli 10 kadından üçü, eşinden fiziki ya da cinsel şiddet görüyor.
- 10 gebe kadından biri şiddete uğruyor.
- Şiddete uğrayan dört kadından biri yaralanıyor.
- Kadınlar, şiddetin en önemli kaynağı olarak maddi sıkıntıları ve birlikte olduğu kişinin ailesiyle yaşanan sorunları gösteriyor.
- Kadının eğitim düzeyi ve aile refah seviyesi düştükçe şiddet artıyor.
- Lise veya üzeri eğitim alan 10 kadından üçü şiddete uğruyor.
- Kadınların büyük çoğunluğu, dayağı normal karşılamıyor.
- Şiddete uğrayanların yarıya yakınında “erkek kadından sorumludur” türü hoşgörme var.
- Şiddete uğrayan kadın ve şiddet uygulayan erkeğin ailesinde benzer bir şiddet geçmişi bulunuyor.
Gizli kalıyor
- Kadınların yüzde 48.5’i yaşadığı şiddeti kimseye anlatmıyor.
- Yaşadığı şiddeti gizli tutanların yüzde 61’i eğitimsiz, yüzde 54’ü düşük refah grubundan.
- Şiddet karşısında genellikle, boyun eğme, susup kabullenme, kısa süreli evi terk etme gibi geçici çözümlere başvuruluyor.
- Erkeklerin bazı durumlarda eşlerini dövebileceğine inananların oranı yüzde 14.
- Şiddete uğrayanların yüzde 92’si resmi kurumlara başvuramıyor.
- Polise ve jandarmaya başvuranların oranı yüzde 4.
- SHÇEK’e başvuran kadın oranı yüzde bir.
- Uğradığı şiddeti yakınlarına anlatanların yüzde 67’si, resmi kurumlara başvuranların yüzde 12’si lise ve üzeri eğitime sahip.
- Polise gidenlerin yüzde 41’i aldığı hizmetten memnun.
- Resmi kurumlara başvurmayanların yüzde 64’ü ortada ciddi bir sorun olmadığını, yüzde 11’i kocasını affettiğini, yüzde 10’u çocukların mutsuz olacağından korktuğunu söylüyor.
15 yaşından önce taciz
- Çok azı evini terk edebiliyor.
- Kocasının evinde yaşamaya devam edenlerin yüzde 80’i ilköğretim mezunu değil.
- Kadınların yüzde 15’i, cinsel şiddete (zorla ilişki) maruz kalıyor.
- Yüzde 7’si, 15 yaşından önce cinsel istismara uğruyor.
- Fiziksel ve cinsel şiddet, genellikle bir arada görülüyor.
- Fiziksel ya da cinsel şiddete uğrayan üç kadından biri, yaşamına son vermeyi deniyor.
Batıda azalıyor
- Şiddetin yaygınlığı, kırsal ve kentsel kesimlerde önemli bir farklılık göstermiyor.
- Kadına fiziksel şiddete en çok Kuzeydoğu Anadolu ve İç Anadolu’da rastlanıyor. Hayatlarında en az bir kere şiddete uğruyanların oranı, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 53, Orta Anadolu’da yüzde 50, Güneydoğu’da yüzde 48, Akdeniz’de yüzde 42, Ege’de yüzde 31, Batı Marmara’da yüzde 25, İstanbul’da yüzde 37.
- Aynı bölgeler, cinsel şiddette de en sorunlu bölgeler. Bu iki bölgede, gebe kadınlara da yüksek oranda şiddet uygulanıyor.
- Cinsel ve fiziksel şiddet Marmara’nın batısına gidildikçe azalıyor.
Mithat Yurdakul-Milliyet / 12.0
