10 Mayıs 2009 Pazar

8 kişiyi öldürdüler topraklarına el koydular

Hükümet ve Genelkurmay Mardin Bilge köyündeki korucu katliamını münferit göstermeye çalışıyor. Ancak yaşananlar koruculuk sistemi ile ilgili sorunların bu kadarla kalmadığını ortaya koyuyor.
Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Çalpınar köyünde koruculuğu kabul etmeyen bir ailenin bulunduğu minibüsün korucubaşı talimatı ile tarandığı ileri sürülüyor. 8 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili hukuk mücadelesi veren Osman Acar, korucuların korkusundan yıllardır köyüne dönemiyor.
20 Nisan 1992 yılında Diyarbakır’a gitmek üzere yola çıkan köylüleri taşıyan minibüs, Kutlubey köyü korucuları tarafından kurşuna dizildi. Saldırıda Süleyman Acar, Mehmet Akan, A.Kadir Akan, Sabri Acar, Haan Akay, Mehmet Ağırman, İsmet Acar, M.Emin Acar yaşamını yitirdi. 10 kişi de yaralandı. Asker olayı PKK’nin yaptığını ileri sürdü. Dönemin Başbakın Süleyman Demirel de benzer bir açıklama yaptı. Ancak 8 yakınını kaybeden Acar olayın peşini bırakmadı ve Mardin Cumhuriyet Savcılığı saldırının korucular tarafından gerçekleştirildiği kabul etmek zorunda kaldı. Korucular hakkında dava açıldı.
YILAN HİKAYESİ
Ancak dava önce “güvenlik” gerekçe gösterilerek Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 8 yıl sonra 2000 yılında ise koruculara beraat etti. Ancak Osman Acar ve diğer mağdurlar, kararı temyiz ettiler. Yargıtay’dan dönen davada bu kez tüm korucular müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak yine süreç bitmedi. Karar bir kez daha temyiz edildi ve yılan hikayesine süren davada en sonunda korucular yine müebbet hapis aldılar. Acar ailesi ise bu arada davayı AİHM’e taşıdı ve Türkiye yargılamanın giderek uzaması nedeniyle 400 bin Euro para cezası ödemeye mahkum edildi.
TOPRAKLARINA EL KOYDULAR
Israrlı adalet arayışları sonucu korucuları mahkum ettiren Osman Acar, hala can korkusu ile yaşıyor. 17 yıllık hukuk mücadelesi sırasında korucuların baskısı nedeniyle evini terk ederek İzmir’e göç etti Acar. 2002 yılında annesinin cenazesi için Mardin’e döndüğünde korucuların silahlı saldırısına uğradı ve yaralandı. Tehdit edildi.
Acar, “Korucubaşı C. K’nin adamları her yerde beni takip ediyorlar. Kardeşim aracılığı ile kaç defa haber gönderip ‘O asinize söyleyin davadan vazgeçsin. Yoksa hepinizin azraili olurum. Onu arabanın arkasına bağlayıp köpek gibi süründürürüm köyde’ diyerek tehditlere defalarca maruz kaldım. Mahkemede bile korucular hakimin savcının gözü önünde beni tehdit ettiler” diye anlatıyor. Acarların terk ettikleri topraklarına da korucuların el koyduğunu belirtiliyor. .
72 yaşındaki Acar, “Korucubaşı C.K’nin baskı ve tehditlerinden bir türlü kurtulamadım. Başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu korucubaşı ve onu hala görevde tutan yetkililerdir. Artık köyüme dönmek istiyorum. Bu korucu denen katil, ırz düşmanı, talancı sistemine son verilmesini istiyorum” diyor.
(Mardin/DİHA)