31 Ekim 2009 Cumartesi

Kışladaki şüpheli ölümler açıklama bekliyor!

Askeri kışlalarda yaşanan ‘şüpheli ölüm’ haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Yaşanan bir çok ölüm kayıtlara ‘intihar’ olarak geçerken son 20 yılda kışlada ölen asker sayısı binlerle ifade ediliyor. En son önceki gün Trabzon 48’inci Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı Boztepe Askeri Kışlası’nda askerliğini yapan Diyarbakır nüfusuna kayıtlı 21 yaşındaki Orhan Mutlu’nun ölümü konuyu yeniden gündeme taşıdı. Mutlu’nun ölümü de ifadelere intihar olarak yansıdı. Silahını göğsüne ateşleyerek ‘intihar ettiği’ öne sürülen Diyarbakırlı genç kaldırıldığı Trabzon Ahi Evren Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Bu ölümle ilgili de soruşturma başlatıldığı belirtildi.

SON ŞÜPHELİ ÖLÜM
Mutlu’nun göğüs bölgesinden ve yakın mesafeden tek mermi ile intihar ettiği öne sürülüyor. Bugüne kadar askerde kötü muamele, işkence, hakaret, ağır cezalandırmalar, cezalandırma sırasında ölüm, şüpheli ölüm, yapılan uygulama sonucu askerlerin psikolojik travma geçirmesi gibi olaylar bir çok kez gündeme gelmiş olmasına rağmen TSK’dan ikna edici açıklamalar gelmedi. Yaşanan ölüm ve diğer olaylara ilişkin her defasında gerekli soruşturmanın başlatıldığı açıklamalarının ardından ‘kaza’ ya da ‘intihar’ sonucuna varılarak dosyalar kapatılırken çocukları ölen bir çok aile ‘intihar değil, öldürüldü’ iddialarında bulundu. Aileler insan hakları kuruluşlarına yaptıkları bir çok başvuruda ölümlere ilişkin kendilerine otopsi raporlarının verilmediğini ve yeniden otopsi yapılması taleplerinin de reddedildiğini söylediler.

SON 3 YILDA 100’E YAKIN ÖLÜM
Yapılan açıklamalar aileleri ve kamuoyunu ikna etmekten oldukça uzakken, kışlada çeşitli sebeplerle ölenlerin sayısı binlerle ifade ediliyor. TSK bünyesinde 2007 yılında 23 asker kışlada öldü. 2008 yılında, 28 askerin yaşamını yitirdiği kışlalarda ki ölü sayısı 2009’un ilk 10 ayında ise 37 oldu. Resmi kayıtlara göre, 1991 ile 2001 yılları arasında 1248 asker intihar girişiminde bulundu, bunların 815’i yaşamını yitirdi. 2007-2009 yılları arasında benzer nedenlerle ölüm sayısı da yüze yakın.

PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA CEZASI
Askerlerin neredeyse tamamı için ‘Girdiği bunalım sonucu intihar etti’ açıklamaları yapılırken, geçtiğimiz aylarda Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde Teğmen Mehmet Tümer’in nöbette uyuyan bir onbaşıya ceza olarak pimi çekilmiş el bombası vermesi ve bombanın patlamasıyla 4 erin yaşamını yitirmesi olayı büyük tepki yaratmıştı. Olaya ilişkin yine ‘kaza’ açıklamaları yapılmış ardından kaza değil cezalandırma olduğu ortaya çıkmıştı. Bu olay askerlere nasıl cezalar verildiği ve askerde psikolojik travmanın oldukça yaygın olmasının nedenlerine ilişkinde ip uçları vermişti.

İKNA EDİCİ AÇIKLAMA YAPILMIYOR
Ölümler TSK listelerinde “askerî zayiat” olarak yer alırken, ailelere, ‘Kaza kurşunu’, ‘intihar’, ‘elektrik ve yıldırım çarpması’, ‘yüksekten düşme’, ‘trafik kazası’, ‘eğitim sırasında mühimmat patlaması’, şeklinde bildiriliyor. Ailelerin bir çoğu cenazelerin kendilerine gösterilmeden defnedildiğini belirtiyor. Bugüne kadar bir çok başvuru yapılmış olmasına ve TBMM’de soru önergeleriyle gündeme gelmesine rağmen ikna edici açıklama yapılmaması şüpheleri daha da arttırıyor. Kışlalarda yaşamını yitirenlerin büyük bölümünün Kürt olması da dikkat çekiyor. Ailelerin bir çoğu çocuklarının Kürt oldukları için öldürüldüğünü öne sürerken, bazı aileler de intiharı inandırıcı bulsa bile, çocuklarının Kürt olmalarından kaynaklı çok fazla baskı, dayak ve hakaretle karşılaştıklarını bir çok telefon konuşmasında kendilerine anlattıklarını belirtiyorlar.

