23 Şubat 2010 Salı

TEKEL dayanışmasına gözaltı


TEKEL işçilerinin direnişine destek vermek amacıyla İstanbul'dan Ankara'ya giden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) yöneticileri dönüş yolunda gözaltına alındılar.

20 Şubat günü Ankara'daki buluşmaya katılan ve dayanışma amacıyla geceyi TEKEL işçileriyle geçiren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) yönetici ve üyeleri 21 Şubat günü dönüş yolunda Gebze Emniyeti'ne bağlı polislerin azgınca saldırısına uğradılar.

İçlerinde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği MYK Üyesi Feti Bölükgiray ve Kadıköy Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri ve Pir Sultan üyelerinin de olduğu çok sayıda kişi saldırı sonucu yaralandı ve gözaltına alındı.

PSAKD açıklama yaptı

Polis saldırısı ve gözaltı terörüne ilişkin açıklama yapan PSAKD Genel Başkanı Fevzi Gümüş yaşanan olayı şöyle anlattı:

“PSAKD üyelerini taşıyan otobüs şoförü ile yaşanan tartışma neticesinde polisi araması üzerine olay yerine gelen emniyet güçleri, otobüsteki PSAKD Yönetici ve üyelerinin Ankara’daki TEKEL direnişine destek eyleminden döndüklerini öğrenmeleri üzerine çevik kuvvetlerini çağırarak akıl almaz bir şekilde PSAKD Yönetici ve üyelerine saldırmıştır. Saldırlar sonucu PSAKD MYK Üyesi Feti Bölükgiray ve Kadıköy Şube Yön. Kurulu Üyesi Atilla Özdemir’in de aralarında olduğu 8 arkadaşımız gözaltında alınmış, bu kişilerden 7 kişi vücutlarının çeşitli yerlerinde ağır darp aldıklarından yaralanmıştır.”

PSAKD: TEKEL işçilerinin yanındayız!

PSAKD açıklamasında, keyfi bir şekilde saldırıya uğrayan ve gözaltına alınan yönetici ve üyelerin daha sonra serbest bırakıldıkları ifade edilirken saldırının TEKEL işçileri ile dayanışmaya karşı, kolluk güçlerinin, iktidarın tahammülsüzlüğünün bir örneği olduğunun altı çizildi. Saldırının tüm demokrasi güçlerine yapıldığı belirtildi.

“AKP hükümeti kendi foyası ortaya çıkmasın diye çareyi Tekel işçilerine destek olan demokrasi güçlerine keyfi olarak saldırmaktadır.

Kendisini demokrasi kahramanı gibi sunan, ağızlarını her açtıklarında “demokrasiden ve adaletten” bahseden AKP hükümeti, kış ortasında işçilere biberli gaz sıkarak, onları havuzlara dökerek demokrasiye ve adalete ne kadar uzak olduğunu göstermişti. Şimdi de Ankara sınırlarını aşarak Türkiye çapında vicdanların ortak eylemine dönüşen ve büyük bir dayanışma hareketi oluşturan Tekel işçilerine destek olan güçlere saldırmaktadır.

AKP Hükümeti’nin bu saldırıları dayanışmamızı engelleyemeyecektir. Çünkü Tekel işçilerinin eylemi, bütün engelleri ve tehditleri aşarak, her kesimden ve her çevreden insanla bütünleşmiş hale gelmiştir. Eylem artık Tekel işçilerinin eylemi olmaktan çıkmıştır. İş, aş ve özgürlük isteyen herkesin ortak eylemine dönüşmüştür.

Emeğin üstünlüğünü, dayanışmayı, adaleti ve vicdanı öne çıkaran bir öğretinin mensupları olan bizler, Pir Sultan’ın direniş ruhunu bugün kendi eylemlerinde yaşatan Tekel işçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Onların eylemi bizim eylemimizdir, onların direnişi bizim direnişimizdir.

Herkesi Tekel işçileriyle dayanışmaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Çünkü bu ülke insanları, copu ve biber gazını, ayazda üşümeyi değil, adaletli bir ücret ile, barışı, eşitliği, demokrasiyi ve refahı hak ediyor.”