16 Ekim 2009 Cuma

Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Cemal Taluğ, gıda fiyatlarıyla ilgili “kriz koşulları” ile başlayan bir açıklama yapılmasını eleştirdi. Sorunun, neol

Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Cemal Taluğ, gıda fiyatlarıyla ilgili “kriz koşulları” ile başlayan bir açıklama yapılmasını eleştirdi. Sorunun, neoliberalizmin, üretimi arka plana atıp finansal ilişkileri ön plana çıkarmasından kaynaklandığını belirten Taluğ, “Kapitalizm belki bizi ortaçağdan çıkardı ama tekrar bizi ortaçağa sokmak istediği için büyük sorunlar yaşıyoruz” dedi.
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2050 yılında yoksulluğun devam edeceği öngörüsüne değinen Taluğ, “2050 yılında dünya hâlâ yoksulla mücadelede başarısız olacaksa; eğitime, sağlığa, gıdaya erişimde insanlar arasında hâlâ uçurum olacaksa, bu düzen değişmeli” dedi.
ACI REÇETELERLE ÇÖZÜLEMEZ TESPİTİ
Kimya Mühendisleri Odası (KMO) ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından Dünya Gıda Günü nedeniyle “Küresel Kriz, Türkiye ve Gıda Güvencesi Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda yapılan konuşmalarda, IMF, Dünya Bankası (DB) ve Avrupa Birliği (AB) politikalarıyla dünyanın ve Türkiye’nin gıda sorununu çözme şansı olmadığı vurgulandı.
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan sempozyumun açılışında konuşan KMO Başkanı Mehmet Besleme, kriz nedeniyle mali sektöre 2 trilyon dolar kaynak aktarıldığını hatırlatarak, bu kaynağın sermayedarlar yerine dünya halkları yararına kullanılması halinde açlık ya da gıda krizi gibi sorunların ortadan kalkacağını söyledi. IMF, AB ve DB politikaları ile üretim yapmanın mümkün olmadığını belirten Besleme, “Gıda egemenliğimizi sağlamak istiyorsak bu kurumların dayatmalarına karşı çıkmalıyız” dedi. Gıda egemenliği ve gıdaya ulaşımın halkların en temel haklarından biri olduğunu ifade eden Besleme, bu hakkı sağlamanın devletin görevi olduğuna dikkat çekti.
FİYAT ARTIŞLARI SPEKÜLASYON ÜRÜNÜ
ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in davetli olduğu halde sempozyuma katılmamasını eleştirdi. Dünyanın nüfus artışıyla gıda üretimi arasındaki ilişkiye bakıldığında, insanlığı doyurmaya yetecek kadar gıda üretildiğinin görüldüğünü anlatan Günaydın, açlığın sebebinin uygulanan politikalar olduğunu vurguladı. Gıda fiyatlarındaki artışa gerekçe olarak Çin ve Hindistan’daki gıda tüketiminin artması, biyoyakıtın yaygınlaşması ve sulama yetersizliğinin gösterildiğini belirten Günaydın, fiyat artışlarının asıl sebebinin tarım ürünleri piyasasındaki spekülatif alımlar olduğunu söyledi.
Meclis’teki Biyogüvenlik Yasa Tasarısı’nı eleştiren Günaydın, tasarının genetiği değiştirilmiş ürünlerin (GDO) denetimi bir yana, daha fazla tüketilmesinin yolunu açacağını kaydetti. Günaydın, Türkiye’nin dışa bağımlı politikalarla gıda güvenliğini sağlayamayacak duruma geldiğini belirterek, Türkiye’nin bir an önce artan nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamaya yönelik uzun vadeli bir plan yapması gerektiğini dile getirdi.


