22 Şubat 2010 Pazartesi

Konfederasyonlardan Teekel Direnişi İçin Oyalama eylem kararları...


TEKEL işçilerinin, özlük haklarının korunması ve güvenceli iş talebiyle sürdürdükleri direnişlerinin 70. gününde Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu Sen genel başkanları Ankara'da DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Merkezi'nde biraraya geldiler.

Bir önceki toplantılarını 12 Şubat günü gerçekleştiren 4 konfederasyonun bugünkü (22 Şubat) toplantısının sonuçları ibretlikti. TEKEL'deki 70 günlük direniş süreci boyunca mücadelenin görevlerini ve işçilerin genel grev talebini öteleyen konfederasyonlar, bugünkü toplantıdan göstermelik kararlarla çıktılar.

TEKEL direnişinin etkisinin yarattığı basınçla şimdiye kadar çeşitli eylem kararları (17 Ocak mitingi, 4 Şubat genel eylemi ve 20 Şubat eylemi) alan sendika konfederasyonları bugünkü toplantıda aldıkları kararlarla TEKEL işçilerini ve bu direnişin etkilediği onbinlerin mücadele beklentilerini boşa çıkardılar. Bu kararlar TEKEL direnişinin gözden çıkarıldığının bir göstergesidir. Hükümetin, TEKEL işçilerine verdiği son süre olan 28 Şubat öncesinde çeşitli eylemler gerçekleştirme kararının alındığı toplantıda genel eylem günü olarak 26 Mayıs 2010 tarihinin açıklanması TEKEL direnişinin bitirilmesinin de ilanı anlamına gelmektedir.

TEKEL direnişinin kritik bir aşamaya vardığı bir anda göstermelik birtakım kararlarla işçi ve emekçileri oyalamaya devam eden sendika bürokratları sözde mücadele kararlılıklarını ilan etmekten de uzak durmuyorlar.

Konfederasyonlardan göstermelik “mücadele kararları”

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız'ın katıldığı toplantı yaklaşık 5 saat sürdü.

Toplantının ardından basının karşısına geçen Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu 4 konfederasyonun aldığı kararları açıkladı.

TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla uluslararası girişimler sonucu bu hafta ETUC ve ITUC’un çağrısıyla bütün ülkelerde destek eylemlerinin yapılacağı bilgisini verdi.Gelinen noktada TEKEL işçilerinin verdiği mücadelenin başarıya ulaştığı düşündüklerini ifade etti.

Dört konfederasyon olarak bundan sonra da TEKEL işçilerinin ve Tek Gıda-İş’in alacağı kararlara uyacaklarını belirten Kumlu, taleplerine duyarsız kalan ve işçileri açlık ve kölelik arasında tercih yapmaya zorlayan hükümeti kınadıklarını söyledi. Hükümeti soruna acil çözüm üretmeye çağırdı.

TEKEL işçilerinin eyleminin ancak işçilerin iradesiyle bitebileceğini ifade eden Kumlu, bu eyleme hükümet tarafından yapılacak müdahaleyi kabul edilemez bulduklarının altını çizdi.

Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu Sen'in oluşturduğu eylem takvimine göre;

- Tüm işyerlerinde “TEKEL işçisinin mücadelesi, mücadelemizdir”, “4-C kaldırılsın” yazılı mesajların yazılı olduğu kokart ve pankart uygulamasına devam edilecek,

- 25 Şubat’ta tüm il ve ilçe merkezlerinde meşaleli yürüyüşler ve kitlesel basın açıklamaları yapılacak,

- 27 Şubat’ta saat 12.00’da tüm il merkezlerinde iki saatlik oturma eylemi ve kitlesel basın açıklamaları yapılacak.

Konfederasyonların yaptığı değerlendirmeler sonucunda ayrıca şu talepler sıralandı:

- Başta 4-C olmak üzere, güvencesiz, kuralsız, esnek tüm istihdam uygulamalarından vaz geçilmesi ve bu alandaki yasal düzenlemelerin değiştirilmesi, iş güvencesinin çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanması, geçici işçiliği bir kölelik düzeni olarak yaygınlaştıran ve kamuoyunda ‘kilarık’ işçi olarak bilinen düzenlemenin yasalaştırma girişimlerinden tümüyle vazgeçilmesi, taşeronlaşma girişimlerine son verilmesi,

- Çalışma hayatını düzenleyen yasaların ILO ve AB normlarına uyarlanması; çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılması; kamu çalışanlarının grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınması,

- Gözden geçirilmiş Avrupa sosyal Şartı’nın 5’inci ve 6’ıncı maddelerine konulan çekincenin kaldırılması,

- Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vazgeçilmesi,

- İşçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanılmaması,

- Kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gaspedilmemesi,

- Asgari ücretin ‘insanca yaşamaya yeterli ücret’ olarak belirlenmesi,

- Çalışma hayatının sözleşme biçimleri, çalışma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmesi için gerekenlerin yapılması,

- İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin iş cinayetlerini de önleyecek şekilde yasal güvenceye kaveuşturulması,

- Sağlık hakkının temel insan hakkı kapsamında değerlendirilerek, uygulamadaki katılım ve katkı payından vazgeçilmesi,

- Hükümetin çalışma hayatıyla ilgili tüm konularda sendikaların görüş ve önerilerini dikkate alması ve bu doğrultuda etkin girişimde bulunması,

- Uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilmesi

Konfederasyonlar bu taleplere ilişkin emekçileri ve kamuoyunu bilgilendirmek için sempozyum, konferans, kapalı salon toplantıları gibi faaliyetler ile; kitlesel basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler ve benzeri eylemlerin ortaklaşa hayata geçirilmesine; uluslararası kamuoyunun duyarlı hale getirilmesi amacıyla ILO, ITUC, ETUC ve benzeri örgütlerle bu amaçlar doğrultusunda bağlantılar kurulmasına da karar verdi.

Öncelikli istemlerinin karşılanmaması ve bu etkinliklerin hükümet nezdinde bir sonuç vermemesi halinde, 26 Mayıs’ta dört konfederasyon ve bağlı sendikaları üretimden gelen güçlerini kullanacaklar ve genel eylem gerçekleştirecekler.