23 Ekim 2009 Cuma

KÜRT SORUNUNDA ŞOVENİZM HİSTERİSİ

Foto: İnkar ve imha başladığı yerde

AKP, barış AKP, barış grubuna yönelik Kürt halkının sevgi selini sindiremedi, “Sil baştan” tehdidi savurdu. Başbakan, 'Başladığımız yere döneriz' dedi. Kürt halkı, barış gruplarını karşılarken, Türk ordusu operasyonlarını sürdürüyor. Şırnak İdil'de bir DTP'li karakolda işkence ile katledildi.

Kürt halkının Kandil ve Maxmur'dan gelen barış grupları için onbinler olup sınıra akması AKP ve devlet yetkililerini, TSK, CHP, MHP ve faşist gerici güçleri adeta çıldırttı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'provokasyon' dedi. Hükümet yetkilileri, 'DTP'yi şov yapmak'la suçladı. Erzurum dönüşü uçakta burjuva gazetelerin Ankara temsilcilerine konuşan Başbakan Erdoğan daha da ileriye gitti. Kitlesel karşılamalarla “rant devşirme şov yapma gayreti izlendiğini” ileri sürdü; “Arzu etmeyiz ama bu işi tamamen sil baştan yaparız” tehdidi savurdu. Ve hemen savcılar harekete geçerek karşılmaya yönelik soruşturma başlatıldı. Adeta Kürtlere yönelik yeni bir linç kampanyası örgütleniyor. İç işlerinden başbakana , Baykaldan Bahçeleye hemen tüm faşist gerici güçler barış grubunun kitlesel olarak karşılanmasına karşı, yönelik "provakasyon ortamı yaratılıyor ve halk kıştırılıyor" yönlü açıklamalar Tc devletinin ve onların savunucularının Kürt sournunda nasıl bir faşist ırkçı çizgi üzerine oturuduğunu gösteriyor.

Devlet yetkilileri, Kürt halkının barışa duyduğu özlemle Güney Kürdistan'dan gelen grupları karşılamasını hazmedemedi. Kürt illerinde barış rüzgarı eserken, Türk ordusu askeri operasyonlara hız verdi. Geçtiğimiz hafta boyunca şiddetli çatışmalar yaşanan Şırnak yakınlarındaki Cudi Dağı'nda askeri operasyon esnasında ormanlık alanda yangın başladı.

Başbakan Erdoğan 'Başladığımız yere döneriz' tehdidi savurdu, ancak şu an nerede bulunduğuna ilişkin bir şey söylemedi. Erdoğan Türk ırkçı açıklamaları yaparken, özel harekat polisleri Şırnak'ın İdil ilçesinde gözaltına aldığı bir DTP'liyi karakolda öldürdü.

Şırnak'ın İdil ilçesinde ise özel harekatçılar tarafından 'şüpheli' olduğu iddiasıyla DTP'li Sırtköy belediye meclis üyesi Mehmet İlgin ile birlikte gözaltına alınıp İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen DTP'li Resul İlçin, 15 dakika sonra emniyetten kafası parçalanmış olarak çıktı. İlçin aldığı darbeler nedeniyle yaşamını yitirdi. İlçin'in iki gündür barış gruplarını karşılama etkinlikleri için Şırnak'ta bulunduğu öğrenildi.

Mehmet İlgin yaşadıklarını şöyle anlattı: “İdil'e 1-2 kilometre kala durdurdular. Kimliklerimiz alıp, bizi emniyete götürdüler. Resul İlçin'i ilçe emniyet binasına soktular. Ben dışarıda, arabamda ayrıntılı olarak arama yapan polislerin yanındaydım. 10-15 dakika geçmedi içerideki polisler yanıma geldi ve 'amcan düştü' dediler. İçeri girdiğimde amcam kanlar içindeydi. İdil Devlet Hastanesi'ne, oradan da Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırdık. Zaten hastaneye yetişmeden yaşamını yitirmişti.”

Fotoğraflar katliamı doğruladı

İlçin'in cenazesi otopsi için Diyarbakır Devlet Hastanesi Morgu'na getirildi. Haberin duyulmasının ardından DTP milletvekilleri, DTP Şırnak ve Diyarbakır yöneticileri ile morg önüne geldi. İlçin'in olay sonrası çekilen fotoğrafları tanıklarının beyanlarını doğruladı. Fotoğraflarda İlçin'in kafasının her iki yanının kanlar içinde olduğu ve omzundaki darp izi bulunduğu açıkça görülüyor.

Ölüm nedeni darp sonucu beyin travması

Cenazenin alınması sırasında İlçin'in akrabaları “Kahrolsun faşistler”, “Katil, inkarcı İdil Emniyet teşkilatı”, “Resul'u İlçin'i unutmayacağız”, “Şehîd namirin” sloganları attı. İlçin'in cenazesi otopsinin ardından defnedilmek üzere Batman'da götürüldü. Ailenin Avukatı Tahir Elçi, otopsi işleminde İlçin'in vücudunda darp izleri tespit edildiği, kesin olmamakla birlikte ölümün 'Künt darbeler sonucu beyin travması' ile gerçekleştiğini söyledi.

Avukat Elçi, otopsi işleminde İlçin'in kafasının 3 bölgesinde ve omuz kısmında fiziki müdahaleye bağlı izler tespit edildiğini vurguladı. “Düşme ile bunların oluşması mümkün değil” diye konuştu. Av. Elçi, en kısa zamanda gerekli başvuru ve suç duyurusunu yapacaklarını söyledi.