19 Mayıs 2009 Salı

HANGİ GELECEK?

HER 19 MAYIS’ta ‘GENÇLER GELECEĞİMİZDİR’ DENİR. ELBET BUGÜN DE DENECEK. PEKİ GENÇLER NE DURUMDA, KİMSE FARKINDA MI?
Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Bugün krizin, zorlu çalışma koşullarının, işsizliğin, hayat pahalılığının, çarpık eğitim sisteminin sonuçları yine gençlerin omuzlarında. 19 Mayıs öncesindeki 2 gün içinde Kayseri’de 2 genç intihar etti. Önceki haftalarda da üniversite öğrencileri, üniversite mezunu işsizler, işçiler. Zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışan gençler, bataklığa saplanmış gibi, çırpındıkça dibe batıyor.
BİR GÜN KALA
Tarih 17 Mayıs, mesajların verildiği 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nın iki gün öncesi, yer Kayseri. 22 yaşındaki işçi Salih Ergül, maaşını ödemeyen Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikayı silahla bastı. İçeridekileri rehin aldı, sonra da bir ay önce terhis olduğu kışladan aldığı kalaşnikofla kendini vuracağını söyledi. Ailesi sinir krizleri geçirirken, Ergül kendini vurdu ve yaşamına son verdi.
Tarih 18 Mayıs, mesajların verildiği 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nın bir gün öncesi, yer yine Kayseri. 25 yaşındaki Ömer Y, daha önceden çalıştığı konfeksiyon mağazasından kendini attı.
İŞSİZLİK ARTIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, her 3 gençten biri iş bulamıyor. Türkiye nüfusundaki işsizlik oranı 3 buçuk milyonken, bu sayı 2008’in aynı döneminde 1 milyon 59 bindi. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise 2009’un Ocak ayında yüzde 27.9 olarak açıklandı. Bu rakam da, 2008’in aynı döneminde 21.2’ydi. Rakamlar, veriler, yaşanan örnekler işsizliğin gittikçe arttığını gösterirken, intihar oranı da giderek yükseliyor. İntiharlarda yaş çizgisi ise gitgide alçalıyor.
BİR HAFTADA 6 GENÇ
Yalnızca Malatya’da art arda yaşanan intiharların çoğunu, yaşları 18 ile 29 arasındaki gençler oluşturdu. Nedenleri, işsizlik ve borçlar nedeniyle girdikleri bunalımdı. Sadece 2 Mayıs’ta 10 kişi intihar ederken, mayıs ayının ilk haftasında intihar eden 23 kişiden 6’sı gençlerden oluşuyordu. Bu intiharları hatırlayalım:
*Trabzon’da 8 aylık evli olan öğretmen Mahmut Aytekin Çiftçi, babasının ruhsatlı tabancasıyla intihar etti.
*Çorum’da 20 yaşındaki Tarık Ünlü, Niğde’de kaldığı öğrenci evini bastı. Sevgilisini tabancayla vurup yaraladı, ardından intihar etti.
*Antalya’da 28 yaşındaki avukat Gökhan Turan, arabasında kendini vurdu.
*Gaziantep’te Sağlık İl Müdürlüğü ambulansında çalışan 21 yaşındaki Tacettin Özekşi, annesinin sevdiği kızı istememesi üzerine intihar girişiminde bulundu.
*Mardin’de terk edilen 19 yaşındaki Faris Ari, hayatına son verdi.
*Aksaray’da 16 yaşındaki Nurhan A, göğsüne dayadığı silahla intihar etti.
ODTÜ Matematik mezunu Erkan Karakaya adlı genç öğretmen, iş bulamadığı için girdiği bunalım sonucu hayatına son verdi. Ailesi, okul bittikten sonra atamasının yapılmadığını, Karakaya’nın birkaç ay sonra tekrar sınava girecekken sıkıntıya dayanamadığını söyledi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fizik 3. sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Ertan Coşkun, geçtiğimiz hafta sonu evinde intihar etti. Coşkun’un arkadaşları, genç intiharlarının sosyolojik bir sorun olduğuna dikkat çekti ve tekrarlanmaması için önlem alınmasını istedi.
ŞİDDET ARTIYOR
Okullardaki şiddet de giderek artıyor. Türk Eğitim-Sen’in anketine göre öğrencilerin yüzde 74.9’u şiddet uyguluyor, öğretmenlerin yüzde 23’ü de öğrencilerinden şiddet görüyor. Şiddetin başlıca nedenleri hayli tanıdık: ‘yoksulluk ve yoksunluk.’ Bu araştırmaya göre şiddet uygulayan öğrencilerin yüzde 76.2’si alt gelir grubunda, yüzde 20’si orta gelir grubunda, yüzde 3.8’i de yüksek gelir grubunda bulunuyor.
Sayıları 33 bini bulan araştırma görevlileri de ‘geleceksizlik’ tehlikesiyle burun buruna. Tezlerini bitince üniversiteyle ilişkileri kesilen araştırma görevlileri de işsizler ordusunda yerini alacak.

