30 Temmuz 2009 Perşembe

Kemal Türkler davasında beraat 'direnişi'

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) eski Genel Başkanı Kemal Türkler’in katil zanlısı olduğu iddiasıyla yargılanan Ünal Osmanağaoğlu ile ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin ikinci kez verdiği bozma kararına karşın, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden yine ‘beraat’ çıktı. Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz, oyçokluğuyla alınan karar sonrası yargılamanın taraflı olduğunu savunarak, temyiz dilekçesi verdi. Zamanaşımına 11 ay kala, karar sırası şimdi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda... Bakırköy Adliyesi, dün yine tarihi bir davaya sahne oldu. Duruşmaya Türkler’in eşi Sabahat Türkler, kızları Yasemin Türkler, Nilgün Soydan ve torunu Burç Akpınar ile DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ile DİSK, CHP, TKP ve ÖDP’liler de katıldı. “Kemal Türkler için 29 yıldır adalet bekliyoruz” yazılı dövizler taşıyan grup, “Kemal Türkler ölümsüzdür” sloganı attı.

Küçük salonda izdiham
Duruşma, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin küçük salonunda görüleceği için koridorda izdiham yaşandı. Kısıtlı sayıda kişi alınınca kapıda kalanlar tepki gösterdi ve duruşma başlayamadı. Mahkeme Başkanı Ali Asker Kazak, “Baskı altında mı karar vereceğiz! Mahkemeyi iptal ederim!” diye bağırdı. Bu ihtar üzerine sessizlik sağlandı.
Türkler ailesi avukatları Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını istedi. Görüşü sorulan sanık Ünal Osmanağaoğlu ise, Yargıtay’ın siyasi karar aldığını savunarak, şöyle dedi: “Hazırlık aşamasında ifade veren sanık Abdulsamet Karakuş, eşkalimi tarif ederken de ‘1.80 boyunda, kıvırcık saçlı ve basık burunlu’ biri olduğumu söylemiştir. Benim burnum basık mı? Türkler’in kızı Nilgün Soydan, 19 yıl sustuğu halde, teşhiste, beni olay yerinde gördüğünü söylemiş. Tanık Abdurrahman Bozturk, olaya kısa boylu üç kişinin karıştığını söyleyip, ‘Bu uzun boylu’ diyerek beni teşhis etmemiştir.” Son sözü sorulan Osmanağaoğlu, mahkemenin beraat kararında direnmesini istedi.
Mahkeme, oyçokluğuyla beraat kararında ısrar etti. Hâkim üye Atilla Tanrıvermiş ‘sanığın mahkûmiyetinin icap ettiğini’ savunup şerh koydu. Karardan sonra mahkeme başkanı Kazan’a bağıran avukat Rasim Öz, “Sizi tebrik ediyoruz. Bizi mahcup etmediniz. Ankara’da da hâkimler var” diyerek, temyiz dilekçesini hazır ettiğini söyledi. Bunun üzerine Kazan, salonu boşalttırdı ve tutanak tutturdu.

‘Satılmış yargı’
Grup topluca “Kemal Türkler ölümsüzdür”, “Satılmış yargı istemiyoruz” diye slogan atarak dışarı çıktı. Adliye önünde açıklama yapan Rasim Öz, temyiz dilekçesi verdiklerini, kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüleceğini açıkladı. Çelebi ise 12 Eylül gününü Türkler’i anma ve karanlıkların aydınlığa çıkması için mücadele günü ilan edeceklerini söyledi.
Türkler’in kızı Nilgün Soydan ise “Satılmış yargının kararına saygı duymuyorum” dedi.
Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980’de öldürülmüştü. Bir yıl sonra açılan davada iki sanık 32 yıl hapse çarptırıldı. Tetikçi olduğu öne sürülen Osmanağaoğlu ise 1999’da yakalandı. 2003’te Osmanağaoğlu hakkında ‘beraat’ verildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi‘ni bunu 2007’de bozdu. Mahkeme, kararında direnince dosya yeniden Yargıtay’a gitti. Yargıtay, tekrar bozunca dosya bir kez mahkemeye döndü. Türkler ailesi, 22 Temmuz 2010’da cinayetini 30. yıla gireceğini anımsatarak, bu davanın zamanaşımına sokulmak istendiğini savunuyor.