20 Mayıs 2009 Çarşamba

GENÇLİK İŞSSİZLİK KISKACINDA

İSMMMO'nun 'Gencim, çalışkanım ama işsizim' başlıklı raporuna göre 12.4 milyon gence sahip Türkiye, bunların 4.2 milyonunu işgücüne katarken, 6.2 milyonunu gelecek için okutuyor. 1.2 milyon genç ise ne okuyor ne de çalışıyor Türkiye'de 2009 şubatta işsizlik oranı yüzde 16.1 olmasına karşılık gençlerde yüzde 28.6'ya ulaştı. Kentlerde ise bu oran yüzde 30.1'e çıkarken, krizin etkilerinin görülmeye başladığı günlerden beri gençlerde işsizlik daha hızlı artış gösteriyor

İSTANBUL - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) ‘Gencim, çalışkanım ama işsizim’ başlıklı raporu açıklandı. Rapora göre, 15-24 yaş arasındaki 12.4 milyon genç nüfusa sahip Türkiye, bu gençlerin 4.2 milyonunu işgücüne katarken, 6.2 milyonunu gelecek için okutuyor. 1.2 milyon genç ise ne okuyor ne de çalışıyor. Kahve ya da cafe köşelerinde oturuyor.
Eğitimini tamamlayanların bir kısmı iş hayatına atılarak istihdamın içinde yer alırken iş bulamayanlar TÜİK’in ‘genç işsizler’ kategorisine yerleşiyor.

Kasımda 1 milyonu geçti
Araştırmanın verileri Türkiye’de işsizler ordusunun özellikle 2008 Eylül ayından beri etkilerini göstermeye başlayan krizle birlikte gençleşme eğilimi içine girdiğini gösteriyor. 2008’in eylül ayından itibaren krizin etkilerinin yoğunlaşmasıyla birlikte toplam işgücünde de gerileme yaşanmaya başladı. Ağustos 2008’de 24 milyon 948 bin olan toplam işgücü eylül ayında 24 milyon 761 bin kişiye geriledi. İşsizlik oranı yüzde 9.8’den yüzde 10.3’e yükselirken, ‘istikbali ellerinde tutan’ gençlerde zaten yüksek olan işsizlik oranı yüzde 19.1’den yüzde 20.1’e tırmandı. 2008 Ağustos’unda 862 bin olan genç işsiz sayısı ise Eylül 2008’de 885 bine çıktı.
Sanayi ve üretimdeki gerilemeyle birlikte sıkıntıdan gençler de payını aldı. Ekimde 942 bine ulaşan işsiz genç sayısı, kasımda 1 milyon sınırını aştı. Şubat 2009’da ise toplam 3.8 milyon resmi işsizi bulunan Türkiye’de, bu işsizlerin 1.2 milyonunu 15-24 yaş grubundaki gençler oluşturdu.

Gerçek durum daha kötü
Küresel krizin başlangıç tarihi olarak kabul edilen 2008 yılı eylül ayında Türkiye’de toplam işsizlik yüzde 10.3, genç işsiz oranı ise yüzde 20.1’di. TÜİK’in 15 Mayıs 2009’da açıkladığı Şubat 2009 işsizlik verileri Türkiye’de toplam işsizliğin yüzde 16.1’e, gençler arasında işsizliğin ise yüzde 28.6’ya ulaştığını gösterdi. Kentlerde ise gençler arasında işsizlik oranı yüzde 30.1’e ulaştı.
Yani kentlerde, ‘Her üç gençten biri işsiz geziyor’ demek mümkün. Köylerde bu oran yüzde 24.9 yani her dört köylü gençten biri işsiz. Ancak TÜİK köylerde yılın birkaç ayı çalışan nüfusu işsiz saymadığı için gerçek oranın daha da yüksek olduğunu söylemek mümkün. Bu hesabın içinde çalışacak durumda olduğu halde umudunu yitirmiş gençler de yok. Onlarında hesaba katıldığı bir durumda oranın daha da yükselmesi kaçınılmaz. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, şubat ayı verilerine göre genç işsizlik oranının yüzde 28’i aştığını anımsatarak, her üç gençten birisinin işsiz olmasını ‘Türkiye’nin en büyük çıkmazı’ olarak nitelendirdi. Ekonomik kriz dışarıda başlasa da, önceleri dünyanın krizi olsa da bir süre önce Türkiye’nin krizi haline geldiğini belirten Arıkan, zaten ağır bir sorun olan işsizlik sorununun daha da ağırlaştığına dikkat çekti.
Arıkan, genç işsiz sayısında Doğu ve Güneydoğu illerinin başı çekmesinin, Türkiye’de sosyal barış arayışı içinde olan bütün kesimlere önemli bir mesaj olduğuna işaret etti. Arıkan, “Bu mesajın doğru okunması Türkiye’nin geleceği açısından da önemlidir. Terör, tutuculuk, gericilik, sanayiden uzak kentlerde, işsizliğin kol gezdiği illerimizde tutunabilmektedir.
Atılması planlanan her adımda bunun dikkatlerden kaçırılmaması önemlidir” diye konuştu.

