29 Kasım 2008 Cumartesi

Kadınları değil bekareti koruyorlar!

Yurtlarda yaşanan bekaret testlerine tepkiler büyüyor. Tepkiler korunanın kadın olmadığı noktasında birleşiyor
İstanbul’da son dönemlerde yurtlarda bekaret kontrolü yapılmaya başlanması tartışmaları da beraberinde getirdi. Avcılar ve Beşiktaş’taki yurtlarda yaşanan olayların ardından aileler ve genç kızlar mağdur olurken, uygulama tepkilere neden oldu. Avukat Yasemin Öz ve Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, uygulamanın kız çocuklarını, kadın öğrencileri mağdur ettiğini ifade ederken Avukat Öz, “Yetkililerden defalarca koruma istemesine rağmen eşi bir kadını öldürüyor, onlarsa bekareti koruyor” dedi. Eğitim Sen, olaylarla ilgili suç duyurusunda bulanacağını açıkladı.
‘Kızın bakire değil!’
İstanbul’un 2 merkezi ilçesinde yaşanan 2 skandal, ‘bekaret testinin’ sık rastlanır bir olay olduğunu gözler önüne serdi. Avcılar’da Özel Emel Kız Yurdu’nda kalan üniversite öğrencisi C.G’nin (18) boynunda ve yüzündeki kızarıklıkları gören yurt müdiresi N.D, öğrencinin babasını arayıp “Kızınız cinsel ilişkiye girmiş. Durum ortada, kızınızı gelip alın” dedi. Olayın kızının siciline işleneceğini öğrenen baba Y.G, İstanbul’a gelip 2 ayrı hastaneden kızına bekaret raporu aldırdı. Y.G, şikayetçi olacağını söyledi.
Beşiktaş’ta özel bir yurt hakkında ise geçtiğimiz haftalarda inceleme başlatılmıştı. Yurt hakkında yetkililere atılan e-mail’lerin ardından yurda bir ahlak polisi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir görevli gelip rastgele seçilen 30 kız öğrenciye iddiaları sormuştu. Öğrencilere yöneltilen sorular şunlardı: “Yurttaki kızlar hamile mi?, Öğrenciler içip içip sokaklarda naralar atıyor mu?, Yurda erkekler girip çıkıyor mu?...”
Suç işleniyor
Avukat Öz, mağdur öğrencilerin suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi. Bu tarz olaylarda şikayet arandığını ifade eden Öz, “Yasaya göre bekaret kontrolüne zorlamak da suç. İhbar alsalar da harekete geçme yetkileri yok. Bizlere de sürekli dava açmak düşüyor” dedi. Öz, C.G’nin bakire çıkmaması halinde başına gelecekler konusunda yurt müdürünün sorumsuzluğuna da dikkat çekti. Öz, “Ayrıca cinsel istismara maruz kalan kız çocukları, polisten defalarca korunma istemesine rağmen sonunda kocasının kurşunuyla öldürülen kadınların olduğu bir ülkede yurtlarda yaşayanları ‘ahlaksızlıktan korumak görevi’ ne kadar inandırıcı olabilir?” diye sordu.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yurtlarla ilgili soruşturma başlattığı öğrenilirken, Eğitim Sen Genel Başkanı Kılıç, ilerleyen günlerde suç duyurusunda bulunacaklarını ve bekaret tartışmasının AKP’nin iktidar olduğu döneme denk gelmesinin ise tesadüf olmadığını söyledi. Kılıç, “Mağdur olan kız çocukları oluyor. Öncelikle öğrencinin kendisi travma yaşıyor. Ardından, zaten kız çocuklarının okula gitmesinin zor olduğu bir ülkede aileler bu tarz olaylarla daha engelleyici olabiliyor. Belki sadece yurtta kalması istenmediği için eğitim hakkından olabiliyorlar” diye konuştu. Kılıç’a göre MEB’in yurtlarda ilgilenmesi gereken, altyapı eksikliği ve sayıların yetersizliği gibi daha öncelikli sorunlar bulunuyor. (İstanbul/EVRENSEL)
‘Falçata tehdidiyle bekaret kontrolü yaptılar’

18 yaşındaki C.G. olaya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. C.G, boynundaki kızarıklıklar nedeniyle kendisini ‘erkeklerle birlikte olmakla’ suçlayan yurt müdürü N.D, yardımcısı ve çarşaflı bir doktorun, kendini falçatayla tehdit edip ‘bekaret muayenesi’ yaptıklarını ileri sürdü.
“Beni odaya kapatarak ‘üzerindekileri çıkar, aksi takdirde falçatayla kıyafetlerini paramparça ederiz’ dediler. Hem soyup, hem de hakaret ettiler” diyen C.G, yurttan atıldığını ve bir özel üniversitenin meslek yüksekokulundaki öğrenimine ara vermek zorunda kaldığını söyledi. Kızarıklıkların yatakhanede yastık kavgası yaparken oluştuğunu belirten C.G’nin babası Y.G, kızını okutacak parası kalmadığını kaydetti. Olay, CHP tarafından Meclis gündemine taşındı.