28 Temmuz 2009 Salı

ÖCALAN: ÇÖZÜN, NASIL ÇÖZERSENİZ ÇÖZÜN

Kürt sorununun çözümü için 15 Ağustos'ta açıklayacağı 'yol haritası merakle beklenen Abdullah Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada "ben de eski ben değilim. Hürriyet gazetesi de eski Hürriyet değildir. Geçmiş geçmişte kaldı. Devlet de eski devlet olamayacak” dedi. Fırat Haber Ajansı, Abdullah Öalan ile avuklarının yaptığı görüşmenin notlarını yayınladı. Bir yazısında kendisi ile görüşmek istediğin yazan Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkok'e cevap veren Öcalan; 'reel sosyalizmin' etkilerinde olduğu yıllardan bu yana çok değiştiğini artık şiddeti benimsemediğini, kendisini 'radikal demokrat' olarak tanımladığın söyledi. Hükümetin sorunun çözümü konusunda muhatapsız davranmaya çalıştığını belirten Öclan, dolaylı görüşmelere kapı araladı.
Öcalan'ın avukatlarına söyledikleri özetle şöyle: “Ertuğrul Özkök köşe yazısında benim hakkımda daha önceleri törörist, terörbaşı benzeri kavramlar kullandığını, ama bugün bunun doğru olmadığını, kullanılan dilin daha yumuşak olması gerektiğini belirtmiş. Evet ben de eski ben değilim. Hürriyet gazetesi de eski Hürriyet değildir. Bu saatten sonra da eski Hürriyet olamaz. Daha çok değişecektir. Geçmiş geçmişte kaldı. Devlet de eski devlet olmayacak. Ben de daha önce reel sosyalizmin etkisiyle bir takım şeylerin olabileceğini düşünüyordum. Bugün görüldüğü gibi Rusya ve Kafkasya’nın durumu ortada. Çin sosyalizm ile ancak ABD’ye hizmet ediyor. Çatışma, şiddet, ölüm benim mantığım değildir. Bu nedenle ben bunlardan vazgeçtim. Demokratik siyaseti ve özgürlüğü esas alıyorum. Ben radikal demokratım.
Türkiye’nin kodlarını çözdüğümü Ertuğrul Özkök görmüş. Makalesinde değinmiş. Onun ilişkili olduğu en az 40-50 kişi var. Onlar benim bunu çözdüğümü biliyorlar. Niye çözdüm? Tecrübelerimden, yaşadıklarımdan çözdüm. Ben tek başıma gereğini yaptım. Hatta bana ‘teslim oldu, şu oldu bu oldu’ dediler. Benim vicdanım ve aklım çatışmaya, insan ölümlerine el vermiyor. Bana diyorlar ki teslim ol. Kendi kişiliğinden vazgeç, onursuzlaş diyorlar. İnsanlığından çık diyorlar. Bunu asla kabul etmem.

SABAH'A YALANLAMA
Basında muhataplık konusu işleniyor. Muhatap olmaya bayılmıyorum. Öyle bir derdim de yok. Basında çok da işlenen 15 Ağustos’ta açıklanacak denilen yol haritasını yetiştirmeye çalışacağım. İki, üç hafta bu böyle geçer. Radyodan dinledim. Bugün, Sabah gazetesi yazmış. Bunu nerden çıkarıyorlar? Ben daha yeni yazmaya başladım. Doğrusu hiç alakası yok. Bu konuda ben daha bir şey söylemeden nasıl yazıyorlar? Çözün nasıl çözerseniz çözün. Kimi muhatap alırsanız alın. Ama ciddi olalım.”
'PERDE ARKASINA GEÇERİM'
Sayın Erdoğan ve Gül’ün dolaylı da olsa, basın yoluyla da olsa çağrıları oldu, ricaları oldu. Ben de bunlara cevap verdim. Osmanlı zamanında padişahlar perde arkalarından dinlerlerdi. Eğer çözüm olacaksa biz bunu da kabul ederiz. Eğer bu sorun çözülmezse farklı gruplar da çıkabilir, bu gruplar inisiyatif geliştirebilirler. Ben burada her şeyi önleyecek durumda da değilim. Bunu kaba bir tehdit olarak da söylemiyorum.”

‘Akil adamlara anlatayım’
Abdullah Öcalan muhataplık meselesinde daha önce önerdiği gibi yine ‘akil adamlar’dan bir komisyon oluşturlmasını ve bu komisyonun kendisini dinlemesini istedi: “Benim için federasyon da hatta konfederalizm de çok önemli değil. Benim temel aldığım kişinin kendisi ve temel özgürlüğüdür... Ben çözeceğim diyorsun, nasıl çözeceksin. O zaman kiminle nasıl çözeceksin. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Herşey bizim olsun diyorsunuz. Sizin olsun ama bizim de temel insani değerlerimize de saygılı olunmalıdır. Akil adamlar komisyonu kurulabilir. Ben de o komisyona kendi düşündüklerimi, çözümün nasıl olabileceğini anlatmalıyım."