25 Kasım 2008 Salı

Kadına şiddete son!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. Dünya ve Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet artarak sürüyor. Ülkemizde kadınlar, cezaevlerinde, evinde, işyerinde, hastanede, okulda, karakolda kısacası yaşamın her alanında akla sığmayacak şiddet türlerine maruz kalıyor. Namus cinayetlerine ödül gibi cezalar verilirken, yapılan yasal değişiklikler uygulanmadığı gibi kazanılmış haklar geriye götürülmeye çalışılıyor, devlet ve yerel yönetimler hiçbir yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Ancak kadınlar, şiddetle mücadelelerini, geçmiş dönemlere oranla daha güçlü bir şekilde sürdürüyor.
Rakamlara yansıyan şiddet
Kadına yönelik şiddet suçları içerisinde yer alan tecavüz, taciz, ölüm ve ayrımcılık olayları önceki yıllara göre artarak devam etti. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nın kadına yönelik şiddete ilişkin hazırladığı rapor ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın “Töre ve Namus Cinayetleri” raporunda verilen rakamlarla, kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği resmi organlarca da kayıtlara geçirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nın raporuna göre, 2008 yılının ilk 8 ayında 613 kişi tecavüze maruz kaldı. 2007 yılında 540 kişi tacize maruz kalırken, 2008’in ilk 8 ayında 263 kişi olarak kayıtlara geçildi. Aile içi şiddet olaylarında, 2007 yılında 22 bin 330, bu senenin ilk 8 ayında ise 13 bin 421 kişi kayıtlarda yerini aldı.
5 yılda bini aşkın kişi öldürüldü
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın açıkladığı “Töre ve Namus Cinayetleri” raporunda, sadece son 5 yılda 1000’in üzerinde kişinin yaşamını yitirdiği tespit edildi. Rapora göre 2003-2008 yılları arasında töre ve namus için 948 cinayet işlendi. 2003’te 150 cinayet işlenirken, bu sayı her yıl artarak 2007’de 220 oldu. Rapora göre doğrudan namus nedeniyle işlenen cinayet sayısı 300’ü geçti. Bu, toplam içinde yüzde 30’luk bir dilimi oluşturuyor. Yasak ilişki sebebiyle öldürülen 94, cinsel taciz sebebiyle öldürülen 71 ve tecavüz sebebiyle öldürülen 17 kişi de namus cinayetleri kapsamına alındığında bu oran yüzde 50’yi geçiyor. Aile içi uyuşmazlık, kan davası, kız alıp-verme de diğer sebepler arasında.
Haksız tahrik indirimi
5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen ‘haksız tahrik’ bu yıl davalara damgasını vuran indirimlere gerekçe oldu.
Kadına yönelik şiddette ‘haksız tahrik’ indiriminin uygulandığı tüm davalarda, kadının tüm davranışları failin işlediği suçun hafifletilmesine gerekçe teşkil edecek şekilde kullanıldı. Örneğin, pantolonunun rengi, ses tonu, öfke ile söylenen sözler, cep telefonunu göstermek istememesi veya boşanmak istemesi gibi.
Şiddet suçsuz kaldı
Kadına yönelik suçlarda, savcılar ve mahkemeler kararlar verdi. Kimi yerel mahkemenin verdiği kararlar, bir üst mahkemece kadın lehine bozulurken, kimi zaman da aleyhine bozularak tam tersi kararlar alındı. Birçok cinsel istismar vakası ve tecavüz gibi suçlar ise Adli Tıp Kurumu’nun vereceği raporlara takıldı. Cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanan ve Adli Tıp Kurumu’nun bir hafta içinde verdiği tartışmalı raporla Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez tahliye edildi. Kısacası kadına yönelik şiddet ‘suçsuz’ kaldı. (HABER MERKEZİ)
Türkiye’de üç kadından biri şiddet görüyor
# Her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor
# Her on kadından dokuzu ‘haklı dayak yoktur’ diyor
# Her on kadından yalnızca dördü eşinin iznine tabi olmadan komşu/arkadaş ziyareti yapabiliyor, üçü eşinden izin alma ihtiyacı duymadan ailesinin ziyaret edebiliyor veya alışverişe/çarşıya gidebiliyor ve yalnızca biri eşinden izin almadan başka bir şehre/köye gidebiliyor
# Yükseköğrenim görmüş her altı erkekten biri eşine fiziksel şiddet uyguluyor
# Kadınların aileye kocalarından daha çok gelir getirmesi, fiziksel şiddet riskini en az iki misli artırıyor, bu durumda olan her üç kadından ikisi fiziksel şiddete maruz kalıyor.
25 Kasım Dominikli kardeşlerin katledilme tarihi
Dominik Cumhuriyeti’nde, Clandestina Hareketi’nin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele ettikleri için katledilmelerinin tarihidir 25 Kasım. 1981 yılında Kolombiya’da toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda bu şiddete karşı 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul etti. 25 Kasım kısacası sistemin şiddetine karşı çıkıştır.
Tecavüzcünle evlenir misin?
Yargıtay 1. Daire üyelerinin savunuculuğunu yaptığı evlenme yaşı ve cinsel saldırı konulu yasa maddelerinin değiştirilmesi önerisi yoğun tepkilere neden oldu. Yargıtay üyeleri Meclis komisyonuna katılarak evlenme yaşının 14 olarak geri çekilmesini ve cinsel saldırı suçunun şikayete bağlı hale getirilmesini teklif ettiler. Gerekçe, saldırıyı yapanların ailelerinin mağdur olması idi. Aynı tartışmada tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüsüyle evlenmeyi kabul etmesi durumunda cezanın ortadan kaldırılmasının önünün açılması da teklif edildi. 14 yaşında tecavüze uğrayan bir kadının tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin önünü açan bu tartışma Meclis salonlarında yapıldı.
25 Kasım hediyesi
Taciz ve Tecavüze Son İnisiyatifi, ‘Tecavüze Karşı Mücadele Edelim!’ başlıklı, kadına yönelik şiddet ve tecavüzün suç olduğuna, cinsel saldırıya uğrayan bir kadının neler yapması gerektiğine ilişkin hazırladığı broşürü tanıttı.
Amargi Kitapevi’nde yapılan basın toplantısında konuşan Avukat Yasemin Öz, kadınların, yaşadığı taciz ve tecavüzün utanılacak bir şey olmadığına ve mağduriyetlerin kanıksanması gerektiğine vurgu yaparak, hazırladıkları bilgilendirme broşüründe bu açıdan kadınlar için ön açıcı olduğuna dikkat çekti. Pınar Selek de tecavüzün, tüketim ve sömürüye çok açık bir konu olduğunu belirterek, yapılan haberlerin tecavüzü meşrulaştırıcı ve kadınların kimliğini ele veren yanlarının iyi düşünülmesi gerektiğini vurguladı.