30 Kasım 2008 Pazar

Bursa'da 40 bin kişi işsiz kaldı

Otomotiv ve tekstil kenti Bursa'da krizin ilk darbesiyle 40 bin kişi işinden oldu.
Krizden en büyük darbeyi, otomotiv ve tekstil kenti Bursa yedi. 650 bin işçinin olduğu şehirde krizin ilk darbesiyle 40 bin kişi işinden oldu. Önümüzdeki dönemde bu sayının çok daha hızlı artmasından endişe ediliyor Yıllardır Türkiye’nin yüzünü ağartan otomotiv sektörünün yüzde 85’i Marmara Bölgesi’ni kendine üs tutmuş durumda.
Bu üsler arasındaki en önemli merkezlerden biri de Türk sanayisinin bel kemiği şehirlerinden Bursa. Bu kent, aynı zamanda ekonomik krizden en ağır darbeyi gören şehirlerin başında geliyor. Geçen yıl 10.4 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Bursa’nın ihracatında birinci sırayı 9 milyar dolarla otomotiv sektörü, ikinci sırayı 760 milyon dolarla tekstil sektörü alıyor. Makine, gıda ve metal ihracatı ise diğer kalemler...
Üretim yavaşladı, gaz ve elektrik tüketimi % 25
Gerek otomotiv sektörünün gerekse tekstilin krizden aldığı ağır darbeler Yeşil Bursa’da insanların yüzlerini karartmış. Taksiciler ’Müşteri bulamıyoruz’ diyor, Bursa’nın ünlü İskender kebapçıları müşterilerinde yüzde 20’lik düşüşten söz ediyor. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak tarihe geçen Kozahan İpekçilik Çarşısı’nda esnaf siftah yapamadan dükkan kapatmaktan şikayetçi.
Satılık, kiralık ilanlar tarihi hanın dört bir köşesine yayılmaya başlamış. Bursa’da yayınlanan haftalık Pusula ekonomi gazetesinin manşetine taşıdığı rakamlar da kentteki krizi gözler önüne seriyor. Gazetenin yaptığı araştırmaya göre, Bursa Sanayi Odası, Demirtaş, Nilüfer ve İnegöl Organize Sanayi Bölgeleri’nde bu yılın ilk 10 ayındaki elektrik, doğalgaz ve su tüketiminde yüzde 25’lik düşüş yaşandı!
32 bin üyeli Bursa Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Nihat Balkan ise ekonomik krizlerin en önemli sosyal sorunu olan işten çıkarmalara değindi: “Bursa, Türk sanayi sektörünün lokomotif kentlerinden. 650 bin işçi yaşıyor bu şehirde. Ancak krizle birlikte 40 bin işçi çıkarıldı bile. Bursa sanayisinin hitap ettiği sektörlerde yüzde 40’lık bir daralma bekleniyor. Bu da istihdama yansıyacak. Yani işten çıkarmalar inanılmaz rakamlara çıkabilir. Bu da şehirdeki herkesi etkiler. Bu nedenle fabrikalar ücretsiz izinlerle mümkün olduğu kadar işçilerini elinde tutmaya çalışıyor. İşçi işsiz kalınca patron da işsiz kalıyor.”
Güven endeksi üç ayda Yüzde 76’dan 43’e düştü
Balkan, her üç ayda bir Bursa genelinde ’girişimci güven endeksi’ araştırması yaptıklarını söyledi: “Üyelerimize ’Yeni yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?’, ’İstihdamı genişletmeyi planlıyor musunuz?’gibi sorular yöneltiyoruz. 3 ay önce kentteki güven endeksi yüzde 76.4’tü. Bugün bu rakam yüzde 43.6’ya düştü. Bu da Bursa sanayicisinin krize bakış açısını ortaya koyuyor.” Balkan yine de umut aşılamaya çalıştıklarını ve sektör temsilcileriyle toplantı üstüne toplantı yaptıklarını belirtti: “İstanbul’un başlattığı indirim kampanyasını geçmiş yıllarda biz de gerçekleştirdik. Şimdi tekrar bu kampanyayı hayata geçirip, perakendecilik sektörünü canlandırmayı planlıyoruz. Çocukluğumuzdaki ’yerli malı yurdun malı’ zihniyetini canlandırmamız şart. İç pazar her zamankinden daha önemli.”