GENÇLER NE DİYOR?

*Mahmut Acar (İşsiz): Diyarbakır’dan geldim, 6 aydır iş bulamıyorum. İşverenler daha az para ödemek için yurtdışından gelenleri çalıştırıyorlar. Bize çalışmamız için fırsat tanımıyorlar. Gençliğimizi yaşayamıyoruz. Tek istediğim işsizliğin son bulması.
*Emine Ekin (Tekstil işçisi): 8 senedir tekstil işinde çalışıyorum, daha önce tarlada çalışıyordum. Gençliğimi yaşayamadım. Diyarbakır’dan 4 sene önce geldim. Ben isterdim ki maddi durumları daha iyi olan bir ailede doğayım, eğitimime devam edeyim. İlkokul 2’ye kadar okudum. Okumadığım için pişmanım.
*Pervin Budak (Tekstil işçisi): Ailem böyle istedi, aileme bakmak zorundaydım. Gençlerin durumu zaten belli, hepsi çalışıyor. Kimse gençliğini zaten yaşayamıyor, yaşıyorsa da ben göremiyorum. Ben de yaşıtlarım gibi sokaklarda gezmek isterdim ama çalışmak zorundayım.
*Merve Ulutan (İnönü Üniversitesi Matematik 4. sınıf): Üniversite mezunu arkadaşlarım gibi benim de geleceğe dair bir beklentim yok. ÖSS ve KPSS’nin olduğu bir sistemde, plan ya da hayalimizdeki mesleği yapmak gibi bir seçeneğimiz yok. Bizim yerimize onlar yönetiyor hayatımızı. Eskiden o kadar çok hayalim vardı ki...
*Alper Öztürk (Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği 3. sınıf): İş bulabileceğimi düşünmüyorum mezun olunca. İşsizlik her geçen gün artıyor. Gelecekten ümitsiziz yani.
*İbrahim Demirtaş (Kocaeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu son sınıf): İşsizlik oranı çok yüksek, gidişat kötü gençler için. Okul bitecek, nasıl iş bulacağız? Stres var, korku var. İnsanlar iş ararken bunları yaşıyor.

İNTİHARLARI VE İŞSİZLİĞİ GÖRMEDİ!..

Gençler bir 19 Mayıs’ı daha işsizlik ve intiharların pençesinde karşılarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu gerçekleri görmezden geldi. ‘Bildik’ 19 Mayıs açıklaması yapan Erdoğan, gelecek kaygısıyla intihar eden gençler için “Gençler geleceğimizdir” demekle yetindi. Türkiye’nin geleceğinin gençlere emanet olduğunu söyleyen Başbakan, bunun nasıl olacağına ise hiç değinmedi. Erdoğan, şöyle dedi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbali, işte bu istiklal şuuru ile yetişen gençlerimize emanettir. Gençlerimize güveniyor, onların yüzlerindeki ışıkta gözlerindeki pırıltıda her geçen gün daha da güçlenen Türkiye’mizin aydınlık geleceğini görüyoruz.”