‘İstihdama ceza’
Gençleri işsiz bir toplumun geleceğinin aydınlık olamayacağını belirten Arıkan, “O toplumda hukuk değil, demokrasi değil, kuralsızlık egemen olur. Huzur ve güvenlik yerleşemez, ancak yüksek duvarlar olur. Gençlerimize iş alanı yaratmak, çocuklarımıza aydınlık bir ülke bırakmak için kayıtlı ekonomi, güçlü demokrasiyi savunmalıyız’ diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin bu yıl daha da küçülmesinin beklendiğine değinen Arıkan, şunları söyledi:
“Rekor kıran işsizliğin 2010 başında yeni rekorlar kırması, sanayi ve hizmetler sektörünün yeni iş alanı yaratma kabiliyetini de ölçen tarım dışı işsizlik oranının daha da yükselmesi bekleniyor.
Bu gelişmeler Türkiye için büyük bir tehlikedir. Türkiye sanayisini destekleyecek köklü önlemleri tartışmaya açmaktan artık kaçınmamalı, bütün önlemler işsizliğin azaltılmasını hedeflemelidir. Türkiye, hâlâ dünyada yüzde 1.5’lik en düşük gümrük tarifesi oranı ile en zengin ülkelerden daha cömert davranıyor. Bu oran pek çok Avrupa ülkesi ve ABD, Kanada, Norveç gibi ülkelerin gümrük tarifelerinden düşük.
Oysa Türkiye’nin zenginler de gelişmekte olan ülkeler de dahil en düşük gümrük tarifesi oranında ilk sıralarda yer alma ve bunu sürdürme lüksü yok. Türkiye’nin istihdama ceza gibi maliyetler yükleme lüksü de yoktur. Kayıtlı ekonomiyi savunurken kayıt içindeki işletmeyi sürekli cezalandırırsak kayıt dışını büyütürüz.” (Radikal)
Türkiye işsizler ordusunu bir yılda gençleştirdi
İSMMMO’nun ‘Gencim, çalışkanım ama işsizim’ raporunda ortaya çıkan çarpıcı sonuçların satır başları şöyle
* 15-24 yaş arasındaki 12.4 milyon genç nüfusa sahip Türkiye, bu gençlerin 4.2 milyonunu işgücüne katarken, 6.2 milyonunu gelecek için okutuyor. 1.2 milyon genç ise ne okuyor ne de çalışıyor.
* Türkiye, işsizler ordusunu bir yılda 2.5 milyondan 3.8 milyona, bu ordudaki gençlerin sayısını ise 828 binden 1.2 milyona yükseltti. Diğer bir deyişle işsizler ordusunu gençleştirdi. Türkiye’de 2008 sonu itibarıyla nüfusun yüzde 17.4’ünü 15-24 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. TÜİK’e göre 2008 sonu itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 71 milyon 517 bin 100 kişi. 15-24 yaş grubunda 12 milyon 441 bin 612 genç var. TÜİK’in illere göre genç işsizlerin dağılımına ilişkin açıkladığı veri yok ama söz konusu yaş grubundakilerin illere göre dağılımına ilişkin veriler genç işsizlerin dağılımı konusunda da fikir veriyor.
* TÜİK’in verilerinden yapılan hesaplamalara göre, 15-24 yaş grubunun en yoğun olduğu il yüzde 26.2 ile Tunceli. Kentin 86 bin 449 kişilik toplam nüfusunun 22 bin 633’ünü gençler oluşturuyor. Tunceli’yi, yüzde 25 ile Hâkkâri izliyor.
* Tunceli ve Hâkkâri’yi yüzde 22.8 ile Şırnak, yüzde 22.3 ile Bingöl ve yüzde 21.6 ile Siirt izliyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki illerin ilk sıraları paylaştığı genç nüfus sıralamasında batıdaki iller sonlarda yer alıyor. İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, Antalya gibi sanayi kentleri ise genç nüfus oranları bakımından ülke ortalamasının bile altında bulunuyor.
* 15-24 yaş kuşağındakilerin en düşük olduğu kent ise Aydın. 2008 sonu verilerine göre 965 bin 500 kişilik nüfusa sahip olan Aydın’ın yüzde 13.8’ini, 15-24 yaş arasındaki gençlerden meydana geliyor.
* 39 kentteki genç nüfus yoğunluğu oranı yüzde 17.4’lük ülke ortalaması üzerinde kalırken, 42 kent bu ortalamanın altında. Gençlerin, ülkede sanayileşmenin daha az olduğu, tarımın önemli geçim kaynağı olarak varlığını sürdürdüğü Orta, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki illerde yoğun olarak bulunduğu gözleniyor.