Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın 13. duruşmasına İstanbul emniyetinden gelen yazıda, davanın sanıklarının ''Ergenekon'' davası sanıklarından 6'sıyla telefon irtibatlarının bulunduğu bildirildi.
Duruşmada ilk kez dinlenen ''gizli tanık 1'', olaya 4-5 kişinin karıştığını iddia etti ve tutuklu sanıklar Ogün Samast ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanık Osman Hayal'i tespit etti.
Hrant Dink cinayeti davasının tutuklu sanıklarından Ersin Yolcu ile Ahmet İskender'in tahliyesine karar verildi.
İSTANBUL - İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
Dink ailesi üyelerinin yanı sıra, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ile Paris Barosundan temsilciler de duruşmayı izlemek üzere salonda hazır bulundu.
İSTANBUL EMNİYETİNDEN GELEN YAZI
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin görülen davada, ''Ergenekon'' davası sanıklarından bazılarının, Hrant Dink cinayeti davası sanıklarıyla telefonla görüştükleri tespit edildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden mahkemeye gelen yazıda, davanın sanıklarının ''Ergenekon'' davası sanıklarından 6'sıyla telefon irtibatlarının bulunduğu bildirildi. Bu kişilerin Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Mustafa Levent Göktaş, Muzaffer Tekin ve Erbay Çolakoğlu olduğu belirtildi.
''GİZLİ TANIK 1'', 3 KİŞİYİ TEŞHİS ETTİ
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 5'i tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 13. duruşmasında ''gizli tanık 1'' tutuklu sanıklar Ogün Samast ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanık Osman Hayal'i tespit etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Erkan Canak, önceki duruşmada istenilen yazılara gelen evrakları okudu.
Bazı mail adreslerinin 2006-2007 yıllarından yazışma içeriklerinin sorulması üzerine mahkemeye ''Microsoft Corporation'' firması tarafından gönderilen yazıda, ellerinde 2006-2007 yılına ait kayıt olmadığı, bunun nedeninin de bir mail adresine 270 gün giriş yapılmadığı takdirde kayıtların silinmiş olduğunun belirtildiği okundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ayşe Pamuş, Dink'in öldürülme anını gördüğünü, vuran kişinin yüzünü tam olarak göremediğini söyledi.
''GİZLİ TANIK 1''
Duruşmada daha sonra, ifadesine başvurulacak olan ''gizli tanık 1'', yemin ettirilen bir tercüman ile birlikte başka bir odaya alındı. ''Gizli tanık 1''in görüntüsü mozaiklenerek duruşma salonundaki LCD ekrana yansıtılırken, sesi de değiştirilerek salona verildi. Daha sonra tercümanın gizli tanık odasına geçmesiyle birlikte gizli tanığa da yemin ettirildi.
''Gizli tanık 1'' ifadesinde, cinayet anında olay yerinde 4-5 kişinin bulunduğunu ve bunların birbirleriyle konuştuğunu söyleyerek, olay anını şöyle anlattı:
''Dink'e ilk olarak 40-45 yaşlarında bir şahıs yaklaştı ve 3-5 saniye Dink ile konuştu. Bu şahsın el temasında bulunduğunu gördüm. Aynı anda Hrant Dink'e arkadan ve önden birer şahsın yaklaştığını, arkadan yaklaşan şahsın yuvarlak yüzlü, 1 metre 70 santimetre boylarında kısa koyu kestane renkli saçlı, hafif kirli sakallı, açık tenli, hafif kalın kaşlı, tombul ve kısa parmaklı, uyuşturucu almış gibi bir halde bulunan üzerinde siyah kumaş pantolon, dizlere kadar inen siyah bir palto, içinde siyahın da bulunduğu enine çizgili bisiklet yakalı bir kazak, siyah ayakkabı giymiş bulunan şahıs elindeki silahla hatırladığım kadarıyla Hrant Dink'e iki el ateş etti. Önden gelen sonradan televizyonlardan isminin Ogün Samast olduğunu öğrendiğim şahıs da diğeriyle birlikte aynı zamanda iki el ateş ederek içinde Ermeni kelimesi geçen bir cümle söyleyerek bağırdı.''
Osman ve Yasin Hayal'in avukatı Eda Salman, ''gizli tanık 1''e ''Cinayet 19 Ocakta oldu. Siz 30 Ocakta ifade verdiniz. Neden bu kadar beklediniz?'' diye sordu. Gizli tanık ise ''Daha önce gitmememin sebebi, çok korkmuştum. Daha sonra yakınlarıma anlattım. Onlar bana cesaret verdi'' dedi.
Salman'ın, ''Teşhisi Dink ailesinin avukatlarından Arzu Becerik ile yaptınız. Nasıl bir araya geldiniz?'' sorusuna da ''Gizli tanık 1'', ''Dink'in kardeşinin tanıdığı aracılığıyla beni buldular'' yanıtını verdi. Avukat Arzu Becerik de, ''Emniyet bizi çağırdı, kendisi olay olduktan sonra korkmuş daha sonra aileyle irtibata geçmiş. Kendisini savcılığa götürdük. Ben emniyette Osman Hayal'in teşhis edilmesinde bulundum. Bizim tanığı yönlendirmemiz kesinlikle yoktur'' dedi.