İlk kez satılık ilanı çıktı Kraliçe bile kurtaramadı
Bursa’ya gelip de dünyanın ilk alışveriş merkezi sayılan, Osmanlı padişahı II. Beyazıt tarafından 1491’de yaptırılan Kozahan’a uğramamak olmaz. Hele ki konu ekonomik kriz ise. Bursa’daki esnaf kültürünün yerleşmesinde inkar edilemez yeri olan Kozahan’a gidiyoruz. Tarih kokan hanı adımlıyoruz. Handaki kiralık ve satılık ilanları dikkatimizi çekiyor. Kozahan Derneği Başkanı Hasan Tunçman, “Handa 94 dükkan var” diyor ve sözlerini sürdürüyor:
Günlük satış 50 YTL
“Eskiden Kozahan’da kiralık ya da satılık dükkan oldu mu kimsenin haberi olmaz, el altından kiraya verilirdi. Hava parası olarak 15-20 bin dolar ödenirdi. Ama şimdi? Esnaf 700 ila 1750 YTL arasında değişen dükkan kiralarını bile ödeyemez hale geldi.”
Fulden İpek’te 20 yıldır çalışan Atilla Kocabıyık bir gün önce sadece 50 YTL’lik satış yapabildiğini söylüyor: “Söylemeye utanıyorum ama gerçek bu. Şu yandaki dükkanın kirası 1.500 YTL idi. Baktılar ki tutan yok, 1.000 YTL’ye düşürdüler ama yine arayan soran yok. Şimdi de satılık ilanını yapıştırdılar vitrine. Kraliçe Elizabeth buraya gelince umudumuz artmıştı, ama o bile kurtaramadı bizi.”
Gardımızı aldık bekliyoruz
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, aynı zamanda otomotiv ve beyaz eşya sektörüne plastik mamuller üreten Farplas’ın CEO’su. Burhanoğlu yaşanan bu krizin üç beş ayla sınırlı olmadığını düşünenlerden. Farplas’ın Türkiye’deki araçlarda dokunduğumuz tüm plastik parçaları ürettiğini söyleyen Burhanoğlu, “Geçen yılki ciromuz 50 milyon euroydu. 2009 hedefini 45 milyon euroya çektik. 780 işçimizin 100’üyle yollarımızı ayırdık. 3 vardiyayı 2’ye düşürdük. Gardımızı aldık bekliyoruz” diyor.
‘Bu, doğal bir kriz olamaz’
Nİlüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde otomotiv yan sanayine elektrikli kablo donanımı yapan ECS Yönetim Kurulu Başkanı Levent Özcan sözlerine sorularla başladı: “Kriz dibe vurdu mu, yoksa daha ne kadar devam edecek? Herkes bir şeyler söylüyor. Ford, Renault, Tofaş, Mercedes otobüs ve Toyota yan sanayi mamulü üretiyorum. Geçen yıl 4 milyon YTL’lik ciro yaptık. Bu yıl da aynı rakamı tuttururuz. Ama gelecek yıl? Bunu kestiremiyoruz. 80 işçimden hiçbirine dokunmadım.”
Özcan “Bu kriz doğal bir süreç izlemedi” diyor ve ekliyor: “Neden derseniz, bize dünya devi firmalar yatırım yap, kapasiteni artır dedi, siparişler verdi. Bankalar kredi verelim size diye kapımıza geldi. Vasıfsız işçiler bile sektörde kapışılır hale gelmişti. Peki ben küçük penceremden bakarken krizin geleceğini göremedim de, bu kadar dünya devi, küresel ekonominin baş aktörü firmalar da mı göremedi? Her şeye rağmen yüzümden gülümsemeyi eksik etmemeye çalışıyorum, umudumu yitirmedim. Çünkü krizden sonra yurtdışından 4 firma geldi, mal almak istediğini söyledi. Bir çıkış yolu mutlaka bulacağız.”
Otomotiv yan sanayi 1 milyar $ kredi istiyor
TAYSAD krizin aşılmasına yönelik Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’a, Maliye Bakanı Unakıtan’a ve Bankalar Birliği Başkanı Özince’ye mektuplar gönderdi, şu acil çözüm önerilerini sıraladı:
1. Kriz öncesi şartlarla 2009’da 1 milyar dolarlık bir fonun kredi olarak otomotiv yan sanayiye ayrılması
2. Asgari ücretten 12 ay vergi alınmaması
3. SSK primlerinin 2009’un ilk 6 ayında % 3 faizle 12 ay ötelenmesi
4. Petroldeki düşüşün akaryakıt fiyatlarına yansıtılması
5. Sanayi enerji maliyetlerinde 2009 yılı boyunca artış olmaması,
6. Vadeli ithalatta % 3 KKDF’nin kaldırılması
7. Krize uygun esnek çalışma ortamını yaratacak mevzuatın geliştirilmesi...