30 Mayıs 2009 Cumartesi

KESK’E YAYGIN DESTEK

KESK Genel Merkezi dün de ziyaretçi akınına uğradı. DİSK, Türk Tabipleri Birliği (TTB), TMMOB, Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Kültür ve Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Birleşik Metal-İş, Eğit-Der, Halkevleri, Türkiye Barış Meclisi, EMEP, ÖDP, TKP, SDP ve KESK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin yanı sıra, aralarında DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, Genel-İş Erol Ekici, Öğretim Elemanları Derneği Genel Başkanı Tahsin Yeşildere’nin de bulunduğu çok sayıda kişi saldırıyı kınamak üzere KESK Genel Merkezi önünde toplandılar.
‘CUNTA DÖNEMLERİNİ HATIRLATIYOR’
Kurum temsilcilerinin katılımıyla KESK Genel Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan konfederasyon Genel Başkanı Sami Evren, sendikaların basılması, yazışmalarına el konulması ve yöneticilerinin baskınlarla gözaltına alınmasının cunta dönemlerini hatırlattığını kaydetti.
KESK’e yönelik tırmandırılan polis-Jandarma baskısının demokrasinin temel ölçütlerine ve anayasaya aykırı olduğuna dikkat çeken Evren, “250 bin üyesi olan bir demokratik kitle örgütü aranırken savcının hazır bulunmaması bir hukuksuzluk örneğidir. Aslında anlaşılmaktadır ki aranan bir şey yoktur. Amaç bizzat ‘arama’ yapmaktır” dedi.
‘BAŞBAKAN KENDİ DÖNEMİNE BAKSIN’
Evren, KESK’in ve sürdürdüğü emek ve demokrasi mücadelesinin sekteye uğratılmak istendiğini belirterek, “Başbakan geçmiş dönemde yapılan kimi uygulamalarda faşizan yaklaşımları eleştirmeden önce, bizzat kendi sorumluluğu dönemindeki bu uygulamanın faşizan karakteri üzerine düşünmelidir” dedi.
“KESK ücret sendikacılığı yapmaz. Ülkenin temel sorunlarına ilişkin sözünü hiç kimseden çekinmede doğrudan ifade eder, özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile üyelerinin çıkarlarını savunma görevlerini birbirinden ayırmaz” diyen Evren, KESK’e yönelik saldırının “terör operasyonu” diye yansıtılmasına şu sözlerle tepki gösterdi:
“KESK, tarihi içinde hiçbir zaman şiddete prim vermemiş, toplumsal-siyasal sorunların çözümünde barışı savunmuştur. KESK’in şiddetle tek ilişkisi mücadele tarihi boyunca defalarca şiddete maruz kalmak olmuştur. Arşivlerimiz bunun görüntüleriyle doludur.”
Evren, KESK’e yönelik rahatsızlığın, KESK’in mücadele ilkelerinden duyulan rahatsızlık olduğunu söyledi.
Evren’in ardından kurum temsilcileri de birer konuşma yaparak, KESK’e desteklerini ilettiler.
KESK basın sorumlusu Tamer Kozaklı'nın verdiği bilgiye göre, gözaltına alınan 35 kişiden altısı serbest bırakıldı. Serbest bırakılan altı KESK'linin isimleri şöyle: Nerciz Acar, Vahat Bingöl, Haciali Sipahi, Mehmet Emin Özcan, Faysal Ceylan ve Mehmet Güçlü. ANKARA

‘KESK’E SALDIRI, HEPİMİZE YAPILMIŞTIR’
TTB Başkanı Gençay Gürsoy: “KESK, demokrasi mücadelesi veren öncü örgütlerden biridir. KESK, TTB, TMMOB ve DİSK, toplumsal kutuplaşmalarda yer almayan, fay hatlarının dışında kalmaya dikkat eden, demokrasiyi savunan örgütlerdir. Bu nedenle KESK’e yapılan saldırı hepimize yapılan saldırıdır”
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı: Üyelerimizin birçoğu KESK’in de üyesidir. O yüzden saldırıyı TMMOB’a yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz. ”
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün: Saldırı emek mücadelesine yöneliktir. Bunu iki yıl önce DİSK Genel Merkezi’ne gaz bomba atılmasıyla aynı yönde bir saldırı olarak görüyoruz.
ABF Başkanı Ali Balkız: Biz laiklik, demokrasi, eşitlik ve inanç özgürlüğü için mücadele eden Alevi örgütleri olarak, KESK’e yönelik saldırıyı kendimize yapılmış adlediyoruz. AKP’nin Alevi açılımı, Kürt açılımından bahsediliyor. Bu da ‘KESK açılımı’ olsa gerek.
DTP Milletvekili Akın Birdal: Bu KESK yöneticilerinin değil, emeğin ve barışın gözaltına alınmasıdır. Krizin faturasını yüklenmek istemeyen emekçilere gözdağı mı verilmek isteniyor?
Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Metin Bakkalcı: Bu ülkede konfederasyonların genel merkezlerine en son 12 Eylül’de müdahale edilmişti. KESK, ‘Bu ülkede kardeşçe bir arada yaşayacağız’ dediği için saldırıların hedefidir.
Mazlumder Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu da, yaşananların darbe dönemini anımsattığını söyleyerek, hükümeti göreve çağırdı.