KAMUOYU AÇIKLAMA BEKLİYOR
Meclis’e soru önergeleri de verilmiş olmasına rağmen gerek hükümetten gerekse Genelkurmay’dan ikna edici bir açıklama yapılmamış olması olayların üzerindeki şüpheyi arttırırken, yanıt bekleyen sorular orta yerde duruyor. Çok sayıda ölümün intiharla izah edilmesi, “Eğer böyleyse bile bu kadar intiharın yaşanmasının nedeni ne? Orada bu kadar derin travmalara yol açacak neler oluyor?” sorularını akla getiriyor. (İstanbul/EVRENSEL)

2009’DAKİ BAZI ÖLÜMLER
11 Ocak 2009: Bingöl’de Servi Jandarma Karakolu’nda nöbet tutan Batmanlı Jandarma Er Edip Yaman’ın intihar ettiği ileri sürüldü. 29 Ocak 2009: Yüksekova Çobanpınar Sınır Karakolu’nda Ağrı’lı Burhan Güzelaydın’ın intihar ettiği iddia edildi. Savcılığın talimatıyla yapılan otopside aldığı ağır darbe sonucu öldüğü tespit edildi.5 Şubat 2009: Mardin’in Kızıltepe ilçesinde ilçe jandarma komando taburunda görevli Muhammed Türkan isimli askerin kaza kurşunu ile yaşamını yitirdiği açıklandı.6 Mart 2009: Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay 1. Tank Taburu Karargah bölüğünde askerlik yapan Van Özalp’lı Seyfettin Berk’in intihar ettiği belirtildi.4 Nisan 2009: Sakarya’da Adapazarı 1. Motorlu Piyade Tugayı’nda askerlik yaparken intihar ettiği iddiasıyla yaşamını yitiren Van Çatak doğumlu Adil Şipal’in ailesinin, daha önce çocuklarının öldürüleceğine dair Çatak İlçe Jandarma Komutanlığı’na dilekçe ile başvurduğu ortaya çıktı.12 Haziran 2009: Van Asayiş Kolordu Komutanlığı emrinde görev yapan Er Mustafa Bozdoğan’ın kaza sonucu yaşamını yitirdiği açıklandı.

20 Temmuz 2009: Lefkoşa’ya bağlı Göneyli 2. tabur 4. bölükte askerlik yapan Muş Vartolu Davut Yıldırım’ın intihar ettiği iddia edildi.7 Temmuz 2009: Yalova’da askerlik yaptığı sırada intihar ettiği iddia edilen Batman nüfusuna kayıtlı Sait Özdemir’in ailesi cenazede 6 kurşun izi tespit ettiklerini açıkladılar.18 Ağustos 2009: Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kaza sonucu meydana geldiği iddia edilen mühimmat patlamasında 4 asker yaşamını yitirdi.26 Ağustos 2009: Yüksekova’da Ramazan Oruç adlı askerin intihar ettiği iddia edildi. 14 Eylül 2009: Yüksekova’da Uzman Çavuş Ahmet Solgun’un kaza sonucu öldüğü bildirildi. 18 Eylül 2009: Mardin’li Hüsamettin Kasım’ın, Askeri Hastane’de intihar ettiği iddia edildi. 26 Eylül 2009: Mardin Dargeçit doğumlu Hüsamettin Kasım’ın,Maltepe Askeri Hastanesi’nde kendini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi.

1991-2001 ARASI 1248 ‘ASKER İNTİHARI’
2002 yılında mecliste verilen bir soru önergesine cevap veren dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahhatin Çakmakoğlu, 1991 ve 2001 yılları arasında TSK içinde 1248 intihar meydana geldiğini, bu intiharlardan 815’nin ölümle sonuçlandığını açıkladı. Resmi rakamlarda açıklanan intiharın yanına ‘kaza’ ile ölen askerlerin sayısı eklenildiğinde ortaya çıkan bu bilançonun aha da ağırlaşacağı görülmekte. 1991 yılından sonraki 10 yılın resmi verisi, sonraki 10 yılın basına yansıyan verilerden tahmini bilançosu ile birleştirildiğinde bile askeri sınıflandırmaya göre bir taburun 800-900 askerden, bir bölüğün ise 100 askerden oluştuğu düşünüldüğünde TSK bünyesinde 20 yılda 2 tabur ya da 15-18 bölük askerin ‘intihar ve kaza’ sonucu yaşamını yitirdiği ortaya çıkıyor.