1 Mayıs’taki kürsü işgalini destekler görünenlerin, ertesi günkü festivale sendika bürokrasisinin temsilcilerinden Türkel’i davet etmesi samimiyetsizliktir
İSKİ İşçileri yayınladıkları bir bildiri ile 5. İşçi Filimleri Festivali'nde Tertip Komitesi'nin sendika ağalarına protokolde yer açarak direnişçi işçileri dışarı çıkartmasına karşı yapılan eylemi savunarak, hain sendika ağalarını her yerde protesto etmeye devam edeceklerini belirttiler.
Direnişçi İSKİ işçilerinin açıklamasını aynen yayınlıyoruz:
Sitemizde 07.05.2010 tarihinde yayınlanan “56. Gününde İSKİ Direnişi” başlıklı basın bildirisi Direnişteki İSKİ işçilerinin görüşü ve onayı alınmadan 1 kişi tarafından kaleme alınmış, dışarıdan manipüle edilmiş, emrivaki bir tertiptir. Bu yazıyı direnişteki İSKİ işçileri olarak tekzip ediyoruz. 09.04.2010 tarihinde TEKEL, İSKİ, Samatya, İtfaiye, Marmaray, Sinter Metal, Esenyurt Belediye, Atık Kağıt ve ATV-Sabah direnişçileri olarak kurduğumuz platform: “Her birimiz kölece çalışmaya kölece yaşamaya hayır demek için, ücretlerini alamadığı için, işten atıldığı için, taşerona hayır demek için ve güvencesizlikle mücadele etmek için direnişteyiz. Bir araya gelmemiz ve birlikte mücadele etmemiz gerektiği üzerinden, sınıf dayanışmasının en ileri örneğini sergileyerek tüm işçi kardeşlerimize örnek olmak ve birleşe birleşe kazanacağız sloganını slogan olmaktan çıkarıp somut karşılığını yaratmak için toplandık. Bundan sonraki süreçte işçi sınıfına dönük saldırıları püskürtmek, direnişlerimizin dayanışmasını sağlamak, uğruna bedeller ödediğimiz 1 Mayıs’a direnişlerimizin ortak iradesiyle yürümek, 1 Mayıs’ı ve sınıfın gündemlerini belirleyenin ihanetçi sendika bürokrasisi değil işçiler olması gerektiğine inandığımız için direnişteki işçiler platformu altında birleştik.” açıklamasıyla kendi ilan etmiştir.
Biz İSKİ işçileri, 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramına damgasını vuran, kürsü işgalini gerçekleştirerek Mustafa Kumlu’yu AKM binasına sığınmak zorunda bırakan eylemi birfiil örgütleyen Direnişteki İşçiler Platformunun bir bileşeniyiz.
30 Nisan’da Direnişteki İşçiler Platformu olarak yayınladığımız “1 Mayıs’ın ve kürsünün gerçek sahibi işçi sınıfıdır, öncü işçilerdir, direnişteki işçilerdir!” sloganını kendine şiar edinen bildirimizde kürsüyü işbirlikçi sendika ağalarına bırakmayacağımızın net bir mesajını vermiştik. Kararlılığımızı, Taksim 1 Mayıs’ında kürsüden direnişteki işçiler olarak sınıf haini Kumlu’yu konuşturmayarak, meşru söz hakkımızı sendika ağalarının baskı ve engellemelerine rağmen fiilen kullanarak gösterdik.
1 Mayıs’ta yankı yaratan eylemimizi takiben, 2 Mayıs’ta beşincisi düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivaline davet edildik. Direnişimizin bilincine ve dayanışmacı ruhuna yaraşır biçimde festivale katıldık. Tertip komitesi Direnişteki İşçiler Platformu’ndaki direnişçilerin, protokolde oturacağı ve kürsü kurularak kendilerine söz hakkı verileceği yönündeki ifadelerine rağmen sözlerinin arkasında durmamıştır. Daha da ileri giderek biz Direnişteki İşçilerle Mustafa Türkel ve diğer sendikacıların protesto edilmemesi için pazarlık yapmaya yeltendiler. Bunu da “burası eylem yeri değildir” gibi sözlerle meşrulaştırmaya çalıştılar. Buna pabuç bırakmayacağımız anlaşıldığı anda da bizi kendileri davet ettiği halde, biz direnişteki işçilere oturacak koltuk dahi göstermeyerek “Arka taraflarda bir yerde durun” diyebildiler. “Eğer protesto etmekte ısrarcıysanız, buradan gidin” gibi tarih ve sınıf bilinciyle çelişen bir ifadeyi kullanabildiler. Bu noktadan sonra biz direnişteki işçiler olarak “Kahrolsun sendika ağaları, Satılmış sendika istemiyoruz” sloganlarımızla salonu terkederken, protokolde zaten Mustafa Türkel’in oturtulmuş olduğunu gördük. Bu hayret verici tutum karşısında protestomuzu Rüya Sineması önünde oturma eylemi biçiminde devam ettirdik.
1 Mayıs’ta platformumuzun tutarlılığının ve kararlılığının bir göstergesi olan kürsü işgalinin pek çok kesim tarafından desteklendiğinin ve sahiplenildiğinin gerçekliği ortadayken, 2 Mayıs’taki festivali düzenleyenlerin, 1 Mayıs’ta kendini gösteren; kürsüyü işçiye kapayan gerici zihniyetle paralellik göstermiş olması manidardır.
1 Mayıs’taki sendikal bürokrasiye karşı işçi inisiyatifiyle yapılan kürsü işgalini destekler görünenlerin, ertesi günkü festivale 1 Mayıs’taki (ve hatta 2 Nisan’daki) işçi protestolarına konu olan sendika bürokrasisinin başlıca temsilcilerinden Mustafa Türkel’i -hem de protokol konuşmacısı olarak- davet edilmesini samimiyetsizlik olarak değerlendiriyoruz.
Direnişteki İşçiler Platformu’nun bir bileşeni de olan biz İSKİ işçilerinin çabası, işçi sınıfının mücadele inisiyatiflerini geliştirmektir. Bunun başlıca engellerinden olan hain sendika ağalarını her ortamda ve her alanda protesto edecek ve konuşturmayacağız.
İSKİ Direnişçileri
14 Mayıs 2010