5 Mayıs 2010 Çarşamba

Gebze'deki TÜBİTAK direnişçileri çadır kurdu

Gebze'deki TÜBİTAK direnişçileri oturma eylemlerinin 1. gününü selamladılar...

Sağlık sorunları bahane edilerek işten atılan Gebze TÜBİTAK çalışanları Murat Şanlı, Ahmet Uzun ve Hayrettin Yılmaz bugün TÜBİTAK binası önünde oturma eylemine başlayarak, direnişlerinin 1. gününü selamladılar.

Sabahın erken saatlerinde sivil polislerin ziyareti gecikmedi. "Yoldan geçiyorduk; bir gelip bakalım dedik, nasıl gidiyor, ne oluyor?" deyip işçilerle tokalaşan polislerin sayısı çok geçmeden artmaya başladı. Belli aralıklarla kontrole gelen polislere işçiler uzun uzun durumlarını anlattılar. Hayrettin Yılmaz neden TÜBİTAK önünde olduklarını şöyle anlattı:

İşten çıkartılan şoförler ve koruma memurları, yönetmelik gereği rapor almak için hastaneye gönderiliyor. Bu heyet raporu güvenlikçilerden yeni isteniyor. Şeker hastalığı ve bel fıtığı olan arkadaşlarla birlikte muayeneler sonrasında hastaneden rapor aldık. Ayrıca bel fıtığı olan arkadaşımız ameliyat oldu, onun raporları da var. Ben ileri derecede şeker hastasıyım. Doktor bana silahlı güvenlik olamaz ve diğer rahatsızlıklarından dolayı rapor alan arkadaşlarımıza da çalışamaz raporu verdi. Sendikanın işverenle yaptığı sözleşme gereği, güvenlikle ilgili boş yerlere yerleştirilmem gerekirken, sözleşmeler fesediliyor. İşveren eşitlik ilkesine uymadı, anayasa ve yasaları takmadı. Böylece iş akdimize son verildi. Bizler de hakkımızı almak için işe iade davası açtık ve işe geri dönene kadar burada eylem yapmaya devam edeceğiz. 16 Ekim 2009'da başlayan davamızın son duruşması (7. duruşma) 1 Haziran 2010'da.

TÜBİTAK çalışanları, direnişteki arkadaşlarını yalnız bırakmadılar. Öğlen saatlerinde birçok çalışan, direnen arkadaşlarının yanlarında olduklarını söylediler.

Yoldan geçenlerin dikkatini çeken eylem alanı, araçlarını durdurmalarına ve Çağdaş Hukukçular Derneği imzalı "eylem yapma hakkı" konulu pankartı okumalarını sağladı. TÜBİTAK önünde eylem olduğunu anlayan emekçiler, direnişçilerin önlüklerinde yazan "İşten atmalar yasaklansın" sloganlarını okuduktan sonra, alkışlar ve korna sesleriyle işçilere desteklerini belirttiler. Hem TÜBİTAK çalışanlarından hem de yoldan geçen emekçilerden destek gören işçiler, sendikanın eylemi ve işçileri sahiplenmediğini söylediler. Bir işçi bunun üzerine "Hak aramak ayıpsa, yaşamanın anlamı yok!" dedi.

Sabah saatlerinde taşların üzerinde oturan direnişçi işçiler, aralarında Alinteri okurlarının da bulunduğu, kendilerini destekleyen arkadaşları ile birlikte çadır kurdular. Çadır kurduktan sonra oturup dinlenen işçiler "Yarın daha güzel olacak" deyip, eylem alanındaki eksiklikleri konuştular.