ÇİFTÇİ ÖRGÜTÜNDEN EYLEM ÇAĞRISI
Çiftçilerin uluslararası örgütü La Via Campesina, köylüler için tehdit olan çokuluslu şirketlere karşı mücadele çağrısı yaptı. 140 ülkede örgütlü olan La Via Campesina, 16 Ekim’i ilk uluslararası eylem günü olarak ilan etti. Campesina’ya bağlı çiftçi örgütleri, dünyanın dört bir yanında çokuluslu şirketlerin gıdadaki egemenlik kurmalarının tehlikelerine dikkat çekecek.
Via Campesina, çokuluslu şirketlerin saçtığı tehlikeleri şöyle sıralıyor: Ürettim sürecinde ve ürettikleri ürünlerle toprağı kirletiyor, çevreye kirlilik saçıyorlar. Tüm canlıların kullanma hakkına sahip olduğu su kaynaklarına el koyuyor, suyu kirletiyor ve kullanılmaz kılıyorlar. Doğadaki bitki çeşitlerine patent alarak kendilerine mal ediyorlar. Yerel tohumlarla üretimin yapılmasını engelliyorlar, çiftçinin sömürülmesini süreklileştiriyorlar. Tarımın ticaretini kontrol ediyor, yoksulların ucuz ve sağlıklı gıdaya erişmelerini engelliyorlar. Üretimden tüketime uzanan gıda zincirinin tüm halkalarını ele geçirerek, gıdada egemenlik kuruyorlar. Türkiye’de de Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu, Dünya Gıda Günü vesilesiyle çokuluslu şirketlere ve genetiği değiştirilmiş organizmalara karşı olma çağrısında bulundu.


EKONOMİK KRİZ GIDA KRİZİNE DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ
AB Veteriner Hekim Platformu, küresel ekonomik krizinin gıda krizine dönüşmemesi için yetkilileri önlem almaya çağırarak, küresel kriz nedeniyle dünyada kötü beslenen insan sayısının 1 milyarı aştığını bildirdi.
AB Veteriner Hekim Platformu, 16 Ekim “Dünya Gıda Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü (FAO) tarafından 16 Ekim tarihinin “Dünya Gıda Günü” olarak ilan edildiği hatırlattı. Açıklamada, “Burada amaç; Herkesin temel insanlık hakkı olan sağlıklı beslenme sorununa dikkat çekip çözüm yolları aramak, dünyadaki açlık sorunlarının önemi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve herkesi yanlış beslenme ve açlığa karşı mücadeleye davet etmektir” denildi.
Açıklamada şöyle denildi: “Küresel gıda krizinin şiddetini ve boyutunu giderek arttırmaktadır. Bu kriz öncesinde, FAO’nun dünya beslenme raporunda dünyada 950 milyon kişi gıda sıkıntısı çektiği belirtilmekteydi. Ancak aç insan sayısı her geçen yıl artmaktadır. 2009 yılında gerçekleştiği tahmin edilen 105 milyon aç insan artışı ile birlikte dünyada kötü beslenen insan sayısı 1.02 milyara ulaşmıştır ki, tüm dünya nüfusunun altıda birinin açlık sorunu ile yüz yüze olduğu anlamına gelmektedir.”


HALK GIDA HARCAMALARINI KISIYOR
AÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülcan Eraktan da, küresel iklim değişikliği, nüfus artışına karşılık tarım nüfusunun azalması gibi gelişmelerin fiyat artışlarına etkisi olsa da, gıda krizine yol açan fiyat artışlarının vadeli borsalardaki spekülatif alımlar olduğunu vurguladı. Krizin Türkiye’de her dört aileden üçünün gelirinde düşüşe neden olduğunu aktaran Eraktan, harcamalarının yüzde 33 ve daha fazlasını gıdaya harcayan halkın artık, gıda harcamalarından kısmak zorunda kalacağına dikkat çekti. Krizle birlikte Türkiye’de kentten kıra göç yaşandığını belirten Eraktan, geçen yılın haziran ayında kent nüfusu 259 bin artmışken, 2009 yılının aynı ayında kırsal nüfusun 253 bin arttığını bildirdi. Eraktan, kıra yönelen bu nüfusun istihdama orada katılmasının olanaklarının yaratılması gerektiğine dikkat çekerek, “Dünyada daha ucuzsa ithalat yapalım görüşünün temelsiz ve hatalı olduğu gıda kriziyle görüldü. Artık görüldü ki, kırsal alanda yatırım yapacak, tarımın gelişmesine destek verecek tek yer devlettir” dedi.