ÜÇÜ DE SUÇLAMALARI REDDETTİ
Mahkeme Heyeti Başkanı Canak, sanıkların fotoğraflarının yer aldığı teşhis tutanağını gizli tanığın odasına göndererek yeniden teşhis yapmasını istedi. Canak daha sonra, salondaki sanıkların yerlerini değiştirdikten sonra görüntülerini gizli tanığın odasındaki ekrana aktardı. Gizli tanık sanıklardan Osman Hayal, Yasin Hayal ve Ogün Samast'ı teşhis etti.
Gizli tanığın beyanlarıyla ilgili olarak söz verilen Yasin Hayal, ''Anlayamadığım bir husus var. Herkes gizli tanık olabilir mi? Bir şahıs tanık olmak istediği zaman onun inandırıcılığı nasıl sağlanıyor?'' diye konuştu. Bunun üzerine Canak da, ''Bunlar yasayla belirlenmiş. Bunun değerlendirmesi bize ait'' dedi.
Yasin Hayal de, ''Benim olay tarihimde Trabzon'da olduğum emniyet kayıtlarından bellidir. İddiasını kabul etmiyorum'' şeklinde konuştu. Osman Hayal ise ''Gizli tanığın pek de namuslu ve vicdanlı olduğunu sanmıyorum. Beyanlarını kabul etmiyorum. Olaydan hemen sonra görüntülerim televizyonda yayınlandı. Her şey ortada. 2 kardeş suç ortağı olamaz. Beyanları kabul etmiyorum'' dedi.
Ogün Samast da, ''Olayı yapan benim. Olay günü ne Yasin Hayal, ne de Osman Hayal yanımdaydı. Tek başımaydım'' diye konuştu. Bu arada, daha önce mahkemeye dilekçe yollayarak tanık olmak istediğini söyleyen ve Amasya Cezaevi'nden adliyeye getirilen Erhan Özel adlı bir kişi de, gizli tanık olarak ifade vermek istediğini söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Canak, kimliği bilinen birinin gizli tanık olamayacağını söyledi.
Bunun üzerine duruşma salonu boşaltıldı. Salondaki sanıklar, izleyiciler ve gazeteciler çıkarıldı. Duruşma, avukatlar ve mahkeme heyetinin olduğu ortamda Erhan Özel'in ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.
Öte yandan, duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Canak, duruşmaların bundan sonra Silivri Cezaevi'nde yapılıp yapılmaması konusunda avukatlara fikrini sordu. Başkan Canak, Silivri'de cezaevi içindeki salon ile şu an ''Ergenekon'' davalarının yapıldığı salonları incelediğini ve ikisinin de uygun olduğunu söyledi. Avukatlar ise duruşmaya verilen arada bu konuyu tartıştıktan sonra kararlarını açıklayacaklarını söyledi.
İKİ TAHLİYE
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin görülen davada, mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Ersin Yolcu ile Ahmet İskender'i tahliye etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi duruşmaya verilen aranın ardından açıkladığı ara kararda, tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Ogün Samast ve Yasin Hayal'in tutukluluk hallerinin devamına, Yolcu ile İskender'in ise tahliye edilmesine karar verdi. Mahkeme Heyeti, bir başka suçtan Amasya Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ve bugün ifade veren Erhan Özen'in beyanında ''İstanbul Jandarma Merkez Komutanlığı'ndan para alıyorum ve JİTEM'de çalışıyorum'' dediği ve çalışıp çalışmadığı, kendisine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının bildirilmesi için İstanbul İl Jandarma Merkez Komutanlığı'na yazı yazılmasını hükmetti.
Emniyet İstihbarat Dairesi eski başkanı Sabri Uzun'un tanık olarak dinlenmesinin dosyaya yenilik getirmeyeceğinden dinlenilmesine yer olmadığına ve bu yöndeki talebin reddine karara veren mahkeme heyeti, sanık Osman Hayal'in tutuklanmasına yer olmadığı ve bu husustaki talebin reddini kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul eski MİT Bölge Başkanı Özel Y. ve İstanbul eski Vali Yardımcısı Ergün Güngör ile ilgili olarak müdahil vekillerinin suç duyurusu ile ilgili taleplerinin de kendileri tarafından yapılmasını istedi.
Sanık Ogün Samast'ın avukatının, mahkemenin görevsizlik kararı vermesiyle ilgili talebinin reddine karar veren mahkeme heyeti, emanette kayıtlı olan olay günü Agos Gazetesi ve çevresini kaydeden ve olayın hemen sonrasında polis tarafından el konulan kamera görüntülerinin bulunduğu Akbank'a ait hard diskin TÜBİTAK'a gönderilerek ''söz konusu hard diskin öncelikle silinip silinmediğinin, silinmiş ise hangi programın kullanılarak ve ne şekilde, ne zaman silindiğinin tespitine, eğer silinmiş ise bu kayıtların geri dönüşümünün mümkün olup olmadığının istenmesine'' karar verdi.
Mahkeme heyeti, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün mahkemeye gönderdiği ''Orhan Pamuk'a yönelik yapılan saldırıya ilişkin bilgi ve ihbarla ilgili'' yazının, dosya kapsamında aranıp bulunamadığından bir örneğinin yeniden mahkemeye gönderilmesi için yazı yazılmasını kararlaştırdı. Bundan sonraki duruşmaların da aynı salonda yapılmasına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Temmuz'a erteledi.